Yeni anayasa çalışmalarını sürdüren Uzlaşma Alt Komisyonu'nda İmralı süreci tartışması yaşandı. CHP ve MHP'nin, AK Parti ile BDP arasında İmralı odaklı olarak Başkanlık Sistemi üzerinden pazarlık yapıldığı iddiasını gündeme getirerek süreç hakkında bilgilendirme istediği toplantıda, BDP'li Sırrı Süreyya Önder "Perde arkasında olan biten bir şey yok" dedi. Öcalan'ın mektuplarının içeriğinin yakın zamanda kamuoyuna açıklanacağını belirten Önder, "Ülkenin bütünlüğü ve ortak vatanı esas alıyoruz" dedi.

Vatan’dan Şebnem Hoşgör’ün haberine göre Uzlaşma Yazım alt komisyonun dünkü toplantısına "İmralı" görüşmelerine ilişkin tartışmalar damga vurdu. İmralı'da Öcalan ile görüşen 2. BDP heyetinde yer alan ardından da Kürdistan Federe Bölgesi'ne giden Sırrı Süreyya Önder'in başkanlık ettiği toplantının başında söz alan CHP'li Atilla Kart, esprili bir üslupla "Yoğun görüşme mesailerinin ardından Uzlaşma Komsiyonu çalışmalarına da zaman ayırdığı için Sırrı Bey'e teşekkür ediyoruz" dedi. Kart şöyle devam etti:

"BİZİ BİLGİLENDİRİN"

"Bu süreçte tablo şu; komisyon çalışırken AKP ile BDP arasında ayrıca görüşme yapılıyor. Bu görüşmelerde de İmralı dinamiği işliyor. Başkanlık Sistemi üzerinden bir çalışmanın yoğunlaştığı anlaşılıyor. CHP olarak temel kaygımız, İmralı'daki 14-15 yıl içinde oluşan psikoloji ve devlet baskısıyla bunun bir manipülasyona dönüşmesi. Barışın sağlandığı ya da sağlanacağı görüntüsüyle Türkiye'de zaten sınırlı hale gelen nispi demokrasinin Başkanlık Sistemi adı altındaki diktaya kurban edilmesi. Bu yönde bir mühendisliğin yapıldığını görüyoruz. Bu anlayışla sürdürülen görüşmelerde toplumsal barış ve demokrasinin tesisi mümkün olmayacağı gibi, Kürt halkı ve Türk kamuoyunun bir kez daha 'yanıltıldık', 'kandırıldık' noktasına götürüldüğünü görüyoruz."

"Öcalan'ın örgüt üzerindeki gücü dikkate alındığında devletin bu süreçte bu güçten yararlanabileceğini", Türkiye'nin çıkarlarına aykırı olmaması, üniter yapının ihlal edilmemesi, Türkiye'yi sıkıntıya sokacak bir angajmana neden olmaması koşuluyla sürece sıcak baktıklarını ifade eden Kart, "Genel Başkanımız da bunu ifade etti. Ama iktidar kanadı bizi bilgilendirmiyor" diyerek, süreçle ilgili komisyonun bilgilendirilmesini talep etti.

ÖNDER "GRUBUNDA 'KÜRT HALKI' DESEN ÜZERİNE 50 KİŞİ YÜRÜR"

Kart'ın Kürt halkının oyuna getirileceği yolundaki sözlerine tepki gösteren BDP'li Önder, AK Parti'nin Başkanlık Sistemi önerisinin tartışılabileceğini BDP olarak daha önce de ifade ettiklerini anımsatarak, "Biz CHP'ye 'Buyrun gelin ortaklaşalım' dedik fakat siz bize gelmediniz. Ayrıca burada kullandığın 'Kürt Halkı' diye başlayan cümleyi CHP grubunda söylesen üzerine yürüyecek en az 50 kişinin adını ben şimdi burada sayarım" dedi.

"Perde arkasında olan biten bir şey yok" vurgulamasını yapan Önder, Öcalan'ın mektuplarında yer alan konuların kamuoyuna açıklanacağını söyledi. Önder, "Biz ülkenin bütünlüğünü ve ortak vatanı esas alıyoruz" şeklinde konuştu.

Önder'in açıklamalarının ardından yeniden söz alan Kart ise, yürütülen müzakerelerin içeriğinin yeni anayasa çalışmalarının içeriğini ve takvimini yönlendirmesini kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, "Biz burada bir figür olamayız, olmayız" ifadesini kullandı.

MHP: KÜLLİYEN KARŞIYIZ

MHP'li Faruk Bal ise İmralı ile yapılan görüşmeleri sert bir dile eleştirerek, "Biz bu görüşmenin insani, ahlaki, vicdani ve hukuki açıdan sorumluluğuna iştirak etmemek için böyle bir görüşmeye hiçbir katkımız olamaz. Külliyen karşıyız. CHP ne kadar sıcak davranıyorsa biz o kadar soğuk davranıyoruz" şeklinde konuştu. AK Parti ve BDP'nin ikili görüşmelerle "mutabakat"ı bozduğunu ve 4 parti arasındaki güven duygusunu zedelediğini ifade eden Bal, "Su üzerine yazı yazılması kadar komisyonda yapılan çalışmaları etkisizleştiren bu süreci tasvip etmiyoruz" diyerek Uzlaşma Komisyonu'nun TBMM Başkanı'nın başkanlığında toplanarak durum değerlendirmesi yapmasını istedi.

"ALO... SAYIN BAŞBAKANIM...."

BDP'li Önder'in toplantı sürerken çalan telefonunu "Alo.. Sayın Başbakanım" diyerek açması herkesi şaşırttı. Bir süre toplantı salonunda konuşmasını sürdüren Önder'in bu sırada "Anayasa üzerinde çalışıyoruz, ancak üyeniz Ahmet İyimaya çalışmalara yardımcı olmuyor, şiir okuyor" dediği duyuldu. Önder ardından da salon dışına çıktı. İyimaya, "Ben ne yaptım ya?... Başbakan beni bilir" derken, komisyon üyeleri kendi aralarında "Başbakan herhalde esir kamu görevlileriyle ilgili durumu öğrenmek için Sırrı Bey'i aradı" yorumunu yaptılar. Yaklaşık 20 dakika sonra salona dönen Önder'in bir arkadaşının numarasına Başbakan'ın fotoğrafını kaydettiğini ve espri yaptığını açıklaması herkesi güldürdü.

"Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar" maddesinde uzlaşma sağlanamayan toplantıda, TRT ile ilgili madde üzerinde de genel görüşme yapıldı. MHP'li Bal, TRT’nin kamu yararına çalışması gerektiğini belirterek, "Örneğin TRT sözde Ermeni soykırımının 100. Yılı dolayısıyla yayınlar yapmalı" dedi. Bunun üzerine söz alan BDP'nin komisyon danışmanı Özgür Sevgi Göral ise, "Ermeni soykırımı olduğu tezini savunan birçok akademisyen ve tarihçi olduğunu" belirterek TRT’nin bu insanların görüşlerini de yansıtması gerektiğini söyledi. BDP'li Sırrı Süreyya Önder ise, TRT’nin halkın vergileriyle işlediğini fakat halkın bütün kesimlerini temsil edemediğini her dönem iktidarların aleti konumuna getirildiğini ifade ederek "TRT 1’in kaldırılmasını" istedi. Komisyon TRT maddesi üzerinden çalışmalarına bugün devam edecek.