TBMM’de hafta içi Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı görüşülecek. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, söz konusu düzenlemeyle özellikle Kürtlerin hedef alınacağını söylüyor: “AKP, kendisine muhalefet eden halkı yoksullukla tehdit etmek istiyor” dedi.

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı’nın kapsamı hayli geniş. Herhangi bir kurumda faaliyet yürüten kişi, hakkında detay bilgiler de gerekmeden “teröre finans sağlamakla” suçlanabilecek. Bunun için Malvarlığının Dondurulmasını Değerlendirme Komisyonu kurulacak. Komisyon üyeleri bürokratlardan oluşacak.

ÖNDER: TMK KAPSAMINA GİREN BÜTÜN ‘SUÇLAR’ İÇİN HÜKÜM VERİLEBİLECEK

Fırat Haber Ajansı'na konuyla ilgili konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, söz konusu tasarıyı, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne imza atan ülkelerin iç hukuku haline getirmesinin gerektiği bilgisini vererek, ekledi: “Fakat bizim itiraz ettiğimiz nokta; Türkiye’nin, bu tasarıyı BM Sözleşmesi’ndeki ‘terör’ tanımını genişleterek yasalaştırmaya çalışması. Oradaki ‘terör’ tanımında, örneğin PKK ‘savaşan örgüt’ konumuna giriyor. Hükümet ise bu düzenlemede TMK kapsamına giren bütün suçlarda, malvarlığının dondurulması hükmünü işletmeyi öngörüyor.”

Önder, “Sıradan bir mahalle bağışçısından tutun da, siyaseten alan daraltmak istediklerinde –ki bu istekleri hiçbir zaman gerilemiyor- herkesi bir şekilde bu maddenin kapsamına sokacaklar” dedi. Hükümetin yasayı, insanları yoksullaştırmakla tehdit edebileceği bir dayanak olarak kullanabileceği uyarısını yapan Önder, bu açıdan kendileri için tasarının kabul edilmesinin mümkün olmayacağını, çünkü asıl BM Sözleşmesi’ne aykırı bir genişletmenin söz konusu olduğunu dile getirdi.

BİR KİŞİDEN YOLA ÇIKILARAK BİR DERNEK “TERÖRİST FAALİYET”LE SUÇLANABİLECEK

Önder, şu eleştiriyi de yaptı:

“İkinci vahim özelliği ise; nüfus kullanımını da ‘teröre finansal desteğe’ dahil etmek istiyorlar. Yani, eğer bir sosyal yardımlaşma derneği içerisinde devletin ‘terör örgütü’ olarak nitelediği örgüte ya da işleyişe dair birisi varsa, tüm bu zinciri buna dahil ediyorlar. Bir dernekte böyle bir kişi bulunursa, derneğin ‘terörist faaliyet’ yürüttüğü kabul edilmiş olacak.”

Önder, herhangi bir belediyede personel işe alma durumunda, personellerden birinin yine devletin tanımına uyan haliyle “terörist faaliyet” ile ilişkisi saptanırsa; işe alanın da, “terörizme finansal destek sağlamakla” suçlanabileceğini kaydetti.

‘KARARI YARGIÇ NİTELİĞİ TAŞIMAYAN KİŞİLER VERECEK!’

Önder’in hafta içi TBMM’de görüşülecek olan Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı’na dair bir eleştirisi de, karar mekanizmasıyla ilgili. Önder, “Kamulaştırma-el koyma kararına yargıç niteliğini taşımayan kişiler karar verecek. Tümüyle bürokratlardan oluşmuş, yani iktidardan müteşekkil idari bir heyet karar verecek. Bu da yargı teminatından yoksun iktidarın keyfi bir tasarrufu anlamına gelecek.”

"TASARIYLA EN ÇOK KÜRTLER MAĞDUR EDİLMEK İSTENİYOR"

Tasarıyla en çok da Kürtlerin mağdur edilmek istendiğine vurgu yapan Önder, Kürtlerin özgürlük mücadelesinde çeşitli sınıflardan kesimlerin bulunduğunu ve hükümetin buna tahammül edemediğini kaydetti.

BDP Milletvekili Önder, Anayasa Komisyonu’nda tasarıyla ilgili şerh koyduklarını, düzenleme önergeleri verdiklerini ancak hükümet tarafından kabul edilmediğini hatırlattı.

Önder, Genel Kurul’da tasarının yasalaşmasını engellemek için muhalefette bulunacaklarını belirtti.