Meclis’te bütçe görüşmeleri sırasında BDP’li Sırrı Sakık, “Kürdistan” ifadesinin çıkarılmasına ilişkin konuşmasına müdahale eden AKP’li Oya Eronat’a “Otur yerine acısının keyfini çıkaran kadın” diye bağırdı.

Tepkiler nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Sakık, “Evladının acısı bütün halkımızın acısıdır. Sonsuza kadar da böyle kalacaktır. Ama geliştirdiği sekter ve barış karşıtı tutumuyla bizden, halkımızdan göreceği değer de ancak bu kadar olacaktır” dedi.

ERONAT: ANNELİĞİN İDEOLOJİSİ YOK

Sakık’ın sözleri üzerine dün bir basın toplantısı düzenleyen Eronat “Anneliğin ideolojisi yok. Ne yapsaydım yani? Evladımın acısını alıp otursa mıydım? Ben mücadele yolunu seçtim” dedi.

Eronat, Sakık’ın da evladını kaybettiğinin söylenmesi üzerine, “Biz evlat ölümleri üzerinden mi siyaset yapacağız. Bu cümleyi hiç duymamış olayım. Ben onun evlat kaybetmesi üzerinden siyaset yapamam. Kaybedilen evlattır. Ben bütün evlatlar için üzülürüm” diye konuştu.

SAKIK’TAN YAZILI AÇIKLAMA

Sakık bugün yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Yaşanan acılarımıza, kurulamayan empatiye, ölülerimizden esirgenen bir kuru duaya rağmen hiç kimseyle acıları yarıştırmadık. Herkesin acısını acımız bildik. Bir büyük barış uğruna hepsini bağrımıza bastık.

“Dün itham ettiğimiz vekilin acısını da en az kendi acımız kadar içimizde hissettik. Bunu defalarca gösterdik. Bir daha böylesi acıların yaşanmaması için bugün bu barış sürecini yürütüyoruz. Ancak söz konusu vekil, yaşanan bütün bu acılara yönelik en ufak bir refleks geliştirmedi.

“Acaba kendisi Roboski için bir damla gözyaşı dökmüş müdür? Barış için şuana kadar hiçbir katkı sunmuş mudur? Meclise geldiği günden buyana yaptığı tek şey sürekli olarak partimizi, grubumuzu hedef almak, saldırmak, hakaretlerde bulunmak, sataşmak olmuştur.

“Parlamento kürsüsünden bir gün çıkıp da barış kelimesini kullanmamıştır. Ama oturduğu yerden her gün bize saldırmayı kendisine bir marifet saymaktadır. Geçenlerde Diyarbakır’da 10 Kasım törenlerinde Belediye Başkanımız Sayın Baydemir’in isimliğini tekmeleyerek, Diyarbakır halkına karşı saygısını ortaya koymuştur.

“Umuyorum ki, bu tutumunu gözden geçirme ihtiyacını hisseder. Bunu yaptığı zaman biz de ona gereken değeri veririz.

Özür dilemek meselesine gelince; kendisi 34 canımızdan özür diledi de biz mi duymadık? Lice’de katledilen Medeni Yıldırım için özür diledi de biz mi ıskaladık? Yüksekova’da katledilen Veysel ve Mehmet Reşit İşbilir izin özür diledi de biz mi farketmedik? Yüksekova’da başına gaz bombası isabet eden Bemal Tokçu bugün hayata gözlerini yumdu. Tokçu için özür diledi de biz mi duymadık?” (Bianet)