İbrahim Yaylalı / Demokrat Haber Roboski

Cumhuriyet Halk Partisi heyeti bölge ziyaretleri çerçevesinde bugün 13.30’da TSK tarafından yapılan bombardımanda öldürülen 34 köylünün yakınlarını ziyaret etmek için Roboski’ye geldi.

CHP heyetini Roboskili aileler Gülyazı Şantiye Mahallesi’nde karşıladı. Heyette Hasan Öner, Sezgin Tanrıkulu, Çetin Soysal, Veli Ağbaba, Sena Kaleli, M. Hilal Kaplan, Ümit Akdoğan, Hüseyin Saygılı, Şevket Köse yer aldı.

Karşılamadan sonra BDP parti meclisi üyesi Ferhat Encü’nün evine geçen heyet basının bir süre görüntü almasından sonra burada aile ile kısa bir görüşme yaptı.

Kendileri için hazırlanan yemeği yedikten sonra Şantiye Mahallesi camiinde halkla bir toplantı gerçekleştirildi.

BAŞINDAN İTİBAREN ROBOSKİ KÜRT SORUNUNUN PARÇASIDIR DEDİK

Toplantıda önce BDP PM üyesi Ferhat Encü söz aldı. Encü katliam sürecini, ne istediklerini şöyle ifade etti:

“Roboski’de 625 gündür değişen bir şey yok. Dosyamız sivil savcılıktan alınıp askeri yargıya gönderildi. Kaç defa itiraz etmemize rağmen itirazımız kabul edilmedi.625 gündür burada mücadele veriyoruz, mücadelemiz sadece kendimiz için değil bir daha Roboskiler olmasın diyedir.”

Ferhat Encü sürekli saldırılara maruz kaldıklarını anlatıp, “Biz burada birçok tehdit ile karşı karşıya kaldık, mücadelemizi bu tür şeylerle parçalamak istediler” dedi.

Encü konuşmasının devamında “Biz Roboskili aileler olarak başından itibaren hep şunu söyledik, bir daha dünyanın hiç bir tarafında yeni Roboskiler olmasın. Biz Roboski katliamının Kürt sorunundan bağımsız düşünmedik. Biz başından itibaren hep iki şey istedik. Biri Roboski katliamının açığa çıkarılması, diğeri ise yıllardır kanayan yara olan Kürt sorununun çözülmesidir” dedi.

“ÖZELLİKLE CHP’DEN YARDIM İSTİYORUZ”

Encü konuşmasını “Kürt halkı üzerinde sürekli bir kıyım ve katliamlar vardır. Birçok şeyi bahane ederler ama katliamı sürekli yaparlar. Yok eşkıya dediler, yok sözde terörist, kaçakçı dediler, bu zamana kadar bize yapılmayan kalmadı. Roboski sadece bu kıyımlardan biridir. Bu can alıcı sorunda, Kürt sorununda özellikle CHP’den yardım istiyoruz. Kürt sorunu çözülmediği sürece yeni Roboskiler aynı bahanelerle gelmeye devam edecektir. Kürt sorunu çözülmüş olsa idi hangi bahane ile böyle bir katliamı yapacaklardı?” diyerek bitirdi.

“NE AKP NE CHP’NİN ÜSTÜNÜ ÖRTEMEYECEĞİ BİR DURUMA GELMİŞTİR”

Ferhat Encü’den sonra CHP heyeti başkanı Hasan Öner “Genel başkan yardımcımız Sezgin Tanrıkulu ile katliamı yerinde izleme fırsatı bulduk. Daha sonra yine Roboski’yi 6 milletvekili arkadaşımızla ziyaret ettik. Buradaki acılara ortak olmak istedik. Biz ne kadar ortak olursak olalım, annelerin çektiği acıyı bizim çekmemiz mümkün değil. Böyle hunharca katliamın acılarını yüreklerden silmek, bu acılar ile yasamak hiç kolay değil” diyerek sözlerine başladı.

Öner, Roboskili aileleri kastederek “Ailelerin bekledikleri belli, sorumluların kim olduğunu bilmek, bu emri kimin verdiğini bilmek istiyorlar. Bu da ailelerin en doğal hakkı. Bu katliamı çözmek, bunu yapmak gerçekten kolaydır. Bu emri mutlaka biri vermiştir. Faili meçhulleri bulmak zor olabilir. Roboski’de katliamda ölen gençlerimizin faillerini başbakan istiyorsa çok kolayca bulabilir. Ya pilot kendi başına bombaları bırakmıştır, ya da Genelkurmay veyahut Milli Savunma Bakanı emri vermiştir. Ya da Başbakan direk bombalama emrini vermiştir” dedi.

Öner konuşmasının devamında “Aileler sivil mahkemeler bunu çözecek diye umutlanmışken, katliamın ucu başbakana dokununca birden sivil mahkemeleri bıraktık askeri mahkemeye dosyayı teslim ettik. Annelere ben şunu söylemek istiyorum bu Türkiye’ye mal olmuş meseledir. Bu artık CHP’nin MHP’nin AKP’nin üstünü kapatabileceği olayın çok üstüne çıkmıştır. Bugün olmazsa yarın mutlaka bu bombaları yağdıranların bulunacağı inancını taşıyorum” dedi.

Öner sözlerini “Eğer bugün bu sorunu çözmeden, bu gözü yaşlı annelerimizin vicdanlarında rahatlık hissetmesini sağlamayanlar, dış ülkelerde ölenlere ağlayabiliyorlarsa, 34 tane gencecik fidana, bu coğrafya da gencecik ölen çocuklara göz yaşı dökemiyorlar ve dışarıda yaşanan olaylara göz yaşı döküyorlarsa tahmin ediyorum, bu gözyaşlarının samimi olmadığına hep beraber inanmamız gerekiyor. Faillerin bulunması için elimizden geleni yapacağız. Ben bir kere daha Allahtan rahmet diliyorum” diyerek tamamladı.

“HIRSIZ EVİN İÇİNDE”

Son olarak CHP Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu söz aldı ve şöyle dedi:

 “625 gündür failler ortada yok, ben aynı zamanda avukatım birçok davayı bu şekilde takip ettim. Bu soruşturma dosyasında istenirse 15 günde failler ortaya çıkarılır. Heron görüntülerini izledik, çok açık şekilde katliam ortada, ama bugüne kadar katliamın failleri ortaya çıkarılmamıştır. Bu bana şunu hatırlattı, hepiniz Şemdinli davasını hatırlarsınız, o soruşturmalar esnasında, arada failler ile ilgili şunlar söylenmişti: (Buradan Ankara’ya selam göndererek söylüyorum) Hırsız evin içindeyse hiçbir şey yapılamaz! Mesele budur arkadaşlar, hırsız evdedir, o yüzden de failler ortaya çıkarılamıyor. Aynı zamanda da Türkiye’nin Kürt meselesi yönünden de bakıldığında bir samimiyet testidir bu.”

“NE YASA İSTİYOR, NE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ”

Tanrıkulu Erdoğan’ı kastederek “Eğer bir arada, barış içerisinde yaşamak istiyorsak, en kolay iş bugünden yarına Roboski’den işe başlamaktır, ne yasa istiyor, ne anayasa değişikliği istiyor. Tüm toplumun vicdanının birleştiği meseledir. Hükümet isterse dünden bugüne bu mesele konusunda yol alır ve samimiyetlerini ortaya koyarlar” diyerek sözlerini bitirdi.