Türkiye'de Kürtlerin anadil taleplerine karşı çıkan Başbakan Erdoğan, Almanya'da bir kez daha 'Önce anadil, sonra yabancı dil öğrenilir. Bu eğitim için şarttır' dedi. Alman hükümeti ise Erdoğan'a 'Burası Almanya, önce Türkçe değil' yanıtını verdi.

Başbakan Erdoğan’ın Düsseldorf’taki “Önce Türkçe” çıkışı, Almanya’nın birinci gündemi oldu. Hükümet partileri ve Dışişleri Bakanı Westerwelle hemen “Burası Almanya, önce Türkçe değil” yanıtını verirken, basın ise “Çocuklar üzerinden siyaset yapıyor” yorumunu yaptı. Gezinin ikinci gününde Erdoğan bu kez anadil vurgusu yaptı: “Önce anadil, sonra yabancı dil öğrenilir. Bu eğitim için şarttır.”

Başbakan Erdoğan’ın, Alman politikacıların “Yabancı bir lider, nasıl böyle vatandaşlarıyla şov yapıyor?” diyerek tepki gösterdiği Düsseldorf’taki konuşmanın ardından dün Hannover’de iletişim teknolojileri fuarı CeBIT'in açılışına katıldı. Başbakan Merkel ile görüşen Erdoğan’ın gündeminde vize sorunu vardı.

Erdoğan “Biz sizi seviyoruz, bizim Almanlara bakışımız farklı” diyerek Almanya’nın vize konusunda yeni bir anlayışı hakim kılmasını istedi. Ülkesini vize uygulaması konusunda çok sıkı olmakla eleştirildiğini söyleyen Merkel ise “Vize işlemleri için daha esnek olmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

Ağırlıklı olarak uyum konusunu görüştüklerini söyleyen Merkel, dolaylı bir şekilde Erdoğan’ın önceki günkü çıkışına atıfta bulunarak “Almancanın öğrenilmesi şart. Almancayı iyi konuşan göçmenler topluma katılabilirler” dedi. Ancak Merkel hükümetinin ortağı FDP (Hür Demokrat Partisi) Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, açıkça Erdoğan’ın sözlerinden rahatsızlığını dile getirdi.

CSU: ERDOĞAN, GÖÇMENLERİ KULLANIYOR

Ülkede yaşayan göçmenler için Almancanın öncelikli olduğuna dikkat çeken Westerwelle “Bu ülkede doğup büyüyenler için Almanca birinci şart ve dil uyumun ön önemli anahtarıdır” şeklinde konuştu. Ancak FDP Genel Sekreteri Christian Lindner liderlerinden daha sert konuşarak, Erdoğan’ın sözlerinden rahatsız olduklarını söyledi.

FDP’li yönetici “Yabancı bir devletin başbakanının ülkemizde yaşayan bir grubun ulusal bir azınlık olduğu izlenimini vermesi ve onlara hitaben konuşmalar yapması, hayret verici bir durum” dedi. CDU’nun kardeş partisi ve aynı zamanda koalisyon ortağı Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU)’nun yöneticisi Hans-Peter Friedrich ise “Erdoğan çıkarları için burada yıllardır yaşayan göçmenleri kötüye kullanıyor” yorumunu yaptı.

Benzer bir görüş Hırıstiyan Birlik Partileri’nin Federal Meclis’teki uyum çalışmaları grup başkanı Stefan Müller’den de geldi. Erdoğan uyumdan söz etmesine rağmen, sözleriyle uyum karşıtlığı yaptığını hatırlatan Müller “Erdoğan, açıkça Almanya’daki Türk kökenlileri kendi çıkarları için suiistimal etmek istiyor” dedi

Alman politikacıların, Erdoğan’ın konuşmasında rahatsız oldukları bir başka ifade ise Libya benzetmesi. Erdoğan’ın “Almanya ve Libya'da Türkler, Türkiye'nin koruması altındalar” ifadesinin kabul edilemez olduğun söyleyen CSU Genel Sekreteri Alexander Dobrindt “Bize Libya benzetmesi yapılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

ERDOĞAN ‘ANADİLİ’ KEŞFETTİ!

Gezinin ikinci gününde aldığı tepkilerden olmalı ki Erdoğan, bu kez anadile vurgu yaptı. RTL televizyonunun özel konuğu olan Erdoğan “Almanca’yı daha iyi öğrenmek için önce anadil öğrenilmeli. Eğer çocuklar anadillerini öğrenemezlerse, Almancayı da iyi konuşamazlar” dedi. RTL ile birlikte haber kanalı n-tv’nin de yayımladığı söyleşide Erdoğan’ın “Önce anadil, sonra yabancı dili ben demiyorum, dilbilimciler diyor” sözleri dikkat çekti.

Alman basınında ise Erdoğan’ın gezisiyle ülkedeki uyum tartışmaları yeniden alevlendi. En ilginç yorum ise Tagesspiegel gazetesi tarafından yapıldı. Erdoğan’ın Almanya’ya geldiğinde göçmenleri kullanmayı ve Merkel ile görüşmeden önce Türklere hitap etmeyi adet haline getirdiğini hatırlatan gazete, bu kez çocukların tartışmalara alet edildiğine dikkat çekti.