HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, sokağa çıkma yasağı ve operasyonlara ilişkin, "On binlerce asker ve polis ile her türlü ölüm ve yıkım araçlarıyla Kürt kentlerine saldırıyor. Erdoğan, yıkabilmekte, öldürebilmekte ancak düzen sağlayamamaktadır. Bu da, birçok despotun akıbeti gibi Erdoğan rejiminin de sonunu getirecektir" ifadelerini kullandı.

DİHA’ya konuşan Faysal Sarıyıldız, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına değinen Sarıyıldız, "Her geçen gün tabiri caizse psikopat-paranoyak bir otoriterleşmeye dönüşen Erdoğan rejimi, kendisine tehdit olarak gördüğü her türlü muhalefeti ortadan kaldırmak ve yönetimi tek adamda merkezileştirmek istemektedir" dedi.

'BARIŞ UMUDUNA DARBE YAPILMAKTADIR’

Temmuz 2015'ten beri artarak şiddetlenen çatışma, katliam ve toplumsal baskı ortamının HDP'nin Meclis'ten tasfiyesi ile beraber yeni bir boyuta taşınmak istendiğini ifade eden Sarıyıldız, yaşanan sürecin, dönemin DEP milletvekilleri olan Leyla Zana, Ahmet Türk ve Orhan Doğan gibi Kürt siyasetçilerin yaka paça Meclis'ten sürüklenerek çıkarılmalarının devamı olduğunu ifade etti.

90'lı yıllarda şiddetlenen savaş ortamında yaşanan faili meçhuller, boşaltılan köyler, katliam ve çatışma izlerinin hafızalarda hala silinmediğine dile getiren Sarıyıldız, "Bugün, bir kez daha sadece Meclis'te halkın iradesine ve temsilcilerine değil, aynı zamanda halkların demokratik siyaset ve barış umuduna da darbe yapılmaktadır" dedi.

"Türkiye'de yaşayan farklı halkları ve inançları, kadın, genç, çocuk, engelli, emek ve çevre örgütlerinin Meclis'te en geniş ve çoğulcu temsiliyetini sağlayan HDP'dir" diyen Sarıyıldız, partisinin Meclis'ten tasfiyesi ile bütün toplumsal tabakaların ve milyonlarca seçmenin de tasfiyesi anlamına geleceğini dile getirdi.

Erdoğan'ın, "Türk tipi başkanlık sistemi", "tek adam" yönetim şeklini alacağının uyarısında bulunan Sarıyıldız, "Yasama-yargı-yürütme güçler ayrılığını ortadan kaldıran ve otoriterleşen rejim değişikliğini ve Kürtlerin demokrasi ve barış talebini kanla bastırmayı hedefleyen savaş konseptini tamamlayan bir adım, bir siyasi tercih olduğu aşikardır" dedi.

ERDOĞAN’IN ÖNÜNDEKİ TEK ENGEL HDP’

Erdoğan’ın  Anayasa'yı tek başına değiştirme, tek adam rejimini tesis etme hayalinin önündeki en büyük engelin başta HDP ve bileşenleri olmak üzere, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesini talep eden toplumsal muhalefet olduğunu kaydeden Sarıyıldız, "HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak Meclis'ten tasfiyesi, özünde Erdoğan rejiminin Türkiye halklarına demokrasi ve totaliter rejim, savaş ve barış arasında zorla dayattığı bir tercihtir" ifadelerinde bulundu.

'MUHALİF HERKES HEDEF'

"Çözümün adresi Meclis'tir, herkes düz ovada siyaset yapmalı" diyenlerin bugün Kürt çocuklarına, tarihin en acımasız katliamlarını uygulayarak onları siyaset sahnesinden tasfiye etmeye çalıştıklarını savunan Sarıyıldız, Türkiye'nin Erdoğan ve AKP hükümetinin eliyle hızla büyük bir belirsizlik, kaos ve çatışma ortamına sürüklendiğini söyledi.

Sarıyıldız, insan hakları savunucularından akademisyenlere, gazetecilerden öğrencilere kadar Erdoğan'a en ufak muhalefet gösteren herkesin hedef haline geldiğini ve artan toplumsal baskıdan payına düşeni aldığını ifade etti.
Sarıyıldız, "Maalesef genellikle bürokrasi, mülki amirler, yargı ve ölüm mangalarına dönüşen devletin silahlı kuvvetleri bu vahşet konseptinin gönüllü uygulayıcısı olmuş durumdalar; valiler direk Saray'ın fermanlarını yerine getirmekte, özel savaş unsuruna dönüşen kimi faşist kaymakamlar, açtıkları hesaplarla her türlü yasa dışı katliamcı vahşeti sahiplenebilmekte, savcılar, parçalanarak yıkılan evlerin hafriyatıyla birlikte nehirlere dökülen çocuklarımızın bedenlerine 'hayvanlara aittir' diyebilmektedi" dedi.

Ortadoğu'da tüm insanlığın ortak değerlerini ve geleceğini büyük bir ruhla koruyan Kürt halkına yapılan zulümlere boyun eğmedikleri için savaşın devlet güçleri tarafından tırmandırıldığını ifade eden Sarıyıldız, "On binlerce asker ve polis, binlerce tank-top ve her türlü ölüm ve yıkım aracıyla Kürt kentlerine giren Erdoğan rejimi, yıkabilmekte, öldürebilmekte ancak düzen sağlayamamakta, inşa edememektedir. Bu da birçok despotun akıbetinde görüldüğü gibi Erdoğan rejiminin sonunu getirecektir" diye konuştu.