CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Pozantı’dan sonra Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi’nde akademisyen Büşra Ersanlı’yı geçtiğimiz günlerde ziyaret etti. “Daha önce hiç karşılaşmamıştım” dediği Büşra Hoca’nın pozitif halinin ceza ve infaz memurları ve koğuşu etkilediğini anlatan Onur, “Çok soğuk bir günde, en sıcak karşılaştığım cezaevi oldu” dedi.

 

T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, tutuklanma sürecinde Datça’da yazlık evde olduğunu anlatan Ersanlı, “Bodrum’da panele gitmiştik, çok yorgundum. Dönmeden birkaç gün yazlıkta dinlenip mevsimin son güneşinin, denizin tadını çıkarayım demiştim. Datça’daki evde fazla bir şey aramadılar, ama İstanbul’daki evi saatlerce didik didik etmişler, kitapların içine tek tek bakmışlar, iyi ki İstanbul’da değildim. Çok kötü olurdum” dedi.

 

‘İspanya Anayasası delil oldu’

Ersanlı, kendisi gibi Kürt araştırmaları yapan akademisyenlerin notları arasında “Kürdistan” gibi kelimelerin tarandığını belirterek “‘İspanya anayasası’ bile delil oldu” dedi.

 

Tutuklandıktan sonra ilk götürüldükleri yeri temizlemişler

CHP’li Onur, Büşra Ersanlı ve bir grup kadın KCK tutuklusunun, Süleymaniye’de ilk götürüldükleri, üç gün boyunca tutuldukları daracık odada yaşayabilmek için ellerini kollarını sıvayıp sıkı bir temizlik yaptıklarını anlatırken Hoca’nın, “Çok pisti oturulacak gibi değildi” yorumunu aktardı.

 

‘KCK’nin ne olduğunu tam olarak bilmiyorum’

Büşra Ersanlı’nın PKK Kongre-Gel ile suçlandığında inanamadığını anlatan Melda Onur, “ Böyle bir şeyi ilk kez duyduğunu söylüyor. Hatta bir ara yanlışlıkla PKK Kongre-Gel yerine PKK –LPG deyivermiş. Gülmüş herkes. KCK’den tutuklu ancak KCK’nin da ne olduğunu tam olarak bilmediğini söylüyor” dedi.

 

‘Bu koltuktan ne paşalar geçti hocam’

Melda Onur, Büşra Ersanlı’ya en çok dokunan olayı da aktardı. Onur, “Sorguya gelen polislerin ‘hocam bu koltuktan ne paşalar geçti” ifadeleri çok dokunmuş ‘Bizi nasıl kıyaslayabilirler’ diye soruyor. Onur, Ersanlı’nın “Onlar devletin memuru, biz akademisyenler özerk kişileriz” sözlerini de aktardı.

 

‘Davutoğlu’nun ziyaretini bekliyor’

Büşra Hoca’nın kırgınlıklarını tek tek kafasına not alan Onur, “Akademi dünyasına kırgın. Özellikle kendi okulu Marmara Üniversitesi rektör ve hocalarına. Ayrıca birlikte bir zamanlar yakın çalıştığı Ahmet Davutoğlu’na. Yani Davutoğlu’nun bir mesaj bile değil ziyaret etmesini beklediğini söyledi” dedi.

 

‘Savcıdan bilgisayar izni bekliyor’

Melda Onur, “Bilgisayar verilecekti, verildi mi?” diye sorusuna “hayır” yanıtı aldığını söyledi ve “29 Aralık tarihinde başvuru yapmış. Adalet Bakanlığı’nın dağıtacağı 10 bilgisayardan birinin hocaya verilmesi söz konusuydu. Ama, 22 Şubat 2012 günü hapishane kurulu reddetmiş. Savcıya durumu anlatmış. İşi uzatıyorlar sanırım” sözlerini aktardı.

 

‘Koğuşun çehresini resimlerle değiştirdi’

Diğer cezaevlerinde yaşanan yemek, sağlık, su sorunlarının burada da yaşandığını anlatan CHP’li Onur, “Odasını canlı tutmak için biraz dekorasyon işine girmiş. Yeğeni Zeynep ressam ve ona resimler yapıp getiriyor. Yeğeninin resimlerinden 11-12 adetlik küçük bir koleksiyonu olmuş, bunları duvarlara asmış. Ayrıca ablasının getirdiği fular gibi aksesuarlardan yatak örtüsü ve masa örtüsü yapmış. Odası diğer tutuklularca bol bol ziyaret edilir hale gelmiş” dedi.

 

Kürtçe dersi alıyorlar

Onur, cezaevinde tutukluların günlerini nasıl geçirdiğini aktarırken, “20 kişilik bir tutuklu / hükümlü grubuna siyaset bilimi dersi veriyor. Aralarında iyi derece de bilen tutuklu Kürtçe dersi veriyor. Büşra Hoca bu derse katılıyor. Aralarında kuaför olanlar var. Spor hocası var. Sabahları spor yapıyorlar” dedi.

 

‘Biz bu şekilde yaşayamayız’

Onur, Bütün iddianame ve şu an açılan davalarla, toplumdaki yargılamalar, ifade özgürlükleri, basın özgürlükleri ve gergin ortam ile ilgili olarak, Ersanlı’nın “Biz (ülke olarak) bu şekilde yaşayamayız” sözlerini aktardı.