PKK Yürütme Kurulu Üyesi Murat Karayılan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çözüm sürecine ilişkin 2013 yılına işaret ederek, “PKK silahlı unsurları Türkiye dışına çekilirse her şey konuşulur” şeklindeki açıklamasına karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ortada çözülecek de görüşülecek de bir konu yoktur. Bu böyle bilinsin,” sözlerine dair değerlendirmelerde bulundu.

Dengê Kürdistan radyosuna konuşan Karayılan, konuyla ilgili soruya özetle şu yanıtı verdi:

"DAVUTOĞLU ERDOĞAN'DAN BAĞIMSIZ DEĞİL"

“Davutoğlu’nun bazı açıklamaları oldu ama dikkate alınacak bir açıklama olmaktan çıktı. Eğer bir başbakan olarak iradeli ve bağımsız bir şekilde konuşsaydı; belki konuştukları üzerine düşünülebilir ve tartışılabilirdi. Ama konuştuktan bir gün sonra Erdoğan, Davutoğlu’nun konuştuklarını reddetti ve iki yolun olduğunu söyledi. Zaten o belirttiği iki yol da aynı yere çıkıyor. Bunlardan birisi teslimiyet, diğeri de imhadır. Bunun üzerine Davutoğlu çark etti ve Erdoğan gibi bazı şeyler söyledi. Bu, Davutoğlu’nun Erdoğan’dan bağımsız hareket edemeyeceğini gösteriyor. Erdoğan ise şoven, ırkçı ve faşizan bir düşünceyle meseleye yaklaşıyor; Kürt halkını soykırımdan geçirerek sonuca ulaşmayı arzuluyor.

“Bakın; Erdoğan’ın söylediği o şeyleri zamanında Kenan Evren de çok söyledi. Tansu Çiller de buna devam etti; çok fazla dillendirdi. ‘Ya yok olacaklar ya da teslim olacaklar’ sözünün gerçekleşmeyecek bir şey olduğu bugüne kadar defalarca açığa çıktı. Erdoğan’ın sözleri yok etme savaşı anlamına geliyor. Uluslararası güçler, bütün barış isteyen çevreler, TC Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın bu tavrını görmelidirler. Bu bir savaş ilanıdır; bize yapılan bir saldırıdır. Hatta bir başkası çıkıp diyor ki, ‘Nusaybin’de taş üstüne taş, baş üstünde baş koymamalı!’ Sanki orada taş üstüne taş bırakıyorlar! Zaten öyle yapıyorlar. Bu faşist, ırkçı ve vahşi bir akıldır. Bunlar halkımızı yok etmeyi ve iradesini teslim almayı istiyorlar.

“Biz şahısların değil, bu zihniyetin karşısındayız. Bugün bu zihniyeti temsil eden Erdoğan’dır. Ve bu zihniyeti temsil ettiği sürece, onun da karşısında olacağız. Ama biz kişinin değil, sömürgeci sistemin, şoven, ırkçı ve faşist zihniyetin karşısındayız. Elbette bu zihniyete karşı halkımızın mücadelesi gerektiği gibi yanıt olacaktır.

“Şimdi Erdoğan, bize karşı savaşın daha azgın bir şekilde yürütülmesi için talimat verdi. Türkiye’deki tüm barış isteyen çevreler ve Kürt halkı buna karşı durmalı. Bugün halkımızın ve hareketimizin yaptığı da budur. Onların yaptıklarına karşı hiç bir şekilde geri adım atılmayacak, büyük bir kararlılık ile mücadele büyüyecek ve kazanacaktır. Bundan 36 yıl önce yapılamayanları, bugün Erdoğan mı yapacak? Hayır. Erdoğan da biliyor ki başaramayacak. Ama o iktidarını savaşta ve kanda görüyor.”

DAVUTOĞLU VE ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARI

Başbakan Ahmet Davutoğlu ‘çözüm süreci’ne dönüş için PKK’nin silah bırakması gerektiğini söylemiş, şöyle konuşmuştu:

“Halkın çözüm sürecinden beklediği şey, silahların tümüyle terk edilmesi. Böyle bir şey olursa, 2013 Mayıs’ına dönülürse, o zamanki gibi PKK tüm silahlı unsurları Türkiye dışına çıkarıp ülke içinde tek bir silahlı unsur kalmazsa, her şey konuşulabilir. PKK silahı bırakacak, bunun başka yolu yok. Silah bırakıldıktan sonra, niye konuşulmasın barışın şartları içinde? O zaman siyasetin kanalı açılır. Silah konuşmaya başlayınca siyaset hissizleşiyor.”

Davutoğlu’nun bu açıklamasının ardından ise Cumhurbaşkanı Erdoğan tam aksi yönde ifadeler kullanmış ve “Çözülecek de görüşülecek de bir konu yoktur,” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da şunları söylemişti:

“Son terörist imha edilene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu konuda en küçük bir tereddüdümüz yok. Biz, çözüm süreci dedik, bunlar aldattılar ve her numarayı yaptılar. Bunların hiçbir sözüne inanılmaz. Şimdi işi bitireceğiz.

“Terör örgütünü temsil edenler bazen çözüm, müzakere, görüşme gibi laflar ediyorlar. Ortada çözülecek de görüşülecek de bir konu yoktur. Bu böyle bilinsin. Önlerinde iki yol var; ya teslim olup, adaletin haklarında verecekleri karara razı olacaklar ya da kıstırıldıkları deliklerde birer birer etkisiz hale getirileceklerdir. Başka çareleri yok. Türkiye’nin önünde üçüncü bir yol kalmamıştır. Çünkü biz diğer yolları denedik. Daha neyi deneyeceğiz.”

Erdoğan’ın bu açıklamasının ardından ise Davutoğlu, ilk açıklamasının aksine şunları ifade etmişti:

“Ülkemize ve milletimize silah doğrultanlara hak ettikleri cevabı verdik, vermeye devam edeceğiz. Bizden kimse elinde silah ve kan olan terör örgütünü muhatap alacağımızı beklemesin. Bizim bundan sonra tek muhatabımız vardır, o da milletimizdir. Terör örgütleri ancak milletimizin güçlü iradesini yansıtan güvenlik güçlerimizin muhatabı olabilirler. Bu konuda kararlılığımız tamdır.”