Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Van'da il ve ilçe örgütleriyle bir araya gelerek, yeni dönemde partilerinin izleyeceği politikalarla ilgili bilgilendirme yaptı.

Partililere seslenen Yüksekdağ, Türkiye'deki mevcut egemen yapının da içinde bulunduğu krizi, zor aygıtlarını kullanarak aşmaya çalıştığını kaydetti.

'AKP-CHP-MHP KOALİSYONUNUN DA BİR ŞANSI YOK'

İktidarın ve Saray'ın kurduğu ittifakların ömrünün uzun olmadığını vurgulayan Figen Yüksekdağ, iktidarın bir rejim krizi yaşadığını ve 15 Temmuz darbe girişimiyle demokratik siyaset alanından tamamen uzaklaştığını belirten Yüksekdağ, krizin henüz aşılmadığını kaydetti.

Son bir yıldır savaş koşullarının sürdüğünü söyleyen Yüksekdağ, bu yöntemlerle darbe koşullarının ortadan kalkmasının mümkün olmadığını vurguladı.

Yaşanan darbe girişiminin AKP iktidarının kurduğu koalisyonların bir sonucu olduğunu anlatan Yüksekdağ, "Şimdi halkımızın talepleri yok sayılıyor. Şimdi oluşturulan AKP-CHP-MHP koalisyonunun da bir şansı yok. AKP-CHP-MHP yaptıkları şovlarla ne kadar çürüdüklerini gösteriyor. İşte HDP bu bataklığın içinde açan nilüfer çiçeğidir. HDP özgür bir yaşam, tutarlı siyasetin tek alternatifidir. HDP artık bütün Türkiye'nin ana muhalefet partisidir" dedi.

'DİRENİŞ BÜTÜN HALKLARA UMUT OLACAKTIR'

“Çürümüş ve erozyona uğramış sisteme karşı halkların alternatifinin HDP” olduğunu belirten Yüksekdağ, bir yılda çok büyük zaferler elde ettiklerini söyledi. Bu süreçte büyük kayıplar da yaşadıklarını ama bir yıla tarihsel bir hesaplaşmayı da sığdırdıklarını aktaran Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"HDP olarak geldiğimiz yer Türkiye'nin tek alternatif patisiyiz. Ancak bir yılda yürütülen tarihsel mücadelenin ihtiyaçlarına yetersiz kaldık. İşte bu yetersizliği hızla ortadan kaldırmanın zamanıdır. Daha organize olarak hareket etmek zorundayız. Birey ya da kolektif, kendisine nasıl bir misyon biçerse biçsin tarihin ve halkın bize verdiği görev her şeyin üstündedir. Daha büyük kazanmak için daha büyük mücadele etmek zorundayız. Sadece Kürt halkı için değil ezilen bütün halklar için bunu yapmak zorundayız. Kadınlar, mazlumlar, Aleviler, emekçiler için artık kader anıdır.

'KAZANMANIN YA DA KAYBETMENİN EŞİĞİNDEYİZ'

“Kazanmanın ya da kaybetmenin eşiğindeyiz. HDP bir ağaç gibi görünür ama aslında bir ormandır. Yeni Türkiye, yeni Kürdistan ve yeni yaşamın gerçekliğini sadece HDP tanımlıyor. Her gün kentlerimizde, infazlar, katliamlar, işkenceler yaşanıyor. 90'lı yılları bile aşan bir durumla karşı karşıyayız. İşte tüm bunlara karşı umudu örgütlememiz lazım. Kürtler korku ve çaresizliği aşsa da hala tüm halklar için böyle değil. İşte onlarda Kürtlerin bu direnişinden moral ve güç alıyorlar. Direniş bütün halklarımıza umut ve moral olacaktır. Bu ışığı karartamazlar."

'ÖZGÜR MİNBİC, ÖZGÜR SURİYE DEMEKTİR'

Minbic'in IŞİD'den geri alınmasına de değinen Yüksekdağ, şunları söyledi:

"Özgür Minbic, özgür Suriye, özgür Türkiye ve özgür Kürdistan demektir. Bu bizim için tarihsel bir yürüyüştür. Minbic, halkların kardeşliğinin zaferi olarak tarihe geçti. Rojava yeni bir yaşam ve siyasi programın hayata geçirileceği alan olacaktır. Rojava tüm dünya halklarının mücadelesine ışık olacaktır."

Yüksekdağ, son olarak Van'da yaşanan ablukaya değinerek, kentte özel bir savaşın yürütüldüğünü savundu ve bunu kırmak zorunda olduklarını belirtti.

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.

Kaynak: DİHA