HSYK'dan savcı Zekeriya Öz'e açıklama yapma izni çıktı.Öz izinden sonra yaptığı açıklamada Başbakan tarafından kendisine 2 kişi gönderildiğini öne sürerek söz konusu kişilerin "Başbakan’dan özür dileyen bir mektup yaz" dediğini söyledi.

İşte Zekeriya Öz'ün açıklaması:

Hakkımdaki bu iddialar Sayın Başbakan tarafından açıklanmadan önce Yüksek Yargı kökenli olan, daha önceden tanıştığım ve saygı duyduğum iki kişi bizzat Sayın Başbakan tarafından bana gönderilmiştir.

Bursa’da bir otelde görüştüğüm bu kişiler; sayın başbakanın bana çok kızgın olduğunu, hakkımda ağır laflar ettiğini, bir mektup yazarak kendisinden özür dilemem gerektiğini, hükümete yönelik soruşturmaların derhal durdurulmasını, aksi takdirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını söylediler.

Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere; soruşturmanın benim dışımda vicdanları kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yürütüldüğünü, kaldı ki kuvvetli deliller nedeniyle bir çok şüphelinin tutuklandığını, kuvvetli deliller bulunduğunu, emniyet müdürlüğüne de yeni atanan personelin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolunda ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olacağını ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim tarafıma söylendi.

Daha sonra kamuoyunda 2. yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen dosyada ilgili savcılarla görüşerek bu soruşturmaya müdahale etmem gerektiğini, işin farklı boyutlara kaydırılmasını, bu konuda yardımcı olmam gerektiği söylendi. Ben de, o soruşturmadan bilgimin olmadığını, soruşturmanın TMK 10. Maddesi ile yetkili Başsavcı Vekilliği tarafından yürütüldüğünü belirttim.

Bu görüşmeden bir gün sonra Sayın Başbakan tarafından şahsıma yönelik gerçek olmayan iddialar dile getirildi. Bazı basın yayın organları da bundan sonra şahsıma yönelik yıpratma kampanyasına başladı ve halen bu saldırılar devam etmektedir. Bu konuda gönderdiğim tekzipler de yayımlanmamaktadır.

Bu görüşmeden sonra tarafıma tahsis edilen koruma aracı, önceden hiçbir tebligat yapılmaksızın, bilgi verilmeksizin ve gerekçe de gösterilmeksizin 06 Ekim 2014 (Ocak 2014) tarihinde alınmıştır. Yürüttüğüm Ergenekon soruşturmasında aldığım sayısız tehditler nedeniyle tarafıma tahsis edilen koruma aracının alınmasından sonra şahsımın ve ailemin başına gelebilecek her türlü olayın sorumlusu bu usulsüz işlemi yapanlardır.

Hakkımdaki asılsız haberleri yayınlama konusunda öncülük yapan bazı gazetelerin sahiplerinin kamuoyunda 2. yolsuzluk operasyonu olarak isimlendirilen soruşturma kapsamında tüm malvarlıklarına mahkeme kararıyla tedbir konulmuş olması aslında yapılanların nedenini ortaya koymaktadır.

Tüm bunların yaşandığı günlerde çıkan asılsız basın haberlerine dayanılarak hakkımda başlatılan inceleme daha sonuçlanmadan aynı gün tayinimin çıkarılması üzerimdeki baskının artacağını göstermektedir.

ÖZ, AÇIKLAMADAN ÖNCE ATAMA KARARI HAKKINDA KONUŞTU

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bakan çocukları ve iş adamlarının da şüpheliler arasında yer aldığı “yolsuzluk ve rüşvet” soruşturmasının ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1’inci Dairesince geçici görevle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atanan Zekeriya Öz atama kararı ve hakkındaki iddialara cevap verdi. Öz "Bu görevden almayı 1 Ocak’ta bekliyorduk. Ama yapmadılar. Önce yıpratma yaptılar sonra zıplatma" dedi.

Ayşegül Usta ve Fırat Alkaç'ın Doğan Haber Ajansı'nda yer alan haberine göre Savcı Özün açıklamaları şu şekilde;

'ODAMI BOŞALTMAYACAĞIM'

"Atama kararına ilişkin tebligat adliyeye ulaştı. Ancak yoğunluk nedeniyle henüz imzalayamadım. Geçici sürenin ne kadar olduğuna dair bir bilgim yok. Tebligatı henüz görmedim. Odamı boşaltmayacağım. Bazı eşyalarımı alıp gideceğim. Şu anda  çıkan haberlere ilişkin suç duyuruları ve basın açıklamamı hazırlıyorum.  Bilgileri veren kişiler var onlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağım. 2 saate  kadar açıklamayı bitiririm.

'ÖNCE YIPRATMA SONRA ZIPLATMA YATILAR'

Bu görevden almayı 1 Ocak’ta bekliyorduk. Ama yapmadılar. Önce yıpratma yaptılar sonra zıplatma. Haberlerde 21’inde safariye çıktığım yazılıyor. Ama ben 21 Ekim sabahı burada görevimin başındaydım. Adliyede bayramlaşma vardı. Yalan haber yapmaya devam ediyorlar. Seyahat firmasından tehditle faturaları aldıkları yönünde duyumlarım var.  Bu işi kimlerin organize ettiğini iyi biliyorum. Faturalarda dolar diye bir şey geçmez. Tamamen Dubai para birimi geçer” dedi.

'HİÇBİR OTELDE MR. ÖZ VE FAMİLY YAZMAZ'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kendisi ve diğer savcılar hakkında soruşturma izni vermesine ilişkin ise, “O zaman doğrular ortaya çıkar” diye yorum yaptı.  Dubai’de kaldığı otelin yaptığı açıklamayı ise bilmediğini söyleyen Öz, “Bunları basından öğreniyorum. Otel zaten kişisel bilgileri vermez. Açıklama yapması iyi olmuş. Hiçbir otelde Mr. Öz ve Family diye yazmaz. Kimliğini verirsin ona göre kayıt yapılır bu Türkiye’de de böyledir. Bu belgeyi düzenlemek zor bir şey değil” diye konuştu. 

'ARANIZDAKİ POLİSLER ELİNİ KALDIRSIN'

Savcı Öz, gazetecileri odasına aldıktan sonra 3 tane sivil polis de gazetecilerle birlikte odaya girdi. Öz ise “aranızdaki polisler elini kaldırsın” dedi. Öz daha sonra “Önceden odamıza gazeteciler gelirdi. Şimdi polisler de geliyor” dedi. Sivil polisler daha sonra Öz’ün koruma polisleri tarafından odadan çıkartıldıktan sonra kimlik kontrolü yapıldı. (Hürriyet, T24)