Türkiye Küçük Millet Meclisi (TKMM) tarafından yapılan çağrıyla İzmir'de bir araya gelen sivil toplum ve siyasi parti temsilcileri Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde Akil İnsanlar Heyeti’nden Prof. Dr. Baskın Oran'la bir araya geldi.

İŞÇİ PARTİSİ'NDEN PROVOKASYON GİRİŞİMİ

Toplantı öncesi İşçi Partili bir grup, Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne gelerek provokasyon girişiminde bulundu. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı buluşmada, İşçi Partililer içeriye alınmadı.

Buluşma Baskın Oran’ın ‘sürece’ ilişkin kısa bir değerlendirme yapmasıyla başladı.

‘30 YILDIR ÜLKE SÜREKLİ KAYBEDİYOR’

Oran, 30 yıl savaşlarına vurgu yaparak, “Avrupa’da 30 yıl savaşları Katolikler ve Protestanlar arasında yaşandı. Türkiye’de bu duruma benzer bir 30 yılı aşan bir savaş süreci yaşandı. 30 yıldır her gün bir takım haberler geliyor; ‘örgütün şu kadar elemanı etkisiz hale getirildi, şu kadar er şehit oldu’ diye. Bu savaşta çok çeşitli kayıplarımız oldu; insan, ekonomik, toplumsal, siyasal kayıplarımız oldu. Ama bunların içindeki en önemli kaybımız 40 bin insanımızın yaşamını kaybetmiş olması” diye konuştu.

Türk küçük ve orta burjuvazisi bu duruma dayanamayarak bir çıkış yapmaya çalıştıklarını anımsatan Oran, TOBB ve TÜSİAD’ın ekonomik anlamda kayba uğramamak için çeşitli çözüm önerileri sunduğunu, bu önerilerin dönemin koşullarında değerlendirilmediğini söyledi.

‘ÖCALAN DA ERDOĞAN DA BÜYÜK RİSKLER ALDI’

Gelinen aşamada, ‘barışa dair umutların’ canlandığına dikkat çeken Oran, “Benim de sürece ilişkin kaygılarım olmasına rağmen silahların susacak olmasının kaygılarımdan daha önemli olduğuna karar vererek bu sürece dahil oldum. Yiğidi öldür hakkını yeme diye bir söz var. Türkiye’de ilk kez Başbakan Erdoğan bir şekilde elini taşın altına koydu. Diğer taraftan Abdullah Öcalan da Newroz’da yaptığı açıklamayla çok ciddi riskler alarak süreci başlattı” dedi.

‘UMUT KIRILIRSA FELAKET OLUR’

Konuşmaların ardından soruları yanıtlayan Oran, ‘Bu süreç tıkanırsa Türkiye’yi nasıl bir süreç bekliyor?’ şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:

“Eğer bu süreç biterse bu ülkeyi tarihinde hiç olmadığı kadar büyük bir felaket bekliyor. Kürtler bu süreci en çok destekleyen kesim. Yapılan araştırmalara göre, yüzde 82 oranında bir destekten söz ediliyor. Son olarak orada görev yapan Akil İnsanlar heyetindeki arkadaşlarımızın bildirimlerine göre bu oran yüzde 90’lara çıkmış durumda. Eğer bir kez daha bu süreçte Kürtler umutlarını, güvenlerini kaybederlerse Türkiye bir felakete sürüklenir. Her gün AVM’lerden, alışveriş merkezlerinden ceset parçaları üzerimize gelir, kana bulanırız.”

‘HÜKÜMET DEMOKRATİK ADIMLARI HIZLANDIRMALI’

‘Süreçle ilgili kaygılarınız olduğunu söylediniz. Bunu biraz açar mısınız? Ne tür kaygılarınız var’ şeklindeki başka bir soruya ise, Baskın Oran şu cevabı verdi:

“Eğer PKK Türkiye’den çekilirse ve arkasından hemen radikal demokratik bir süreç başlamazsa güven kırılması yüzünden PKK’nin içinden marjinal gruplar çıkabilir. Şuan tek merkezden yönetilen bir örgüt varken, o süreçte 10 farklı örgütle karşı karşıya kalabiliriz. Yine bunda en önemli görev hükümete düşüyor. Örgüt Türkiye’den çıkar çıkmaz seri şekilde demokratik süreci başlatmalı. Aksi bir durumda yine güven sarsılması olacağı için yeniden çatışmalar başlayabilir” şeklinde konuştu.

‘TÜM TÜRKİYE ÖZERK YAPIYA KAVUŞMALI’

"Özerklik"le ilgili bir soruya ise, “Özerklik sadece Kürtlerin yaşadığı bir yerde olmasın. Tüm Türkiye özerk yapılara ayrılmalı. Yani İzmir’deki sorunu İzmirliler çözebilmeli. Meclisleri olmalı. Bu diğer bölgeler içinde geçerli. Zaten sadece Kürtlere özerklik verilmesi yeni bir sorun da yaratabilir. Kürtlere verilen haklardan yararlanamayan başka kesimler bu kez sorun çıkartabilir. Bu nedenle Türkiye’nin topyekun demokratikleşmesi gerekmektedir. Bu süreç başarıyla yürürse bundan tüm Türkiye kazançlı çıkar, aksi durumda tüm Türkiye zarar görür” diye cevaplayarak, bu sürece tüm kesimlerin destek vermesi gerektiğini ifade etti. (ANF)