Kurban Bayramı nedeniyle memleketi Adana'ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, gündemi değerlendirerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ömer Çelik, Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarının HDP tarafından psikolojik savaş taktiği olarak kullanıldığını öne sürerek, Kobani’ye yardım için PYD’nin silahlandırılmasını isteyenlerin, ‘ırkçı bir hassasiyetle’ örgütsel kazanım peşinde koştuklarını iddia etti.

Çelik, şunları söyledi:

"Çıkan tezkere, 2007'deki Irak ve sonrasındaki Suriye tezkeresinin devamıdır. Muhalefet partileri sayın Başbakanımız için, 'Niye görüşmelere katılmadı?' diyorlar. Bunlar yıllardır tekrarlanan tezkereler olduğu için olağanüstü bir durum yoktur. O sebeple sayın Başbakanımız görüşmelere katılmadı. Bununla ilgili bazı iddialar gündeme getirdiler. Bunun bir savaş tezkeresi olduğuna dair. Ancak bu doğru değil. Bunu CHP gündeme getiriyor. 'Burada Işid'ten çok Esad'la bir mücadele var' deniyor. Bu, oradaki tüm terör örgütlerini ilgilendiren bir meseledir."

Çelik,konuşmasında tezkereye 'Hayır' oyu veren CHP'yi de şu sözlerle eleştirdi: 

‘NE KADAR SEVİYORLARMIŞ ESAD’I’

"Irak'ta, Suriye'de alt üst oluşlar yaşanıyor. Bu da milli güvenlik olaylarına yol açıyor. Bizim de ön görerek ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar çıkmasın diye bu kararları almamız gerekti. Bizim Esad rejimine karşı olduğumuz sır değil. Bugün orada IŞİD ve diğer grupları çıkaranın Esad rejimi olduğu görülür. CHP Genel Başkanı yine tuttu, 'Bu, Esad'a karşı bir tezkeredir. Biz buna destek vermiyoruz' dedi. Ne kadar seviyorlarmış Esad'ı. Yaptığı katliamların arkasında durmayı ne kadar seviyorlarmış ki, Işid'e karşı, terör örgütlerine karşı getirilen bir tezkereye bile destek vermiyorlar."

‘KOBANİ İLE ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİRLEŞTİRMEK BİR PSİKOLOJİK SAVAŞ TAKTİĞİDİR’

Türkiye'nin Kobani'de yaşanan drama seyirci kalmadığını ve çevresindeki her türlü drama yardıma koşmaya hazır olduğunu öne süren Çelik bu konuda da şöyle dedi:

"Türkiye, Kobani'ye yardım etsin diyorlar. Türkiye Kobani'ye de, komşu bölgelerdeki her türlü drama da koşar, yardım yapar. Nitekim Kobani'dekiler de başka yerlerdekiler de, yüzyıllar süren devlet tecrübesinin, bin yıllık kardeşliğin, başları sıkıştığında en ufak tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarında anavatanları gibi, Türk topraklarına sığınıyorlar. Devletimizde milletimizde onlara kucak açıyorlar.

‘BUNLARINKİ IRKÇI HASSASİYET’

Ama buna rağmen önümüze Kobani'yle çözüm sürecini birleştirip, Türkiye'yi sanki Kobani'deki insanlık dramının oluşmasında pay sahibi göstermek, açıkça söylüyorum, bir psikolojik savaş taktiğidir. Bu, yapanlara geri döner.

Bunların, orada Bayırbucak Türkmenlerine, Sünni Araplara saldırı yapılırken hiç sesleri çıkmadı. Şimdi bir insani hassasiyetlik yerine ırkçı bir hassasiyetle bakıyorlar.” (Ajanslar)