Adana’da geçtiğimiz hafta, terör örgütü üyesi olmakla suçlanarak emniyete çağrılan bir öğrenciye şu sorular yöneltildi: “Mahallede düzenlenen futbol turnuvasında oynamanın maksadı neydi?”, “Çamlık alanda düzenlenen pikniğe hangi maksatla katıldın?”

Fırat Turgut'un Evrensel gazetesindeki haberine göre, olay geçtiğimiz hafta Adana Emniyeti Terörle Şube Müdürlüğünde yaşandı. 2012-2013 yılları arasında polisin fiziki ve teknik takibe tabi tuttuğu onlarca üniversite öğrencisinin şubeye çağrılarak terör örgütü üyesi olmak suçlaması ile ifadeleri alındı.

Bir üniversite öğrencisine Aziz Nesin’in hikayelerine konu olacak sorular soruldu. Önce “...tarihinde ... mahallesindeki bir halı sahada futbol turnuvası düzenlenmiş. Sen de burada top oynamışsın. Top oynamaktaki maksadın nedir” diye soruldu. Şüpheli sıfatı ile ifadesi alınan Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi Antrenörlük Bölümü öğrencisinin cevabı ise oldukça kısa oldu: “Maksat spor olsun.”

HANGİ MAKSATLA PİKNİK YAPTIN?

Aynı üniversite öğrencisine sorulan başka bir soru da şu oldu: “... tarihte ... çamlık alanda piknik düzenlenmiş. Sen de katılmışsın. Maksadın nedir?” İlk defa ifade veren öğrenci kısa ve net bir cevap verdi: “Maksadım piknik yapmak.”

KARADENİZ FIKRASI TADINDA’

Sorgu sırasında orada olan Avukat Tugay Bek, “Fıkra gibi  ama gerçek, bir halı saha maçından terör örgütü çıkarmaya çalışan bir polis teşkilatı ile karşı karşıyayız. Sorgu sırasında dayanamayıp avukat olarak söze girdim. ‘Burada suçlamanın daha net anlaşılabilmesi için, oyuna ikinci yarıda girip üç göl atmak ve de maç sırasında ısrarla sol kanatta oynamayı tercih etmenizdeki maksadınız nedir? gibi bir soru sorulması gerekir’ dedim. İfadeyi alan polis memuru, bu müdahalemi sakinlikle karşılayıp, soruların amirleri tarafından hazırlandığını belirterek, “Burada soruları ben sorarım” anlamına gelecek bir cevap verdi” dedi.

Olayı “Karadeniz fıkrası tadı bırakan” şeklinde yorumlayan Tugay Bek, “Benim yanımda ilk kez bir emniyet ifadesinde bulunan stajyer avukat arkadaşlarım da mesleğin ne kadar eğlenceli bir hal alabileceğine tanık oldular” diye konuştu.

Bek, “AKP’nin ileri demokrasisinde tüm alanlardaki özgürlükler kısıtlanırken, polisin, her türlü muhalif yapıyı, bir araya gelişi ve etkinliği ‘terör’ olarak değerlendirmesi ve ‘saçmalama’ özgürlüğünde bir sınır yok. Adana polisi ise kendisine tanınan bu özgürlüğü sonuna kadar kullanıyor” dedi.

TÜRKİYE’Yİ KÜÇÜK DÜŞÜRMEK SUÇLAMASI

Adana’da iki hafta önce de 2012-2013 yıllarında mahkeme kararı ile terör örgütü üyesi olmak suçlaması ile dinlenen İnsan Hakları Derneği Adana Şubesinin eski bir yöneticisi, 2012 yılında İngiliz The Guardian gazetesi muhabirine Mazlum Akay isimli 12 yaşındaki çocuğun, polisin atmış olduğu gaz kapsülünün başına isabet etmesi neticesinde öldürüldüğünü söylemek sureti ile ülkeyi yurt dışında küçük düşürmeye çalıştığı gerekçesiyle suçlanmıştı.