CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM Genel Kurulu'nda, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerine konuştu.

İnce, "10 yılda gönülleri ayrıştırdınız, 10 yılda idealleri yok ettiniz. 10 yılda bankalarımızı, lokantalarımızı, gıdalarımızı, marketlerimizi ve 10 yılda Türkiye'yi ayrıştırdınız. Sürekli kavga ettiniz. Bilim kurulları ile, yargı organlarıyla, iş dünyasıyla, medyayla, işçi sendikalarıyla, muhalefetle, tarihle, komşu ülkelerle, dizilerle, komşu ülkelerle ve öğrenci ile kavga ettiniz. Size biat etmeyen herkesle kavga ettiniz. Kavgadan, çatışmadan nemalandınız. Tarihi tersinden okutmaya çalıştınız. Kendinize göre medya, kendinize göre demokrasi - siyaset - tarih - hukuk ve dürüstlük anlayışı geliştirdiniz. Sizden olmayan herkesi yok etmek için her yola başvurdunuz. Sizin gibi düşünmeyenleri ya zindana attınız yada genel başkan yardımcısı yaptınız "dedi.

KURTULMUŞ'A 'İNCE' GÖNDERMELER

Konuşmasına devam eden İnce, "19 Nisan 2011'de AKP Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş bakın ne diyor: '2023'de bu zadegan iktidar olursa BOP (Büyük Orta Doğu Projesi) sayesinde bölge ülkelerin sayısının iki katına çıktığını göreceğiz. İcra gelmeyen ev kalmayacağını göreceğiz. Zenginlerin yaşadığı sitelerin yakınında dilenen yoksullara, polisin müdahale ettiğini göreceğiz. AVM'lerin önünde bakkalların, kasapların ve manavların dilencilik yaptığını göreceğiz. 2023'de Başbakan'ın çocukluk arkadaşı, askerlik arkadaşı, belediyeden arkadaşı ve şoförlerinden başka kimsenin milletvekili olamadığını göreceğiz. Yağmur sularının para ile satıldığını göreceğiz' diyordu Kurtulmuş. Yani, dün böyle diyordu Harun, bugün o da olmaya karar verdi Karun' diyerek Meclis'te Kurtulmuş'un sözlerini hatırlattı.

ODTÜ'YÜ ORTA DOĞU SOKAKLARI SANDINIZ

Sizin gibi düşünmeyenleri ya işten attırdınız, ya iftira attınız ya da peşine polis taktırdınız. Sadece 2012 yılında 47 kitaba yasaklama kararı çıkarttınız. ODTÜ'yü Orta Doğu'nun sokakları sanıp. Bir yandan uydu fırlatırken, diğer yandan uyduyu fırlatacak öğrencilere gaz sıktınız. Türkiye'nin en parlak öğrencilerinin 500 puanla girdiği ODTÜ'ye, siz 5 bin polisle girdiniz.

DEMOKRASİ TRENİNDEN, DİKTATÖRLÜK HIZLI TRENİNE BİNMEK İSTEDİNİZ

Meclis'in futbol takımının maçını canlı yayın verirken, Meclis görüşmelerini göstermediniz. Halkı kandırmayın bu topraklarda 'Bismillah' demeyi kimse suç saymadı, ama siz 'Elhamdülillah' demeyi öğrenemediniz. Şükretmeyi bilmediniz. Yargıya talimat vermek yetmedi, yargının yerine geçmek istediniz. Yasamaya talimat vermek yetmedi, başkan olmak istediniz. Kadı da siz, mebus da siz sultan da siz olmak istiyorsunuz. En son geldiğiniz yer 'kuvvetler ayrılığı bize engel oluyor' diyerek, demokrasi treninden diktatörlük hızlı trenine binmek istediniz.

Bu bütçenin en önemli yeri Başbakan'ın bakanların birisi gazı savundu, diğeri fireni savundu. Bugün kim konuştu? Gazı savunan konuştuğuna göre, ülkenin ekonomisinin şarampole yuvarlanma olasılığı vardır. Bu bütçenin şarampole yuvarlanma olasılığını Başbakan'da kabul etmiş olacak ki, frene basmak isteyen başbakan yardımcısı tercih etti.

ONUR OLARAK ALIYORUM

Ben, Babacan'ın konuşmasını başından beri takip ediyorum. Başbakan beni dinlememek için dışarı çıktı. Bu benim 10 yıllık milletvekilliğimde 2 bütçenin son konuşmasında, Başbakan'ı rahatsız ediyorum ki, bir yolunu bulup dışarı çıkıyor. Benim konuşmam bittiğinde geri geliyor. Ben bunu hayatımdaki büyük bir onur olarak alıyorum.