HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, hükümetin öngörü zafiyeti olduğunu öne sürerek, "Maalesef Suriye konusunda Türkiye çok ciddi öngörü zaafları ile hareket etmiştir" dedi.

 

TV8'in sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, Suriye konusunda Türkiye'nin çok ciddi öngörü zaaflarıyla hareket ettiğini belirterek, şunları söyledi:

 

"Batının Suriye rejimini devirmek istediğini zannettiler. Rusya'nın işin içinde olmadığı bir şekilde Suriye konusunun çözüleceğini zannettiler. Tüm bunlarda öngörü eksikliği yaşanmıştır. Birkaç hafta içerisinde Esad rejiminin düşeceğini zannettiler. Belki hükümet şurada haklıydı, Esad ile çok iyi ilişkiler geliştirilmişti; yani bu iyi ilişkiler ile biz ne dersek yaptırırız, ikna ederiz falan zannettiler. Ama siyaset ile dostluk başka bir şey realiteler başka bir şey."

 

REDDEMİYOR, KAPIYI AÇIK BIRAKIYOR

"Kurtulmuş AKP Yolunda" haberleri üzerine açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, "Ben de dün sabah medyadan öğrendim. Gazetelerden okudum. Anlaşıldığı kadarı ile Başbakan AKP'nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) içerisinde bu konuyu gündeme açmış, orada konuşulmuş. Dolayısıyla bu konuda bilgim olmayan, bize intikal etmemiş olan bir meselede konuşmak istemem. Bizim de bu konudaki bilgimiz sadece medyada yazılanlarla sınırlıdır. AKP içerisinde böyle bir şeyin konuşulmuş olması HAS Parti'ye olan sempatinin göstergesidir" dedi.

 

HÜSEYİN ÇELİK’E TEPKİ!

Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Sekreteri Kazım Arslan, Numan Kurtulmuş’un AK Parti’ye geçeceği iddiasının doğru olmadığını söyledi ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’i eleştirdi.

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in "Eğer Sayın Kurtulmuş, ’arkadaşlar bizim o gün söylediklerimiz yanlıştı, doğru siyasi yol burasıdır’ deyip bizim kapımızı çalarlarsa, kapımız her zaman açıktır. Bu şekilde gelirlerse hoş geldiniz deriz" şeklinde bir açıklama yaptığını söyleyen Arslan, "Biz ve Genel Başkanımız Kurtulmuş, AK Parti’den bu şekilde hiçbir talepte bulunmamıştır. AK Parti’liler kendi içlerinde konuştukları konuyu HAS Parti’ye mal ediyorlar. Kendi parti kurullarında konuşulduğu iddia edilen bir takım değerlendirmelere dayanan haberlerden yola çıkarak, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’la ilgili yapmış olduğu bu açıklama, son derece seviyesiz ve yakışıksızdır. Hüseyin Çelik, kendi kendine gelin güvey olmaktadır ya da kendi çalıp kendi oynar durumundadır. AK Parti’nin, kendi iç tartışmaları ile ilgili olarak, bir başka partiyi ve liderini işin içerisine çekerek ne yapmak istediği de manidardır" ifadelerini kullandı.

 

"HAS Parti ve Numan Kurtulmuş, kendilerinden böyle bir talepte mi bulunmuştur ki, Hüseyin Çelik, böylesine pervasızca ve edep dışı bir beyanatta bulunabilmektedir" diyen Arslan, şöyle devam etti:

 

"Siyaset deyince akıllarına makam ve mevkiden başka bir şey gelmeyenlerin, dün ak dediğine, bugün kara demekten çekinmeyenlerin, Has Parti kadrolarının ne için mücadele ettiklerini, siyaseti ne için yaptıklarını anlamalarını zaten beklemiyoruz ki; Hüseyin Çelik’in de bunu anlaması mümkün değildir. Hüseyin Çelik’in ifade ettiği AK Parti’nin kabul edilmesini, benimsenmesini beklediği ilkelerinin ne olduğu da tartışmalıdır. AK Parti denince bizim aklımıza, ilkesizlikten, adaletsizliğin bir başka kadrolar eliyle devamından başka bir şey gelmemektedir. Has Parti, bugüne kadar yanlış bir şey söylememiştir ki, Hüseyin Çelik’in davetine icap edip, özür dilemek zorunda kalsın. Has Parti’nin zor şartlar altında ama inançlı mücadele veren kadrolarına böyle bir çağrıda bulunmak Hüseyin Çelik’in haddi değildir."

 

MAHMUT ÖVÜR: BAŞBAKAN, KURTULMUŞ VE SOYLU İLE GÖRÜŞTÜ MÜ?

Sabah Yazarı Mahmut Övür de konu hakkında şunları yazdı:

 

Yaklaşık 4 ay önce mart başlarında Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu ile Başbakan Erdoğan'ın Dolmabahçe'de görüştüklerini öğrendim.

 

O günlerde Başbakan Erdoğan'ın rahatsızlığı gündemdeydi ve bu görüşmelere "Geçmiş olsun" ziyaretleri olarak bakılmıştı.

 

Oysa görüşmelerin içeriği tamamen siyasiydi ve iki siyasi aktöre de Başbakan Erdoğan, AK Parti'ye katılma daveti yapmıştı.

 

Ne olup bittiğini eski DP Genel Başkanı Soylu'ya sordum. Konuşmadan önce bir tek şartı vardı:

"Yazmamak koşuluyla şunu söyleyebilirim; evet böyle bir görüşme oldu ve böyle bir teklif geldi."

 

Soylu bugün de aynı çizgideydi ve şöyle diyordu: "Sanırım AK Parti yönetimi bizimle ilgili böyle bir değerlendirme içinde. Kendilerine şu dönemde ancak müteşekkir olabilirim. Çünkü Türkiye ve dünya gündeminde önemli konular varken, şahsi olarak isimlerimizin gündem olması millete haksızlıktır diye düşünüyorum."

 

Aynı şeyi Numan Kurtulmuş'a sormadım ama o konuda aldığım istihbarattan emindim. Zaten Başbakan Erdoğan daha önce de Kurtulmuş'u partiye davet etmiş, hatta Kurtulmuş'u eşine şikâyet ederek bir an önce karar vermesini istemişti.

 

Doğrusu bugün Kurtulmuş'un kalkıp "Böyle bir şey yok" demesi, aradan geçen zaman değiştirmediyse parti içine yönelik bir çıkıştan öte bir anlam taşımıyor.

 

Küçük partilerde çalkantı daha büyük olabilir.

 

Olayın belki zamansız sızdırılmasının da bunda katkısı var. Aylar sonra da olsa Ömer Şahin Radikal'de siyaset kulisleri açısından iyi bir haberciliğe imza attı ve ilginç tartışmaların kapısını araladı.

 

Araladı, çünkü AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de aynı gün bir televizyona çıkıyor ve şu ilginç açıklamayı yapıyordu:

 

"Bu arkadaşlar partimize karşı çok sert eleştirilerde bulundular. Eğer o eleştirilerinden vazgeçmişlerse partimize gelebilirler..."

 

İlginç ve parti içi kaygıyı dile getiren bir tepki... AK Parti içinde, Kurtulmuş ve Soylu gibi isimlerin partiye katılması elbette güle oynaya karşılanmayacaktı ama bu kadar sert çıkışı da farklı yorumlamak gerekiyor.

 

İşin doğrusu tüm bunlar şu gerçeği değiştirmiyor: Başbakan Erdoğan bu girişimiyle genel başkanlığının son kongresinde büyük bir siyasi hamle hazırlığı içinde.