Fethullah Gülen grubuna yakınlığıyla bilinen Bugün gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, Hrant Dink cinayetinin 'paralel'lerin üzerine yıkılmasına tepki gösterdi.

Yazısında, Hrant Dink'in vurulma anını içeren görüntülerin kaybolduğunu hatırlatan Ilıcak, bu görüntülerin kaybolmasından sorumlu Selim Kutkan'ın şimdi polis başmüfettişi olduğuna ve 17 Aralık operasyonunu yapan polisleri soruşturduğuna dikkat çekti.

Nazlı Ilıcak’ın yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

Ogün Samast, Hrant Dink’in katili; şahit olarak dinlendi. Enteresan bir durum! Bu vesileyle, cinayet günü (19 Ocak 2007) Akbank ATM kamera kayıtlarının sabah ve öğle saatlerine ait olan bölümünün kaybolması yeniden gündeme geldi.

Hrant Dink’in avukatı Hakan Bakırcıoğlu, “Bu kayıtların kaybolması, Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Selim Kutkan’ın görev süresinde gerçekleşti” diyor. Zira banka şube müdürü, o gün kamera görüntülerini emniyet güçlerine vermişti. Bu görüntüler içinden, saat 10-13 arasını ve daha eski günleri gösteren kayıtların silindiği ortaya çıktı. Terörle Mücadele Şube Müdürü Selim Kutkan’ın, İşçi Partisi’ne yapılacak bir operasyonu, Aydınlık’taki akrabasına aktardığı için 2008’de görevden alındığını biliyoruz. Aynı Selim Kutkan’ı, yolsuzlukların muhatabı olan AK Parti hükümeti, 17 Aralık 2013’ten sonra, Polis Başmüfettişi yaparak, yolsuzlukları takip eden polislerin üzerine saldı. Onun hazırladığı raporla, birçok emniyet müdürü bugün cezaevinde.

Agos Gazetesi, “Bu dava paralele sığmaz” başlığıyla çıktı. Cinayetin, iktidar tarafından, Cemaat’e karşı kullanılabilecek bir silah olarak görülmesini eleştirdi.

Gayrimüslimlere yönelik saldırılar (Rahip Santoro, Dink, Zirve Yayınevi katliamı), Ergenekon operasyonlarının başlamasının ardından sona erdi. Misyonerlik faaliyetlerinin nasıl Genelkurmay Başkanlığı tarafından yakından takip edildiğini, Kafes Eylem Planı çerçevesinde azınlıklara gözdağı verecek eylemler planlandığını biliyoruz. Ergenekon operasyonlarıyla birlikte, bu gibi eylemlerin kesilmesi dahi, Dink cinayetiyle derin devlet ilişkisini gösterir.

Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğuna dair beyanları yüzünden Dink’in hedef haline geldiğini, o tarihte askerlerin sert açıklamalar yaptığını, birden bire “Türklüğe hakaret” gerekçesiyle Dink’in mahkemeye düştüğünü, bazı Ergenekon sanıklarının mahkeme önünde onu protesto ettiğini hiç akıldan çıkarmamak gerekiyor. Bu bağlamda, Akbank ATM görüntülerini kaybeden şahısların kimliği de aydınlatıcı olabilir.