Çınar Özer / Vatan

Savcılığa MİT’in gönderdiği belgede Tarık Ümit ile Mehmet Eymür’ün konuşmaları yer aldı. Konuşma kaydına göre Tarık Ümit, “Fevzi Aslan’ı aldık. İşi bitti. Ağar’ı aradım” diyor

Lice doğumlu Fevzi Aslan ve yeğeni Salih Aslan, polis olduklarını söyleyen kişilerce gözaltına alındı ve 28 Mart 1994’te Hendek İlçesi Kargalı Yeniköy mevkinde TEM otoyolu kenarındaki otopark alanında ölü olarak bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16 faili meçhul cinayetle ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında olan bu iki cinayetlerle ilgili MİT, savcılığa eski MİT Kontrterör Dairesi Eski Başkanı Mehmet Eymür’ün eski MİT’çi Tarık Ümit ile 18 Şubat 1995’te yaptığı görüşmenin bant çözümünü gönderdi. Vatan gazetesinin haberine göre; Eymür ve Ümit arasında şu konuşma geçti:

'ALDIK İŞİ BİTTİ'

(Tarık Ümit, Mehmet Eymür’e söylüyor)

“Hadise şu ağabeycim. İlk kapışmamızı... Gece Fevzi Aslan’ı aldık, işi bitti. Yanımızda Ziya ve 3 kişi daha var. Gece saat 23:00’de evrakları, daha önce evrakları almıştık. Ben Ziya’lara dedim ki, ‘Siz İstanbul’a dönün’. Cumartesi gecesi oluyor bu hadise. Birinin patronu İbrahim Şahin ve İbrahim’in ekibinin işi bu, tamam mı ağabey. Burada görev İbrahim’in görevi. Ne Mehmet Ağar’a..... ne ona, kattiyet surette olmaz, çirkin. İbrahim Şahin doğuda görevde. Ziya’ya dedim ki ‘İbrahim ile temas kuralım’. ‘Ağabey bu saatte bulmamız mümkün değil. Ancak yarın öğleden sonra. Her gün öğleyin bir yere gidiyor. Yarım saat orada kalıyor. Askeriyede bir yere gelir. Oradan temas kurarız. Yarım saat birden evvel temas kurmamız mümkün değil’ dedi. Peki kardeşim geriye kim kalıyor. Mehmet Ağar, arabadan açtım. Mehmet Ağar’ın emri var. Santralle 24 saat hangi saatte olursa olsun Tarık Ümit aradığı zaman bağlayacaksınız. Onu da biliyorum. Açtım buna, buldular. Dedim ki o konu halloldu. Böyle gayet sevinçli bir şekilde dedi ‘Çok memnun oldum gözlerinden öperim’. ‘Neredesin’ dedi. Dedim ‘Yoldayım ağabey Sakarya tarafındayım’. ‘Yorgun musun?’ dedi. ‘Hayır yorgun değilim’ dedim... ‘Yeni binaya gel’ dedi... hadise bu. Gel dedi. ‘Bu akşam gitme kal burada, ben seni istersen Polisevi’ne götüreyim, istersen Hilton’a götüreyim’. Yok ağabey... ben çektim döndüm geldim. Sabahleyin Korkut efendiye niye haber vermemişiz.”

'EYMÜR DEĞİŞİK BİR TİP'

Eken’e ise “Fevzi Aslan ve Salih Aslan’ın öldürülmesi olayında İbrahim Şahin’in başkanlığında kurulan özel ekipteki şahısların gerçekleştirdiği, cinayetin talimatını Şahin ile birlikte verdiğiniz, sizin de seçmiş olduğunuz ve eğitimini verdiğiniz şahıslarca gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.Tespit ile ilgili savunmanızı yapın” denildi. Eken ifadesinde, “Ben Fevzi Aslan ve Salih Aslan’ı tanımam. Öldürülmelerini basından duydum. Eymür ile aramızda şahsi kin ve garez var. Çok değişik bir tip. Aleyhimde bu raporları tutmuştur. Bant çözümündeki beyanları kabul etmiyorum. Ümit de Eymür’ün elemanı ve adamıdır” dedi.

KRİMİNAL RAPORLARI

Dosyada İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı’nın 30 Mart 1994 tarihli raporuna göre “15 Ocak 1994’te öldürülen Behçet Cantürk ve Recep Kuzgun olayında ele geçirilen 13 adet 9 mm çaplı boş kovanlar ile Fevzi Aslan ve Salih Aslan’ın öldürülmesinde ele geçirilen 2 adet 9 mm çaplı kovanların aynı silahtan atıldığı” şeklinde rapor düzenlediği de yer aldı.

'HUSUMET İÇİNDE HAZIRLANMIŞ'

Savcılık sorgusunda Mehmet Ağar’a bu konuşma “Talimatını Şahin’in verdiği, Şahin’in de sizin emir ve talimatınızla hareket ettiği, dolayısıyla bu cinayetin talimatının da tarafınızdan verildiği anlaşılmaktadır. Tespit ile ilgili savunmanızı yapınız” şeklinde soruldu. Ağar ifadesinde, “Bütün kamu görevlerinde fevkalade uyumlu, ülke ve millet yararına hukuk çerçevesinde çok başarılı görevler yaptığımızı biliyorum. Eymür MİT’ten uzaklaştırılmasından dolayı şahsıma karşı kişisel husumet sahibidir.

'HİÇ MUHATAP OLMADIM'

Hiçbir şekilde kendisiyle muhatap olmadığım halde tamamiyle kendi kullandığı ajanlar vasıtasıyla aleyhimde bir takım belgeler hazırlamıştır. Bunların hiçbirisinin MİT’in bilgisi içerisinde olmadığını tahmin ediyorum. Tamamıyla husumet içerisinde meslekli tekniklerden istifade ederek hazırlanan belgelerdir. Benim Ümit ile bu tür bir şey konuşmam söz konusu değildir. Kendisi zamanında makama müracaat etmiş, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na gönderilmiş, hatırladığım kadarıyla da bir asit anhidrit yakalanması operasyonunda bilgi sağza attığını belirterek, “Genel Yönetim Açığının GSYH’ye oranı, 2012 yılında rekor bir performansla yza attığını belirterek, “Genel Yönetim Açığının GSYH’ye oranı, 2012 yılında rekor bir performansla ylamış ve daha sonra da teşkilatımızla irtibatını koparmıştır. Bu şahıs haricinde MİT’te en kıdemsiz memura kadar herkesin söyleyeceğini kabul ederim. Yaptığımız çalışmalar müşterek operasyonlarımız devletin arşivindedir. Bütün görevlerimde bu nadide teşkilatın yara almaması için her türlü hassasiyet tarafımdan gösterilmiştir” dedi.

ŞAHİN'E TELEKONFERANS

ALTINDAĞ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın cinayetiyle açılan davanın sanıklardan dönemin eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin’in duruşmaya gelmeyeceği ifadesinin ise SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) ile kaldığı cezaevinden alınması için Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ara karar verdiği ortaya çıktı.

1995'TEN BU YANA KAYIP

Tarık Ümit, Mehmet Eymür ve ekibi tarafından oluşturulan MİT raporunun hazırlanmasına katkıda bulunanlar arasında yer aldı. Emniyetin yüklü miktarda eroin imalatında kullanılan asit - anhidrit ele geçirilmesine yardımcı oldu. 2 Mart 1995’te Silivri İlçesi Beyciler Köyü sınırları içerisinde köy yolunda terk edilmiş, içerisinde iki adet 34 ZU 478 numaralı plakalı Chevrolet Camaro marka arabası bulundu. Ümit’ten bugüne kadar haber alınamadı.