Türkiye’deki milliyetçi kanadın lider partisi MHP, Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi ile Kürt liderlere bakış açısında önemli bir açılıma gitti.

 

NAMIK DURUKAN / Milliyet

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugüne kadar Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile Kürditan Federe Bölgesi Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’ye “Peşmerge bozuntusu” derken, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ilk kez bir Kürt gazetesine açıklama yaparak Barzani ve Talabani’den “sayın” diye söz etti. Kuzey Irak’taki Rudaw gazetesine Kürt sorununun çözümüne yönelik dikkati çeken çıkışlar yapan Şandır’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

 

* Bizi rahatsız eden hadise Barzani’nin yönettiği o bölgeden Türkiye’ye 30 yıla yakın bir süredir bir saldırı yapılmasıdır. Bu saldırıda kan kaybetmekteyiz, insanlarımız ölmektedir. Barzani’den şikayetimiz veya beklentimiz bu saldırının durdurulmasıdır. Bu konuda sayın Barzani’nin kabul edilebilir bir bahanesi yoktur.

 

* PKK bu bölgede kardeşliği ve barışı, huzuru zehirlemektedir. PKK’nın bitirilmesi noktasında birinci derecede sorumluluk kardeşimiz, komşumuz, dostumuz, kendini nasıl tanımlarsa tanımlasın Barzani’ye düşer. Gücüm yetmiyor diyorsa gel Türkiye’yle birlikte yapalım.

 

* Şartlar neyi getirir bilemem ama Türkiye’nin onayı, desteği olmadan Irak’ın kuzeyindeki bir Kürt devletinin yaşama şansı olmaz. Başkasının eline bakarlar, yazık olur.

 

* Irak’ın kuzeyindeki Türkmenlerle Kürtlerin, o coğrafyayı birlikte yönetmek iradesini samimiyetle ortaya koymaları gerekir. Bu iş Türkiye’nin garantörlüğünde olsun demiyorum ama o coğrafyada Kürtler ve Türkmenlerin samimiyetle orada ortak yönetim kurarak o coğrafyayı birlikte yönetmeleri Türkiye’nin de çıkarınadır. Biz birbirimize yük değiliz, düşman değiliz. Ben inanıyorum ki Irak’ın kuzeyinde Sayın Barzani’nin, sayın Talabani’nin liderliğinde doğru olan yapılır.

 

* Devletin resmi dili Türkçedir, onun dışında herkes kendi anadilini öğrenecek, öğretecek. Bir yanlış anlama var, ana dilin konuşulması, öğrenilmesi, öğretilmesi bir insan hakkıdır, ancak ana dilde eğitim yapılması yanlış olur.