MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın, AKP Konya Milletvekili ve eski Başbakan  Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarına yazılı olarak yanıt verdi.

Eski başbakan Davutoğlu’nun Fethullah Gülen’i ziyaret ettiğini savunan Yalçın,"Ahmet Davutoğlu'nun, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye edep, hayâ ve saygı sınırlarını aşan çirkin ithamları ayaklarımız altındadır. Sayın Davutoğlu'nun rotayı şaşırmış, zillet ve rezalete dalmış haliyle liderimize laf etmesi kabullenilemez. Davutoğlu'nun basiretsizliği ve kıt aklı, bizim parti içi meselelerimize ermez. MHP'nin kamuoyundaki imajının zedelenmesi, haklı iken haksız pozisyonda gösterilmesi için algı operasyonlarına girişilmesi Pensilvanya taktiğidir. Davutoğlu'nun gerçekleri saptıran dünkü kaypak açıklaması da bu taktiğin devamı niteliğindedir. Ahmet Davutoğlu'nun Okyanus Ötesine giderek FETÖ'nün elebaşıyla görüştüğü bilinmektedir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dünkü basın toplantısında son revizyonunun ardından Tuğrul Türkeş'in kabine dışı kalmasıyla ilgili soruya, 'Onu Ahmet Davutoğlu ölçüsüyle birilerinin izah etmesi lazım' yanıtını vermişti. Bahçeli'nin bu açıklamasına  Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından "Bahçeli'den beklenen, nezaketten ve siyasi olgunluktan yoksun tavırlar yerine kendi sorunlarıyla yüzleşme cesaret ve erdemini göstermesidir" sözleriyle karşılık vermişti.

Dünkü karşılıklı açıklamaların ardından bugün de MHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, Davutoğlu’nun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye verdiği yanıta ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Yalçın'ın açıklaması şu şekilde:

"Mazul başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, bir süreden beri sindiği köşesinde başarısızlık, kabahat ve veballerinin özeleştirisiyle meşgul olması gerekirken büyük bir unutkanlıkla eski defterleri karıştırma cüretini göstermiştir. Ahmet Davutoğlu, başbakanlıktan 'hal' edildikten sonra iyice şaşırmış, tarihî sorumluluklarından kurtulmanın yolunu, başarısızlıklarının yükünü -eskiden olduğu gibi- MHP'ye yüklemekte bulmuştur. Geçmişte yaşananları yeniden hatırlatmakta fayda vardır. 7 Haziran 2015 sonrasında MHP'ye ne de CHP'ye koalisyon teklifi yapılmıştır. Bilakis erken seçim hükûmeti önerilmiştir. Bunu o günlerde CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da açıklamıştır. 

‘DAVUTOĞLU, BAHÇELİ İLE GÖRÜŞMEYE KOALİSYON İÇİN GELMEDİ’

Ahmet Davutoğlu, partisini ve kendisini koalisyon hükûmeti kurmaya istekli gibi göstererek özellikle MHP'nin bu süreçte her şeye hayır dediği izlenimini verme gayreti gütmüştür. Üstelik CHP ile o dönemde 35 gün süren istikşafi görüşmeler sonunda MHP lideri Bahçeli'nin 14 Ağustos 2015 günü yaptığı 'AKP ile CHP'nin son defa bir araya gelerek koalisyon düğümünü çözmeleri tarihî bir zorunluluk, millî bir sorumluluktur.' şeklindeki çağrısına, Davutoğlu şöyle cevap vermiştir: 'CHP ile AKP hükûmet kursun diyor Sayın Bahçeli. Bırakın ona biz karar verelim. CHP ile bir koalisyon görüşmesi yapmanın şu anda ihtimali yoktur.' Davutoğlu yine aynı gün 'Bütün siyasi liderlere seslenerek söylüyorum, seçim hiçbir şartta zehir değildir, seçim ve millî irade devadır, deva.' diye konuşarak asıl amacının ülkeyi erken seçime götürmek olduğunu ortaya koymuştur. 

Ahmet Davutoğlu'nun MHP Lideri Devlet Bahçeli'yle son kez yapacağı görüşmenin yasak savmaktan ve halk tabiriyle MHP'nin sakalının altından geçmekten ibaret olacağı anlaşılmıştır. Ahmet Davutoğlu, daha sonra Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli ile görüşmeye koalisyon için değil, çay içmek için gelmiştir.

‘HAKİKAT HİÇ DE DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLADIĞI GİBİ DEĞİLDİR’

Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile dönemin AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu arasında 17 Ağustos'ta TBMM'de yapılan görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmamıştır. Bu görüşme, kamuoyuna 'MHP'ye de gittik ama olmadı. Koalisyonu istemediler.' demek için bir bahane teşkil etmiştir. Davutoğlu toplantıdan çıktıktan sonra, MHP'nin koalisyon kurma niyetinin olmadığını büyük bir pişkinlikle iddia etmiştir. MHP'nin aslında koalisyon için gerekli hazırlıkları yaptığına, ancak bunun için bazı şartlar öne sürdüğüne de hiç değinmemiştir. Oysa hakikat hiç de Davutoğlu'nun açıkladığı gibi değildir. İsteksiz taraf kendisi olmuştur.

‘DAVUTOĞLU GAYRİAHLAKİ VE PİŞKİN BİR SİYASİ TUTUM TAKINMIŞTIR’

Ahmet Davutoğlu o dönemde MHP lideriyle yaptığı görüşmeden bir netice çıkmamasının vebalini Devlet Bahçeli'ye yükleyerek gayriahlaki ve pişkin bir siyasi tutum takınmıştır. Davutoğlu; içeride başka, dışarıda başka konuşarak ikiyüzlü siyasetin manidar örneklerinden birini sergilemiştir.

CHP'ye olduğu gibi MHP'ye de koalisyon teklifi yapılmamış, erken seçim hükûmeti önerilmiştir. Başından beri Davutoğlu'nun amacı ne yapıp yapıp yeniden seçime gitmektir. Bilindiği gibi bu da gerçekleşmiştir. Davutoğlu, aynı pişkin ve utanmaz tutumu şimdi yeniden takınmaya kalkışmıştır.

‘DAVUTOĞLU'NUN FETÖ'NÜN ELEBAŞIYLA GÖRÜŞTÜĞÜ BİLİNMEKTEDİR’

Hakikatler ortada iken Ahmet Davutoğlu'nun yine aynı yöntemle MHP Lideri Sayın Bahçeli'yi suçlamaya kalkması manidardır. Siyasette tutarlı duruş sergileyen MHP'nin kamuoyundaki imajının zedelenmesi, haklı iken haksız pozisyonda gösterilmesi için algı operasyonlarına girişilmesi Pensilvanya taktiğidir. Bu taktik, 1 Kasım 2015 Seçimleri öncesinde ısrarla uygulanmıştır. Davutoğlu'nun gerçekleri saptıran dünkü kaypak açıklaması da bu taktiğin devamı niteliğindedir. Ahmet Davutoğlu'nun Okyanus Ötesine giderek FETÖ'nün elebaşıyla görüştüğü bilinmektedir.

O zaman kendisine soruyoruz:

Siz Pensilvanya'da hangi parti meselelerini konuştunuz? Okyanus ötesinde hayati devlet meselelerini de görüştünüz mü? Birlikte hangi kararları aldınız, hangi algı operasyonlarına girişmeyi planladınız?  35 gün süren istikşafi görüşmeler sonrasında 'Biz CHP ile koalisyon yapmak istemiyoruz' dediniz mi demediniz mi? Sayın Bahçeli'yle 17 Ağustos 2015 günü yaptığınız son görüşme sırasında koalisyonu partide başkalarının istemediğini söyleyerek neden sorumluluğu üzerinizden atmaya çalıştınız? İçeride başka, dışarıda başka konuşarak neden kamuoyunu yanıltma ihtiyacı duydunuz?

‘DAVUTOĞLU'NUN BASİRETSİZLİĞİ VE KIT AKLI, BİZİM PARTİ İÇİ MESELELERİMİZE ERMEZ’

Haddini aşarak MHP Liderine parti içi meseleleri hatırlatan Davutoğlu, üzerine vazife olmayan işlere de burnunu sokmaktadır. Ahmet Davutoğlu'nun genel başkanlıktan 'hal' edilmesine sebep olan basiretsizliği ve kıt aklı, bizim parti içi meselelerimize ermez. 7 Haziran 2015 sonrasında yaşananlar ve Davutoğlu'nun sergilediği orta oyunu hâlâ hafızalardadır. Ahmet Davutoğlu tarafından erken seçim için geçiş hükûmeti oluşturmak üzere siyasette her kaba girebilen, her siyasi renge uyum sağlayabilen, eşik bekçiliğine ve at uşaklığına müsait birtakım dönme ve devşirmelerin toplandığı unutulmamıştır.

'Slime' tipi kanserojen politikacı devşirme ve kiralama yöntemini siyasi geleneklerimize yerleştiren Ahmet Davutoğlu'dur. Davutoğlu, siyasi devşirmeler ve kiralık politikacıların desteğinde geçiş hükûmeti kurarak ülkeyi seçime götürmüştür. Ülkenin 1 Kasım 2015 erken seçimlerine giden süreçte yaşadığı kaosun, olağan dışı terör saldırıları yüzünden verilen şehitlerin, yaşanan toplu ölümlerin vebali Ahmet Davutoğlu'na aittir. Biz Sayın Davutoğlu'nu, Süleyman Şah utancının mimarı, PYD'nin Habur'daki mihmandarı, 15 Temmuz'un kaçkını serok Ahmet olarak hatırlıyoruz.

Ahmet Davutoğlu'nun, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye edep, hayâ ve saygı sınırlarını aşan çirkin ithamları ayaklarımız altındadır. Sayın Davutoğlu'nun rotayı şaşırmış, zillet ve rezalete dalmış haliyle liderimize laf etmesi kabullenilemez. Genel Başkanımız Sayın Bahçeli'nin 'Ahmet Davutoğlu ölçüsüyle birilerinin izah etmesi lazım.' dediği hadisenin özeti bundan ibarettir."