Yiğit Karaahmet / Taraf

Barikatların en önünde de en gerisinde de onlar vardı, o zamana kadar toplum tarafından nefretle sempati arasında değişen bir çizgiye layık görülen bizim kızlar, bizim oğlanlar, en sevdiğimiz gacılar, tatlı genç zırıllar, o biçim ablalar, delikanlılığın bacak arasında değil kalplerde yer aldığını herkesin kafasına soka soka öğretti.

Ve kazanılan bu büyük görünürlüğün ardından LGBT’ler 30 Mart yerel seçimlerinde belediye meclis üyelikleri için de adaylıklarını koymaya başladılar. Geçen gün kimlerin kaçıncı sıradan aday olacakları açıklandı ve acı, hüsran, gözyaşı birarada geldi. İstanbul’da HDP’nin aday gösterdiği LGBT üyeleri ikinci, üçüncü ve dördüncü yani seçilme olasılıkları gayet yüksek hatta garanti olan sıralarda kendilerine yer buldu.

Peki, ya CHP’den aday olanlar? Seçimler öncesi en ciddi kıyafetlerini giyip Kılıçdaoğlu’yla poz verenler, ana muhalefet partisinin 1945’te takılı kalan koyu karanlık imajını düzeltip renklendireceğini düşünenlere ne oldu dersiniz?

Biri 12. sıradan, diğeri 27. Sıradan, bir başkası da yedek listenin en sonlarından aday gösterildi. (…)

(…) CHP’nin kazazedelerine geçmiş olsun. Umarım bu acıklı hikâyeden bir ders çıkarmayı başarmışlardır. Şimdi bizlere düşen ise HDP’nin kendine yakışanı yaparak üst sıralardan aday gösterdiği arkadaşlarımızı oylarımızla belediye meclisine taşımak.

Kadıköy 2. Sıradan Asya Elmas’ı,

Beyoğlu 4. sıradan Ebru Kırancı’yı

Avcılar 2. Sıradan Niler Albayrak’ı

Şişli 2. Sıradan Şevval Kılıç’ı...

Onları belediye meclisine sokmak için gerekirse tek tek kulis yapacağız, kapı kapı dolaşıp oy isteyeceğiz.

Taraf'ta yer alan yazının tamamını okumak için tıklayın