Hasan Cemal, Erdoğan'ın son zamanlarda sık sık yinelediği 'Kürt sorunu yoktur' söylemlerini yazdı.

T24.com.tr'de yayımlanan 'Erdoğan'a: Barış Allah’ın değil, demokrasinin ipine sarılarak gelir' başlıklı yazısında Cemal, "
Kürt sorunu yok demenin de, bugün hâlâ kız alıp verdik sakızını çiğnemenin de, “Allah’ın ipi”ni çare görmeninin de bugün herhangi bir inandırıcılığı kalmış değildir." diye yazdı. 

Hasan Cemal'in yazısının bir bölümü şöyle:

Erdoğan’ı dinliyorum televizyonda.
Diyor ki:
“Yatıp kalkıp Kürt sorunu diyorlar. Sanki bu ülkede Kürt sorunundan başka bir sorun yok. Türkiye'de artık Kürt sorunu yoktur.”
Diyor ki:
“Kürtlerle aynı sofraya oturduk, kız aldık, kız verdik. Bin yıldır aynı toprağı değil, aynı kaderi paylaştık.”
Diyor ki:
“Biz emredildiği gibi birbirimizi kardeş görsek, Allah’ın ipine sımsıkı sarılsak, inanın dışarıdan hiçkimse gelip de bizim ağzımızın tadını bozamaz.”
Ne diyor Tayyip Erdoğan?
Kürt meselesi yok…
Bin yıl kız alıp verdik…
Aynı sofraya oturduk…
Çanakkale’de savaştık…
Ve çare:
Allah’ın ipine sarılalım!
Güneydoğu’da, ‘Kürt sokağı’nda herhangi birini çevirsen, “Bak Cumhurbaşkanı neler diyor?” diye sorsan, emin olun, boşver gibisinden güler, yoluna gider.
Çünkü yılların bayat, sıradan klişelerine Kürtlerin karnı tok.
Kürt sorunu yok demenin de, bugün hâlâ kız alıp verdik sakızını çiğnemenin de, “Allah’ın ipi”ni çare görmeninin de bugün herhangi bir inandırıcılığı kalmış değildir.
Bu bakımdan Erdoğan ‘eskiler’e benzedi.
‘Eskiler’in 1980’lerdeki, 1990’lardaki cılkı çıkmış söylemi bugün artık Erdoğan’ın ağzından düşmüyor.
“Allah’ın ipine sarılmak” da bunlardan biri...

Hukuk’un ipine sarılacağız


Kürt sorunu yok demenin de, bugün hâlâ kız alıp verdik sakızını çiğnemenin de, “Allah’ın ipi”ni çare görmeninin de bugün herhangi bir inandırıcılığı kalmış değildir.

Çare, Allah’ın ipine sarılmak değildir.
Çözüm, Allah’ın ipine sarılmaktan geçmiyor.
Allah’ın ipine değil, ‘demokrasinin ipi’ne sarılacağız.
‘Hukuk’un ipine sarılacağız.
İnsan hakları’nın ipine sarılacağız.
‘Özgürlükler’in ipine sarılacağız.
Asıl çare budur.
İşin içine ‘Allah’ı sokarsan olmaz.
İşin içine ‘din’i sokarsan olmaz.
Sorun derinleşir.
Farklılıklar, ayrılıklar derinleşir.
Ayrıca, Kürt sorunu yoktur demekle, Kürt sorunu yok olmuyor.
Bunca yıldır yok olmadı.
Yıllar yılı “Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır” dediler.
“Kürt sorunu yoktur, Güneydoğu sorunu vardır” dediler.
“Aş ve iş sorunu vardır” dediler.
Değişen birşey olmadı.
Kürt sorunu yerli yerinde kaldı.
Türkiye’yi kanatmaya devam etti.
Arada bir çaresiz kalınca da, Allah’ın ipi söylemine sarıldılar.
Bütün bunları yaşadık.
Ve bütün bu yaşadıklarımız, ne yazık ki, yıllar yılı kan ve gözyaşını durdurmadı. 

Yazının tamamını okumak için Tıklayın