HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, yolsuzluklara ilişkin HDP il binasında basın toplantısı düzenledi. Hükümetin meşruiyetini kaybettiğini ifade eden Kürkçü, erken seçim çağrılarını yinelediklerini söyledi. Yolsuzluk operasyonları kapsamında adı geçen bakanların, hükümet yetkililerinin aklanıncaya kadar görevlerinden çektirilmeleri gerektiğini dile getiren Kürkçü, "Buna Başbakan da dahil. Hükümet olayların doğrululuğuna ya da yanlışlığına dair bir açıklama yapmış değil. Dört bakanı istifa etti. İddialar vahim ve hükümet yalanlamıyor" dedi.

'HÜKÜMET MEŞRUİYETİNİ GEZİ'DE YİTİRDİ'

"Hükümet bu olanlardan sonra yerinde duramaz" diyerek sözlerini sürdüren Kürkçü, şunları söyledi: "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olamaz. Halk da zaten güvenini yitirdi hükümete karşı. Hükümet ise meşruiyetini bugün değil Gezi isyanındaki tutumuyla yitirmeye başladı. 7 insan öldü, en az 100 kişi yaralandı. 2 kişi halen komada. Binlercesi gaza maruz kaldı. Başbakanın söylediği lobiler yoktu. İddianameler 3 kez mahkemeden geri döndü. Yurttaşlar ise hükümeti şikayet ediyor."

Başbakanın yolsuzluk iddiaları ve ses kayıtlarına karşın "komplo" açıklamasına inananların pek az kişi olduğunu söyleyen Kürkçü, "Başbakan montaj diyor. Demek ki bu laflar konuşulmuş ki ortada montaj var. Bağımsız bir bilirkişi heyetinden hızlıca bir rapor alınarak sorun çözülür. Tapelerin kaynağı cemaat deniyor. Bizler bunu bilmiyoruz. Bunu bilen Başbakanın kendisi. Bu ülkeyi bugüne kadar AKP ve cemaat birlikte yönetti. Başbakan açık açık ne istedilerse verdim dedi" ifadelerinde bulundu.

'YURTTAŞLAR GÜVENDE DEĞİL'

HSYK, MİT ve internet yasa tasarılarına bakıldığında hükümetin süren yönetim ve ahlaki krize karşı saydam, adil bir yargılama sürecinin geçirilmesinin mümkün olmadığını belirten Kürkçü, "Başbakan, yargıyı, istihbaratı ve interneti kendi keyfiyetine bağlıyor. Hiçbir yurttaş bu anlamda güvende değil. MİT'in yapacakları önünde yargıya takılmadan hareket etmesi söz konusu olacak. Amaç kendilerini ve yakınlarını yargıdan kaçırmak ise zaten bu anlamda meşruiyetinin kalmadığı da ortadadır"  diye konuştu.

'HÜKÜMET BARIŞ SÜRECİNİ ÇÜRÜTTÜ'

Demokratik inşa sürecinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu demokratik, barışçıl çözüm projelerine dikkat çeken Kürkçü, "Hükümet demokratik inşayı sağlayabilirdi. Ancak süreci çürüttü. Barış ve çözüm sürecini çürüterek de meşruiyetini kaybetti" ifadelerini kullandı.

'FETİHÇİ ZİHNİYETE SAHİP DIŞ POLİTİKA GAYRİ MEŞRUDUR'

AKP hükümetinin dış politikasının da gayri meşru olduğunu belirten Kürkçü, hükümetin parlamentonun vermediği yetkileri kullandığının altını çizdi. AKP'nin Suriye'deki mezhep kavgasını ülkeye taşırdığını söyleyen Kürkçü, bölge halkları ve ülkeleri nezdinde de güven kaybettiğine vurgu yaptı. Tüm bunların nedeninin ise Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun fetihçi zihniyeti olduğunu belirtti. Özerk yönetimini oluşturan Rojava halkına karşı da El Kaide'yi tehdit unsuru olarak kullandığını söyleyen Kürkçü, MİT'in El Nusra'ya silah taşıdığının şüphe götürmediğini ifade etti.

ERKEN DEMOKRATİK SEÇİM

Kürkçü, hükümetin barış ve adalet adına hiçbir emaresi olmadığını söyleyerek, "İlk kez halka kulak vererek, ulusal ve uluslararası meşruiyeti olmayan hükümet istifa ederek, erken ve demokratik seçimin önünü açmalı. Erken seçim bizi de korkutmuyor. 40-50 yıllık yolsuzlukların içinde olmadık. Kimseyi sömürmedik. O nedenle bu çöküşü uzatmadan hükümet basiret göstermeli" diye konuştu.

Kürkçü açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hükümetin meşruiyetini yitirmesiyle çözüm sürecinin nasıl etkileneceği yönündeki soruya Kürkçü, "Hükümet çözüm için bir şey yapmadı. O nedenle de etkilemez. Kırılgan bir süreç. Basirete, dikkate ihtiyaç var. Kamuoyunda ve hükümet kanadında bu böyle olmalı. Hükümet değişse de süreç devam eder" şeklinde yanıt verdi.

'ÇÖZÜMÜ BELİRLEYEN SAYIN ÖCALAN VE KÜRT HALKIDIR'

Hükümetin değişmesi ve CHP-MHP koalisyon hükümetinin başa gelmesiyle çözüm sürecinin nasıl bir hal alacağı sorusuna ise Kürkçü şu yanıtı verdi: "Sayın Öcalan, devlet heyetiyle görüşüyor. O nedenle hükümet değil devlet söz konusu. Kişiler ve hükümetler geçici ancak kalıcı olan devlet. Başbakan da yarın gidebilir. Problem zaten AKP hükümetinin devlet olma gayretinden kaynaklanıyor. O yüzden devlet kaynaklı bir çözüm görülüyor. Bunu esasen belirleyecek hükümet değil sayın Öcalan ve Kürt halkıdır."

İmralı Adası'na gidecek heyetle ilgili bir başka soruya Kürkçü, "İki haftada bir gidiş oluyor adaya. Ancak bu ritmik bir şekilde de sürmüyordu. Bu noktada biz de HDP eş genel başkanları olarak gitmek istiyoruz. Bir de HDP eksenli bakmak istiyoruz sürece" yanıtını verdi. (ANF)