ANKARA - TBMM’de gazetecilerinin soruları üzerine konuşan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklanmasını bir sivil olarak tuhaf karşılamadığını belirtti. İlk kez bir sivilin tutuklanmadığını vurgulayan Kürkçü, "Bütün astları hapisteyken onun dışarıda dolaşması caiz olmazdı bence. Bu adaletsizlik içinde adalet" dedi.

Kürkçü, TSK’nin hem 2007 seçimleri öncesinde hem de sonrasında "iktidarı elde etmek ya da iktidarı etkilemek, onun yönünü değiştirmek, Türkiye’nin yönetiminde gerçekte hukuken sahip olması gerektiğinden daha çok söz sahibi olmak için kural dışı, yasa dışı, usul dışı pek çok girişimde bulunduğunu" da ifade ederek, şöyle devam etti: "Ancak bütün sanıklar gibi bu emekli ya da muvazzaf askerlerin de adil yargılanma hakkından yararlanması gerektiğini düşünüyorum. Onun dışında bu kovuşturmada bence anlamsız bir yan yok. Bunu anlayabilirim ama usulüne uygun olduğundan o kadar emin değilim. Şundan emin değilim; mesela, onlardan daha çok sorumlu insanlar. Mesela ben Yaşar Büyükant’ın çok daha büyük bir sorumluluk sahibi olduğunu düşünüyorum. Ama Başbakanla bir anlaşma yapıp bu işin içinden sıyrılmayı başardı. Ben Başbakanın bu durumu açıklaması gerektiğini düşünüyorum. Başbuğ’un selefinin niçin yargı önünde olmadığını bana anlatmazsa ben de adaletli olduğunu düşünemem."

DEMİRTAŞ: HÜKÜMET KENDİ DERİN YAPISINI OLUŞTURUYOR

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklanmasının sıradan bir olay olmadığını belirterek, "Hükümet bir taşla bir kaç kuş vurmaya çalışıyor. Derin yapılardan hesap sorarken, kendi derin yapısını oluşturuyor" iddiasında bulundu. Emekli orgeneral Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklanmasını değerlendiren BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eski bir Genelkurmay Başkanı’nın ilk defa tutuklanıyor olması sıradan bir gelişme olmadığını belirtti.

"Makamı ne olursa olsun suç işleyenlerden adil bir yargılama ile hesap sorulması da elbetteki gereklidir. Fakat bütün bunlar iktidarın siyasi amaçları ve çıkarları içinde kullanılamaz" diyen Demirtaş, emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un özellikle bölgede görev yaptığı yıllarda köy yakmalar ve faili meçhul cinayetlerin yaygın olduğunu, dolayısıyla o dönemde o suçlarla ilgili sorumluluğunun da soruşturulması gerektiğini düşündüklerini belirtti.

FAİLİ MEÇHUL KURBANLARI İÇİN DE BAŞVURU YAPILMALI


Demirtaş şöyle konuştu: "Fakat, Savcıların elinde yıllardan beri İlker Başbuğ ile ilgili bu bilgiler olmasına rağmen konunun bekletildiğini, Uludere katliamından bir hafta sonra hayata geçirilmesi de dikkate değerdir. Hükümet, bütün bu süreçleri kendisi yönetiyor. Biz bütün derin yapılardan hesap sorulmasını destekleriz ama, hükümet bir taşla bir kaç kuş vurmaya çalışıyor. Derin yapılardan hesap sorarken, kendi derin yapısını oluşturuyor. Ayrıca iddianameyi hazırlayan savcılara özellikle bölgede köyü yakılan ve faili meçhul cinayetlerin kurban gidenlerin gidip başvuru yapması gerekir, davaya müdahil olmaları ve savcının bunları da soruşturmaya dahil etmesi gerekir. Özellikle Diyarbakır’ın Kulp ilçesi Alaca köyünden kaybedilen ve sonra kemikleri bulunun köylülerin bu davaya müdahil olması gerekir. Savcıda soruşturmayı genişletmelidir."

BDP lideri Demirtaş, "Gerçekten diyelim ki bir terör örgütü kurup yönetmişse bunun bir örgütünün de olması lazımdır. Örgütü açığa çıkartılması gerekir. Bir de hem Genelkurmay başkanlığı, hem terör örgütü yöneticiliği yapmışsa Genelkurmay başkanlığı döneminde yaptığı bütün faaliyetlerin sorgulanması gerekir ve meşruiyetinin tartışılması gerekir" diye konuştu. (ajanslar)