Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde (AKPM) basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda konuşan Kürkçü, CHP’nin referandum tutumunu eleştirerek,"CHP yine devlet refleksine sarılıyor. Zira Türkiye'nin insan haklarını, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin gereğini yapması istenecek ve buna yardımcı olunacak. Erdoğan’a 'her istediğini yapamazsın' denilecek ve böylesi bir karar Türkiye’nin temel ilkelere uyması için kapıyı açacak” ifadelerini kullandı.

AKPM’de yapılan basın toplantısına DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP ve Türkiye’nin AKPM resmi heyet üyeleri Ertuğrul Kürkçü, Filiz Kerestecioğlu, Hişyar Özsoy ile HDP’nin AK Temsilcisi Fayık Yagızay katıldı.

AKPM sol ve sosyalist gruptan üyelerin de katıldığı basın toplantısında, "Kürt halkı Kürt şehirlerinde, Türk halkı ise büyük şehirlerde Erdoğan’ın antidemokratik ve tek adam rejimini tescil ettirme referandumuna aleni bir şekilde 'Hayır' oyu verdi. Buna rağmen seçimin sonucunu değiştirme amacıyla AKP iktidarı ve YSK açıktan hileye başvurdu ve dolayısıyla bu seçim meşru değil" denildi.

'AVRUPA TUTUM ALMALI'

Kamuran Yüksek ise referandum arifesinde HDP'nin eş başkan ve vekillerine, DBP'nin belediye eş başkanlarına kadar çok sayıda kişinin siyasi soykırım uygulamasına uğradığını söyledi.

Yüksek, Türkiye'nin 'demokrasi mi diktatörlük mü' noktasında bir yol ayrımına geldiğini, Avrupa Konseyi ve AB başta olmak üzere; Avrupa demokratik kurumlarının bu konuda tutum almaları gerektiğini ifade etti.

HDP’nin Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy ise AKP'nin sadece Kürt ve Türk halkları için değil, bütün bölge halkları için tehlike arz ettiğini söyledi.

Kerestecioğlu ise gelen sorular üzerine yaptığı konuşmada, "Referandumun demokrasi filan ile alakası yok, sadece tek adam rejimi üzerine kurgulandı" dedi.

TÜRKİYE HAKKINDA DENETİM SÜRECİ

47 ülkenin üye olduğu AKPM üyelerinin, yarın saat sabah 10.00 ile 13.00 arası genel kurulda "Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi" raporunu tartıştıktan sonra Türkiye’yi 1990’larda olduğu gibi yeniden denetim/monitoring sürecine alma kararı vermesi bekleniyor.

Tartışma oturumunun sonunda başta Kürt sorununun kalıcı ve barışçıl çözümü olmak üzere Türkiye’deki genel insan hakları ve demokrasi sorunları kapsayan rapor üzerine oylama yapılacak. Oylama sonucu Ankara’nın monitoring sürecine dahil edilmesi; BM, AGIT ve AB gibi kurumların Türkiye’ye dair alacakları kararların emsal teşkil ederek referans gösterilmesi bekleniyor.

(Kaynak: Dihaber)