Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, çocukları PKK'nın elinde olduğu iddia edilen ailelerle ilgili Habertürk canlı yayınında değerlendirmelerde bulundu. Ailelerin eylemine belediye ekiplerince müdahale edildiği iddialarını reddeden Kışanak, çocukların hala dağa gittiğini ve dağın neden hala bir seçenek olduğunun sorgulanması gerektiğini söyledi.

Kışanak, Başbakan Erdoğan'ın Kürt siyasetçileri kast ederek "Çocukları ABD'de okuyor" sözlerine de kendi kızının yaşadıklarını anlatarak yanıt verdi.

İşte Kışanak'ın sözleri:

Eylemi yapan aileler ayrıldıktan sonra belediyemizin önünde çalışmalar başlattık. Çalışma başlattığımız saatte belediyemizin önünde herhangi bir aile yoktu. 8.30 sıralarında çalışmamızı başlattık, saat 9.30,10.00 sıralarında telefonlar açılarak aileler oraya getirildi. Yeni bir grup tertipleyip oraya getirilmek için çaba sarf edildi. Bunu Türkiye'nin bilmesi lazım.

"ARALARINDA DİYARBAKIRLI OLMAYAN AİLELER VAR"

Hiçbir kadına böyle bir şeyi yakıştırmam. Mutlaka içinde bir acısı vardır. Bir nedeni vardır. Durduk yere kimse bir yere gitmez. Bütün aileleri ayırarak konuşmak istiyorum. Gerçekten kendiliğinden çocuğu için çare aramak isteyen aileler vardı. Biz onlara ilgi ve nezaket gösterdik. Onlar kendi istekleriyle eyleme son verdiler. Sonraki durum için bunu ne yazık ki söylemek durumundayız. Diyarbakırlı olmayan aileler var. Kalacak yer ayarlamak istiyoruz, ‘Kalacak yerimiz var’ diyorlar. Bir organizasyonun varlığından da söz etmek zorundayım.

"MÜZAKERELERDE YER ALMAMI BAŞBAKAN ENGELLEDİ"

Sayın Başbakan bu çözüm sürecini sürüncemede bırakıyor. Annelerle ilgili zerre rahatsızlığımız yok. Bir annenin evladından ayrılmasının en kadar zor olduğunu ben de biliyorum. Kimse annelerin duygularıyla lütfen oynamasın. Bu bir yol değil. Sayın Başbakan beni kınıyor. Kınayabilir ama önce dönüp kendisine baksın. 12 yıldır iktidarda ama hala dağ bir yoldur. Hala dağa gidiyorlar. İnsanlar niye dağa gidiyor diye kendisine sorması gerekirken bana niye siyaset yapmıyorsun diye soruyor. Benim için oradaki her annenin acısı acımdır. Beni gerçekten sorumluluğa davet etmek istiyorlar ama müzakere sürecinde yer almak istiyordum. Bizzat başbakan müzakere sürecinde yer almamı engelledi.

"ÇOCUKLAR DAĞA GİDİYORSA HERKES DÜŞÜNMELİ"

Öcalan süreci koparmamak için topluma pozitif mesajlar gönderiyor. Ama henüz bu gerilimi azaltacak somut bir öneri yok. Sayın Başbakan'a düşen, gerilimi azaltacak pozitif bir dil kullanmaktır. Gelsinler hep beraber gayret edelim dağın yolunu kapayacak somut adımlar atalım. Çocuklar bile dağa gidiyorsa herkesin düşünmesi lazım. Bu seneki katılımlar içinde daha çok çocuklar varsa bu büyük bir problemdir bunu sorgulamamız lazım.

BAŞBAKAN’IN “ÇOCUKLARI ABD’DE OKUYOR” SÖZLERİ

Bir taraftan çocukların mağduriyetinden bahsedip, insanların çocuklarını siyaset konusu yapmak kadar pespaye bir şey olmaz. Bizim çocuklarımızın nasıl yaşadığını herkes çok iyi biliyor. Benim çocuğum Türkçe bilmeden okula başladığı için bunalıma girdi, konuşmayı reddetti. Ana sınıfından almak psikiyatri tedavisi almak zorunda kaldı. Üniversiteyi burslu kazandı, okulun genel sekreteri, ‘Annenin BDP milletvekili olduğunu söylemezsen seni idare ederiz’ dedi. Kızım ağlaya ağlaya okuldan çıktı, okulu reddetti. Sayın Başbakanın yürüttüğü kampanyalar nedeniyle kızım evinde oturamadı. Çocuklarının pırlantalarını, ABD seyahatlerini herkes biliyor. En son konuşması gerekenler konuşuyor. Çocuklar üzerinden siyaset yapmasınlar. Bunu yapacaklarsa bu kendilerini vuracak bir konudur. (superpoligon)