BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Eylül'de açıklayacağını söylediği paket konusunda, "12 yıldır halk sabretti, bekledi. Artık beklemek istemiyor" dedi ve ekledi: "Bu yolun sonuna gelindiğinin farkında değiller."

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak ile BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, katıldıkları Türkiye Barış Meclisi (TBM) tarafından verilen "Barış Ödülü" töreninde demokratikleşme süreci ve günlerdir tartışılan "Demokratikleşme paketine" ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

'PAKETTE NE OLDUĞUNU BİLMİYORUZ'

AKP tarafından çalışması yürütülen ve 30 Eylül'de bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılması beklenen pakete ilişkin eleştiriler yönelten BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, "AKP ne hikmetse 4 aydır bu paketi açıklamıyor, tartışmaya sunmuyor. Sürekli kapalı kapılar ardında bir şey konuşuyorlar. Ne olduğunu bilmiyoruz. Defalarca toplantılar yapıldı ama demokratikleşme paketinin muhatabı olan, ihtiyaçlarını karşılaması gereken yurttaşlar, bizler bilmiyoruz. İçeriğine dair AKP'ye yakın medyada yer alan bilgiler var. Daha da ötesi Sayın Başbakan'ın bizzat kendisinin ağzından yapılmış açıklamalar var. 'Anadilde eğitim olmayacak, seçim barajı olmayacak, TMK değişmeyecek' şeklinde Başbakan'ın ağzından yapılmış açıklamalar var. Biz de geri dönüp bunu eleştirmeyecek miyiz? Onun için bence AKP hükümeti, Sayın Başbakan ne yaptıklarının farkında değiller herhalde" diye konuştu.

'HALK DAHA FAZLA BEKLEMEK İSTEMİYOR'

AKP hükümetinin iktidara geldiği günden beri yürüttüğü politikalar ile beklentiler oluşturduğu ancak artık halkın beklemek yerine demokrasiyi yaşamak istediğini kaydeden Kışanak, "Beklenecek zaman kalmadı, çok açık. Yani neyi bekleyecekler? Sayın Başbakan hala beklentileri aşağı çekmek için 'Bu son paket değil devam edecek' diyor. 12 yıldır biz sürekli bekliyoruz ki AKP demokrasi getirecek. Ve hala bekleyin diyor. Bu yolun sonuna gelindiğinin farkında değiller. Ne yaptıklarının da farkında değiller ki böyle konuşuyorlar, Yapılan şudur; 12 yıldır halk sabretti, bekledi. Artık beklemek istemiyor. Halk demokrasinin kendisini yaşamak istiyor" değerlendirmesini yaptı.

Barış Meclisi'nin düzenlediği "Barış Ödülü" törenine de değinen Kışanak, "Türkiye Barış Meclisi'nin önemli çalışması için teşekkür ediyorum. Anlamlı bir çalışma. Bugün Orhan Doğan'ın anısına bir barış ödülü verilecek. Sevgili Orhan Doğan'ın hem demokrasi sorununda ödediği bedel, hem de demokrasi için gösterdiği çaba hepimizin hafızasında. Bu anlamda bu ödülün onun anısına verilmesi büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.

KAPLAN: KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN

Abdullah Öcalan tarafından başlatılan "demokratik çözüm" süreci ve "Demokratikleşme paketi"ne ilişkin konuşan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise, "Bu sürecin heba olmaması gerektiğini söylüyoruz ve bütün çabamız bunun üzerinedir. Bu paketten çok büyük umutlar var ve inşallah bir balon patlaması yaşamayız. Demokratikleşme ile ilgili cezaevlerinde 10 bin siyasetçi içerde, seçim barajının artık mazereti yok, kimse kimseyi kandırmasın. Halkımız şuna bakar. Cezaevlerini boşaltacaksan, seçim barajını indireceksen, düşünme örgütlenme özgürlüğü sağlayacaksan, fikirleri özgürce hayata getirme hakkını veriyorsan bu paket, pakettir. Demokrasi var içinde. Yok getirmiyorsan, hala kandırmaya devam ediyorsun demektir" ifadelerini kullandı.

'PADİŞAH LÜTFU GİBİ DEMOKRASİ BAHŞEDİLMEZ'

Demokrasinin tek bir kişinin kararlarına bırakılacak bir şey olmadığını ve bu konuda ülkedeki tüm kesimlerin görüş bildirebilmesi gerektiğine dikkat çeken Kaplan, "Türkiye'nin demokrasisi öyle bir kişinin iki dudağı arasına bırakılacak, bir partiye terk edilecek bir konu değildir. Bütün partilerin, siyasetlerin, sivil toplumu, bütün demokrasi güçlerini ilgilendirir. Bu tek taraflı yöntem yanlış bir yöntemdir. Padişah lütfu gibi demokrasi bahşedilmez. Demokrasi evrenseldir. Anadil hukuku tartışılması bile yanlıştır" diye konuştu.

Anlamlı bir müzakerenin oluşturulabilmesi için de yeni bir anayasa ve komisyonların kurulmasına ihtiyacın olduğunu belirterek, "Yeni formatın gereğini hükümetin yapması gerekir. Anlamlı bir müzakerenin alt yapısı, yeni anayasanın yapılması, demokratik siyasetin yapılması gerekir. Birisi 11 metrekarede Türkiye gündemini belirliyor, birisi de 800 bin metre karede belirliyor. Bunu çözmek lazım. Bunun dengesizliği ortada. Komisyonların kurulması lazım. Bu paketin içinde demokrasi varsa eşitlik olacak, özgürlük olacak" şeklinde konuştu.

"OLMAZSA OLMAZLARIMIZ"

Anadilde eğitimin sağlanması, cezaevlerinin boşaltılması ve seçim barajının olmazsa olmazlarından olduğunu aktaran Kaplan, "Biz ise, bedel ödeye ödeye bunu olgunlaştırdık. Onun için Sayın Başbakan atarken sıkı atsın, tutturmasını bilsin paket yerine balon çıkmasın. Bu kadar umut vaat edildikten sonra paketin boş çıkması, onu da boşa çıkarır. Bu kadar basit. Anadil, seçim barajı, cezaevindeki arkadaşlarımız. Bunlar olmasa olmazımızdır " dedi. (ANF)