CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin olarak, "Savcılara niye sesleniyorum? Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanları korumak senin görevin değildir. Çık ve ben fezlekeyi gönderiyorum de. Davutoğlu’nunki devam edecek. Benimki kaldırılacak, kaldırmazsanız namertsiniz" dedi.

CHP grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Kimler bizden önde, basın özgürlüğünde? Afganistan... Çad, Uganda, Kenya, bizim önümüzde. Bu ayıptan Türkiye’yi ancak ve ancak CHP kurtarabilir. Bakınız, Türkiye’nin değişik yerlerinden vatandaşlarımız buraya geldiler. Hepsini yürekten kutluyorum. Bizi dikkatle dinlemelerini istirham ediyorum. Ülkemizi seviyoruz, insanımızı seviyoruz, hiçbir ayrım yapmıyoruz.

Yaşam tarzı ne olursa olsun, insana sadece ve sadece insan olarak bakıyoruz ve sorunlarını çözmek için çaba harcıyoruz. Vatandaşımızın derdini kim dile getirecek. Gazeteler mi, televizyonlar mı dile getirecek? Belli televizyon kanalları kapatılıyor. Gazeteciler tutuklanıp hapse atılıyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre 33 gazeteci şu anda hapiste. 15’i tutuklu, 18’i hükümlü. Yazık günah değil mi bu ülkeye?

Kalemini satmayan gazeteciler başımızın üstünde. İktidardan yana olup kalemini kiralayanlara CHP asla ve asla gazeteci gözüyle bakmıyor. İşsiz gazetecilerin sayısı 7 bini buldu. 7 bin kişi, haber yapan, halkın gözü ve kulağı olmaya çalışan gazeteciler görev yapamıyor. İster destek verin, ister vermeyin. CHP iktidarında özgürce yazacaksınız.

Gaziantep’e bakın... Terörün olmadığı yerdi. Bütün Ortadoğu’nun üretimde bir numarasıydı... Bütün Ortadoğu’yu besliyordu. Şimdi kalbinde bomba patlıyor. Yazık günah değil mi bu ülkeye... Konuşmakla bu işler çözülür, akılla çözülür, akıl. Oturun sorunu çözün diye. TIR’larla Suriye’ye silah gönderdiler.

‘DOKUNULMAZLIK’

Kimse görmesin diye de üstüne ilaç koydular. Açıkça savaş suçu işlediler. Gönderdikleri silahlar, döndü bizi vuruyor. Değerli arkadaşlarım, bir itiraf daha yaptılar. Savcılara niye sesleniyorum? Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanları korumak senin görevin değildir. Çık ve ben fezlekeyi gönderiyorum de.  Davutoğlu’nunki devam edecek.

Benimki kaldırılacak, kaldırmazsanız namertsiniz. Çık adam gibi de ki, “Benim verilemeyecek hesabım yoktur, ben de dokunulmazlığımın kaldırılmasını istiyorum.” Diyemiyor, niçin diyemiyor? Abisi izin vermiyor. İki, bakanların dokunulmazlığı kalkıyor mu? Kalkmıyor. Aynen devam edecek. Onlar malı götürüyor, parti de ortak. Üç, eski bakanlar... Vardı ya, Egemen Bağış... Bugün de bir tweet atmıştır herhalde. Bakara makara ayağına...

Muammer Güler, kaç lira götürmüştü. 10 seferde 10 milyon dolar rüşvet almıştı. Zafer Çağlayan 28 seferde 52 milyon dolar. Egemen Bağış, bununki az. Çikolota kutusunda. 3 seferde 1,5 milyon dolar. Millet sanıyor ki, bunlar bakanlıktan düştü, dokunulmazlığı kaldırılacak. Hayır, aynen devam ediyor. Hırsız, hırsızı korur. Davutoğlu, namuslu bir adamsan, yolsuzluklardan şikayet ediyorsan, hırsızlıktan şikayet ediyorsan, bunların gel dokunulmazlığını kaldıralım.

Bunların bir abisi var. “Anayasadan laiklik kaldırılsın, şeriat gelsin” diyor. Vallahi şeriat gelmediği için şanslılar, gelse kolu kesik bir AKP ordusuyla karşılaşacağız. Bir aldatma daha. Birilerinin dokunulmazlığını kaldıracaksan, getir dosyasını 276 oyla kaldırılıyor.

Onlar da bunun çıkmasını istemiyorlar. Sen getirsene Efkan Ala’yı... Getir dosyasını kaldır, gönder mahkemeye yüreğin varsa... Şimdi getirmişler 367 oy olursa anayasa değişikliği kabul edilecek.