CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, "Başkanlık sisteminin özelliği nedir? Ülkeyi bölmek, parçalamak istiyorsan başkanlık sistemini getireceksin. Neyimiz eksik bizim? Parlamenter sistemde 200 yıllık bir tecrübemiz var. 200 yılı çöpe atıyorsunuz. Varsa bir eksiğimiz giderelim. Hayır illa başkanlık istiyorum. Yav ülke ateş yerine dönmüş. Gencecik fidan gibi çocuklar hayatını kaybediyor. Her gün şehitlerimiz geliyor. Tutturmuş illa başkanlık. Olamayacaksın kardeşim olamayacaksın bir kere bunu bil" dedi.


Dokunulmazlıklara ilişkin Kılıçdaroğlu, "Dokunulmazlıklar konusunda CHP'nin tavrı çok açık, çok net, kürsü dokunulmazlığı hariç dokunulmazlıklar kalksın" dedi.

‘IŞİD TERÖR ÖRGÜTÜ VAR DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI NE YAPIYOR?’

Kılıçdaroğlu "70 ilde taban tutan bir IŞİD terör örgütü var. Diyanet İşleri Başkanlığı ne yapıyor? Binlerce camimiz var. Kendi vatandaşlarımıza Müslümanlığı anlatamamışsak kime anlatacağız" diyerek tepki gösterdi.

‘İKİ KAZIK ATTILAR SANA SENİN PARANLA SANA PROPAGANDA YAPILIYOR’ 

Asgari ücrete ilişkin Kılıçdaroğlu, "Asgari ücret yılbaşında bin 300 lira oldu. Asgari ücretli kardeşim kimin sayesinde bu artışı aldığını sormalı. Oturup sorgulayacaksın beni kim düşündü. Soruyu vicdanına sorarsan eminim vicdanın sana CHP cevabını verecektir. İki kazık attılar sana. Senin aylığından işsizlik sigortası aylığına para kesiliyor. Senin paranla sana propaganda yapılıyor. Buna itiraz etmesi gereken sendikalar. Onlar senin haklarına sahip çıkmak yerine Kamboçya'ya gezmeye gidiyorlar. Senin hakkını savunan yok, senin hakkını emekten yana olan biz savunuyoruz, bunu sakın unutma işçi kardeşim" diye konuştu.

‘ASGARİ ÜCRETİNİ ALMADAN İĞNEDEN İPLİĞE HER ŞEYE ZAM GELDİ’ 

Kılıçdaroğlu, "Daha asgari ücretini almadan iğneden ipliğe her şeye zam geldi. Zam alacağım diye sevinirken mutfağın yangın yerine geldi. Zam yaparak yönetilen başka bir ülke var mı? Her şeye zam yaptınız. Daha bin 300 liranın cebini görmediği süre içinde mutfağında yangın çıkardılar. Bunu daha iyi önümüzdeki günlerde göreceksin. Belki şunu diyeceksin; keşke bu zammı yapmasalardı mutfağımda bu kadar yangın olmasaydı. Hesap sor" ifadelerini kullandı.

‘KABAHAT PKK'DA DİYECEKLER, BİZİ KANDIRDILAR DİYECEKLER’

Kılıçdaroğlu, "Güneydoğu'da, Doğu'da ne oluyor? Bulunduğunuz kenti düşünün 10 gün sokağa çıkma yasağı olsa, önce sen isyan edersin. Hangi yetki ile böyle bir karar veriyorsun. 2002'de iktidara geldiklerinde terör diye bir şey yoktu. Kendine bu soruyu soracaksın vatandaşım. Kim yönetiyor bu ülkeyi. Kabahat PKK'da diyecekler, bizi kandırdılar diyecekler" dedi.

‘50 DEFA SÖYLEDİM DİLİMDE TÜY BİTTİ. BU SORUNUN ÇÖZÜM ADRESİ MECLİS’

Kılıçdaroğlu, "Kandırılan bir hükümetten bu ülkeye hayır gelmez. Ben sana 50 defa söyledim dilimde tüy bitti. Bu sorunu çözmek istiyorsan adres İmralı değil, Meclis dedik. Sorunun çözümü TBMM'dedir. Buyur git. Gittin de ne oldu? Bu sorunu çözmek için samimi dürüst olacaksınız, gizli kişisel ajandanız olmayacak, millete hesabını veremeyeceğin vaatlerin altına girmeyeceksin" açıklamasında bulundu.

‘İDRİS BALUKEN AÇIKLAMA YAPTI, 'BİZE ÖZERKLİK SÖZÜ VERDİ' DİYOR HÜKÜMET KANADINDAN BİR İTİRAZ YOK’

Kılıçdaroğlu, "İdris Baluken açıklama yaptı, 'bize özerklik sözü verdi' diyor. Hükümet kanadından bir itiraz yok. Millete bilgi vereceksin. Madem toplumsal uzlaşma ile çözülecek bu sorun, vatandaşa bilgi vereceksin" dedi.

‘ANALARA YALANCI BİR BAHAR YAŞATTILAR 7 HAZİRAN'DAN SONRA PİM ÇEKİLDİ’

Kılıçdaroğlu, "Diyarbakır'da operasyonlardan dolayı mağdur olanlardan kendisine gönderilen mektupları kürsüde okuyan Kılıçdaroğlu, "7 Haziran'dan sonra pim çekildi. Bölge bir ateş yumağına dönüştü. Sen sorunu bile kendi çıkarın için kullanıyorsun, oradaki ölümleri bile kendi çıkarın için kullanıyorsun. Analara yalancı bir bahar yaşattılar. Çözüm süreci. Analar ağlamayacak dediler, kimse itiraz etmedi. 7 ile bağlı 17 ilçede sokağa çıkma yasağı var. 1.3 milyon kişi sokağa çıkma yasağından etkileniyor. 200 bin kişi mülteci durumuna düştü. 151 sivil hayatını kaybetti. Bütün bunların sorumlusu kim? Bunların sorumlusu ülkeyi yönetenler. Kahvaltıda öldürülen Melek anneyi düşünün. O kadının ne suçu vardı? Kim sorumlusu bunun? Yazık değil mi bu ülkeye, o kadına, çocuklarına yazık değil mi? Size defalarca dedik, yanlış adrese gidiyorsunuz diye. Bu çatışmalar PKK'nın ekmeğine yağ sürüyor. Terör örgütü kandan besleniyor. Devleti yönetenler 3 gün sonrasının hesabını yapmak zorundalar. Elin oğlu 50 yıl sonrasının hesabını yapıyor. Şehirler silah deposuna dönüşmüş, biliyorsun. Zorla hendek kazdırıyorsun, sen biliyorsun. Prefabrik konut yaparsın, vatandaşları oraya alırsın, terörle mücadele edersin. Bunlarda akıl da yok. Bu sorunun çözümü için bize hangi görev düşüyorsa biz bunu yapmaya hazırız. Bize CHP engel oluyor diyorlardı, ne zaman engel olduk. Size akıl verdik, yol gösterdik onu bile yapmadınız" ifadelerini kullandı.

‘TÜRGEV'E BAĞIŞ YAPAN BÜTÜN ŞİRKET VE KURUMLARIN LİSTESİNİ AÇIKLAYIN’

Kılıçdaroğlu, "Geçen hafta ben TÜRGEV'den bahsetmiştim. Affedersiniz, götürgevden bahsetmiştim. Nasıl malı götürüyorlar diye. TÜRGEV'e bağış yapan bütün şirket ve kurumların listesini açıklayın. Bu kamu yararına ise milletten gizli ne var? AKP müzik kutusu gibidir, kim parayı atarsa onun müziğini çalar. Bana yazı yazan TÜRGEV avukatı siz de gelin bize yardım yapın diyor. Size yardım eden ediyor, izin verdin ve biz de yoksullara öğrencilere yardım edelim" açıklamasında bulundu.

‘BAŞKANLIK SİSTEMİNİN ÖZELLİĞİ NEDİR? ÜLKEYİ BÖLMEK, PARÇALAMAK İSTİYORSAN BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİRECEKSİN’

Kılıçdaroğlu, "Davutoğlu randevu aldı, geldi. Kendilerini karşıladık. Anayasa konusunu görüştük. Başkanlıkla igili hiçbir ayrıntı vermedi. Neyi öneriyorlar şu ana kadar anlayabilmiş değilim. Kimse unutmasın, CHP demokrasiden yanadır. Davutoğlu'na şunu sordum. Bu anayasada sizin görev yapmanızı engelleyen bir şey var mı? Yok dediler. Bugün basın hür mü diye sordum. İki gazeteci arkadaşımız haber yaptıkları için Silivri Cezaevi'nde. Dokunulmazlıklar konusunda CHP'nin tavrı çok açık, çok net, kürsü dokunulmazlığı hariç dokunulmazlıklar kalksın. Başkanlık sisteminin özelliği nedir? Ülkeyi bölmek, parçalamak istiyorsan başkanlık sistemini getireceksin. Neyimiz eksik bizim? Parlamenter sistemde 200 yıllık bir tecrübemiz var. 200 yılı çöpe atıyorsunuz. Varsa bir eksiğimiz giderelim. Hayır illa başkanlık istiyorum. Yav ülke ateş yerine dönmüş. Gencecik fidan gibi çocuklar hayatını kaybediyor. Her gün şehitlerimiz geliyor. Tutturmuş illa başkanlık. Olamayacaksın kardeşim olamayacaksın bir kere bunu bil" diye konuştu.

‘BAŞKAN, BAŞKAN, BAŞKAN DİYE YANIP TUTUŞAN EN SONUNDA HİTLER ÖRNEĞİNİ VERDİ’ 

Kılıçdaroğlu, "Allah büyüktür. Başkan, başkan, başkan diye yanıp tutuşan en sonunda Hitler örneğini verdi. Pes yani. Konuşuyor. Bir zamanlarda 'evlatlarıma helal lokma yedirmedim' dedi. Hitler örneğini Başkanlık için önerdin. Çünkü o geçiyor içinden" dedi.

‘KENDİSİNE SANSÜR UYGULAN CUMHURBAŞKANI’ 

Kılıçdaroğlu, "Kendi cümlesini Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde sansürledi. Kendisine sansür uygulayan bir Cumhurbaşkanı" dedi.