Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu hükümeti ve Başbakan Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirirken, "Ben öfkeyle hareket edeceğim, kine kinle müdahale edeceğim dediğiniz zaman olmaz. O nedenle öldürmekten başka çözüm üretmeyen siyasetçi ülkeyi yönetemez. Başka çözümü olmayan siyasetçinin gidip askere yazılması lazım" diye konuştu.

'BELDE KAPATMA İZNİNİ ÖNCE BELDE HALKINDAN ALACAKSIN'

Yeni Büyükşehir Yasası ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Kapatılacak olan beldelerin başkanları aramızda. Bizimle aynı idari yapıya sahip olan Fransa ’da belediye sayısı 36 bin 500, bunların 28 bininin nüfusu binin altında. Kimse kapatalım demiyor. Siz bir belediyeyi kapatmak isteyebilirsiniz, ama bunun iznini önce belde halkına soracaksınız. Avrupa Yerel Yönetim Özerklik şartı da bunu gerektiriyor. İşine gelince, vatandaş, halk işine gelince at bunları. Bu da Recep Tayyip Erdoğan demokrasisi," diyerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi.

'SEÇİME BAKARIM DİYOR'

Büyükşehir belediyelerine karşı olmadıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Keşke hepsini yapsalar. Büyükşehir olmalarının nedeni gelirleri artacak. Şimdi bakın İstanbul ve Kocaeli’ni örnek gösteriyorlar. Tümünü kapsıyor diyorlar doğru. Ama İstanbul’un yüzölçümü 5 bin 300 kilometre kare. Peki Konya nedir? 38 bin kilometre kare. İstanbul’un geliri 19 milyar lira. Konya’nın geliri bunun yirmide biri kadar. İstanbul’un yedi kat büyük toprağına sahip Konya, çok küçük gelirle Konya’ya hizmet edecek. CHP ne diyor? Konya’nın gelirini de artır diyor. Hayır diyorlar, ben önce aldığım oya seçime bakarım diyor."

Belediyesi kapatılan belde sakinlerine seslenen Kılıçdaroğlu, "Adalet ve Kalkınma Partisi ’ne oy verirseniz sonunuz budur. CHP’ye oy verip iktidar yaparsanız o belediyeleri tekrar açacağız. Şimdi bekliyoruz yasa sayın Cumhurbaşkanı’na gitti, bekliyoruz. Bana sorarsanız umutlu musunuz diye, hayır onu da söyleyeyim," dedi.

'HAZMEDEMİYORLAR'

Suriye'deki tutuklu gazeteci Cüneyt Ünal'ın kendi girişimleriyle Türkiye'ye getirildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Arkadaşlarımız Suriye ’ye gittiler, iki gazeteciden birisini buldular. Alıp gelmek istiyorlar. Kendisiyle görüştüler, aldılar ve Türkiye’ye getirdiler. Cüneyt Ünal’ı ailesiyle Türkiye’yle arkadaşlarıyla buluşturdular. Herkes teşekkür ediyor. Yüreğinde insan sevgisi olanlar teşekkür ediyor. Yüreğinde kin olanlar ise bunu hazmedemiyorlar.

Bir gazetecinin serbest bırakılması, Suriye zindanlarından çıkarılması seni niye rahatsız ediyor arkadaş?

İnsani duygularımız olduğu için serbest bırakıldı. İnsani duygularımız olduğu için, aileye kendi insanımıza sahip çıktığımız için onu zindanlardan çıkarıp getirdik. Rahatsız olanlara sadece bir sözcük kullanacağım; zavallılar. Bu zavallılara ne denilebilir?

Neymiş, “yaradılanı yaradandan ötürü severim”miş. Sevsene kardeşim. Ne diyor? Kin gözümü bürümüş diyor."

'ÖLDÜRMEKTEN BAŞKA ÇÖZÜM ÜRETMEK LAZIM'

"Yaşadığımız bir sorun var. 30 yıldır süren terör. Çözüm üretmeliyiz, bir şey yapmalıyız. Ama terörün amacını bilmeliyiz. Terörün amacı orduyu yok etmek, güvenlik güçlerini yok etmek değildir. teröristler bunu yapamayacaklarını zaten biliyorlar. Onların amacı tamamen psikolojiktir," diyen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Ben öfkeyle hareket edeceğim, kine kinle müdahale edeceğim dediğiniz zaman olmaz. O nedenle öldürmekten başka çözüm üretmeyen siyasetçi ülkeyi yönetemez. Başka çözümü olmayan siyasetçinin gidip askere yazılması lazım. Onların görevi o çünkü. Siyasetçi çözüm üretmek durumundadır.

"Şehit sayısıyla öldürülen terörist sayısını topluma verip başarı olarak gösterirseniz bu da yanlıştır. Bir şehidimizi binlerce teröriste değişmeyiz. 30 seneden beri böyle yapılıyor. Siyasetçi oturacak adam gibi çözüm üretecek.

"Uzmanlara sordum, dağa giden gençlerin ömrü ne kadar diye. 3-5 yıl. Düşünün 30 yıldır devam ediyor. Terör azaldı mı, hayır. Buradan söylüyorum. Bu sorunun kaynağı Diyarbakır , Hakkari , Bitlis değil. Ankara ’daki siyasetçilerdir. İnsanları birbirine kırdıranlardır. Eğer böyle bakarsak, sorunu çözme konusunda önemli adımlar atmış oluruz."

İDAM KONUSU

Başbalan'ın idam konusundaki sözlerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, "10 yıldır iktidardalar, 10 yıl. 10 yılda Recep Tayyip Erdoğan’ın en son bulduğu çözüm, elinde ip geziyor, kimi idam edeceğiz. Çözüme bakın Allah aşkına. Uluslar arası sözleşmeler, bizim AB sürecimiz. Bunlara baktığımız zaman, Başbakan elinde iple geziyor, idam edecek adam arıyor. Dışişleri bakanı, hayır efendim o ip Norveçli vatandaş için. Adalet bakanı, nereden çıktı bu idam ediyor. Ben merak ediyorum. Bunlar nasıl bir bakanlar kurulu, her biri farklı telden çalıyor," dedi.

TARAF OLMA MESELESİ

Türkiye’nin konumunun, AKP iktidarı döneminde, Ortadoğu’daki sorunlara çözüm üreten devlet algısından, 'Irak’ta taraf olunan, Suriye’de taraf olunan. Filistin’de taraf olunan. Libya'da taraf olunan' bir noktaya geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ama işin garibi nerede taraf oldularsa orada yenildiler," dedi.

İSRAİL-GAZZE OLAYLARINDAKİ TUTUM

Gazze'deki İsrail saldırılarına da değinen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Gazze’de bir insanlık dramı yaşanıyor. İsrail abluka altına alıyor. En doğal mücadelesini veriyor Filistin halkı.

İsrail kendi tarihinden ders almalıdır. İsrail halkına yapılan zulmü hiçbir zaman unutmamalıdır. Aynı zulmü Gazze halkına çektiriyorlar. Vahim bir hatadır ve bunun düzeltilmesi lazım. Biz CHP olarak Ortadoğu’da barışın olmasını isteriz. Ama çoluk çocuğun katledildiği bir savaşı kim yaparsa yapsın onu kabul edemeyiz.

Dış politikada Recep Tayyip Erdoğan herkese ders veriyordu ya, şunu yapın bunu yapın diye. Ne yapacak? Telefon ediyor, Gazze’de bu oldu, dersini aldı. Telefon etti dersini aldı. Eğer çaresizlik üretiyorsanız çözüm üretmiyorsanız, sizin itibarınız yoktur. Bunu Recep Tayyip Erdoğan’ın artık öğrenmesi lazım."

'İSRAİL'E KARŞIYSAN KÜRECİK’İ ASKIYA ALIRSIN'

Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın Gazze'de yaşananlarla ilgili samimiyetini göstermesi için Malatya'daki füze kalkanına işaret ederek şunları söyledi:

"Sadece Obama ’ya kızmıyor, Arap Birliği’ne kızıyor, BM ’ye kızıyor, AB’ye kızıyor ve en sonunda Filistinlilere kızıyor. Şimdi eğer gerçekten Recep Tayyip Erdoğan Gazze konusunda bir şey yapmak istiyorsa, çok kolay bir yolu var bunun. Malatya ’da bir füze kalkanı var. Eğer sen İsrail’e karşıysan, Kürecik’i askıya alırsın. Kürecik radarı niye kuruldu? İsrail’in güvenliği için. Arap Ligi niye bir şey yapmıyor diyorsun, sen yap örnek ol. Yapabilir mi? ben de biliyorum yapamaz. Onu yapmak için bir adamda yürek olması lazım. Kürecik’i kapat gelip seni kutlayacağım.

"Senin maskeni indireceğim Recep Tayyip Erdoğan. Bütün dünyada maskesi indi ama Türkiye’de henüz inmedi. Medyası var çünkü. Sabah akşam aslansın kaplansın diyor. o yüzden de satılmıyor. İsrail’e yaptırım mı uygulayacaksın? Eskiden Türkiye’nin dostluğuna güvenilir, düşmanlığından da çekinilirdi. Güçlüydü onurluydu. Şimdi de neredeyse bölgenin oyuncağı haline geldi.

"Kimin askerinin başına çuval geçirildi? Kimin askerleri kurşuna dizildi ve kimin zamanında? Halkımın bunları bilmesini isterim. Senin askerinin başına çuval geçirildiğinde sen ne yaptın? Bunları yapıyor, medya bunu Ortadoğu Fatihi olarak gösteriyor. Hangi Fatih’ten bahsediyorsun sen? Bereketsiz Fatih."