CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlık sistemi tartışmalarına yönelik, "Rejimi değiştirmek için fırsat kolluyorlar. OHAL'le sistemi değiştirmek istiyorlar" dedi.

Bütün mağdurlarların yanıda olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu," Sık sık darbe sonrası mağdurlardan söz ediliyor. Nereden çıkıyor bu mağdur edebiyatı diyorlar. Mağdur varsa millettir diyorlar. Bende milletten söz ediyorum. Kimden söz ediyoruz. Bütün mağdurlara sahip çıkacağız" diye ekledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

AÇIĞA ALINAN ÖĞRETMENLER

Gündemimiz yoğun. Aramızda sendikacı arkadaşlarımız var. Eğer bir toplum geleceği güçlü hazırlanmak istiyorsa öğretmeni sorunlardan arındırmalıdır. Ama öğretmenleri aşağılarsanız, işinden ederseniz geleceğimizi köreltirsiniz. Öğretmen kardeşlerime söylüyorum. Hepinizi yürekten kutluyorum. Sizin sorunlarınız CHP'nin de sorununudur. Darbe fırsatçılığı yapıp öğretmenlerin görevine son verilmesini kabul etmiyoruz. Sendikalı olmak Anayasal haktır. Açığa alınan ve görevden alınan bütün öğretmenlerin yanındayız sonuna kadar.

ÖĞRETMEN VAR ÖĞRETMEN VAR

Öğretmen var, öğretmen var. İstikbali için sevgili peygamberi bile istismar ediyor. Burdur'da bir öğretmen. "“Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir” diyor. Bu öğretmenin öğretmenlikten alınması lazım. Olmayan Hadis-i Şerif üzerinden Peygamberi istismar eden adamın atılması gerekiyor.

Milli Eğitim Bakanı'na sesleniyorum. Bu tür insanları Milli Eğitim camiasında barındırmayın. Ben herkesin inancına kimliğine saygı gösteririm ama birisinin sevgili peygamberimizi istismar etmesine asla ama asla müsade etmem. Okullar açıldı, kitap yok! Efendim daha önceki kitapları FETÖ'cüler hazırladı. O zaman neden bürokratlar görevde de öğretmenler görevden alınıyor. Önce onları görevden al öğretmenlere mi gücün yetiyor.

PROJE OKULLARI

Hiç bir anne baba çocuğunun eğitiminden memnun değil. Proje okullarını açıkladılar. Veli ve öğretmen eylem yapıyor. Okullarına sahip çıkıyorlar. Bu bir ilk. Niçin? Bunların çağdaş uygarlıktan anladıkları ortaçağ uygarlığı. Buna izin vermeyeceğiz. Sık sık darbe sonrası mağdurlardan söz ediliyor. Nereden çıkıyor bu mağdur edebiyatı diyorlar. Mağdur varsa millettir diyorlar. Bende milletten söz ediyorum. Kimden söz ediyoruz. Bütün mağdurlara sahip çıkacağız.

Öğretmeni atıyorsunuz lojmanından da atıyorsunuz. Bu öğretmen çocuğunun geçimini sağlamak için Bursa'nın Kestel pazarında sivri biber satacak. Belediye zabıtaları geliyor, tezgahını kaldırıyorlar. Sen FETÖ'cüsün diyorlar. Birini açlığa mahkum etmek hangi kitapta var? Birisi çıkıp anlatsın.

Urfa'dan örnek vereceğim. Kocası kıdemli başçavuş. 15 Temmuz gecesi alarm veriliyor geleceksin diye gidiyor. 16'sında da hapse atıyorlar, lojmandan da çıkarıyorlar. Koşa koşa iktidar partisinin il başkanlığına gidiyorlar. Kocanızdan boşanacaksınız diyor. Kim oluyorsun sen? Bu annemiz aynı zamanda bir şehit kardeşi. Abisi şehit oluyor. Şehit kardeşi diye kocasını hapse atıyorlar, kendisinin de işine son veriyorlar.

YENİKAPI RUHU

Yenikapı'da insanlar mağdur edilecek diye bir görüş birliği mi sağlandı. Bir insanı aile boyu açlığa mahkum etmek hangi vicdanda var. Annelerin çocukları işsiz. Bunun konuşulmasını istemiyorlar. Her annenin derdine derman olmak benim görevimdir. Ekonomide iyi gitmiyor. Kimin devleti yönettiği belli değil. İki başbakan var. Bir gölge. Kimin ne söylediği belli değil. Hep diyorlar ya üst akıl üst akıl, öyle anlaşılıyor ki ülkeyi başka biri yönetiyor. Yönetimin temel anahtarı halkı mutlu etmektir. İyi yönetirsiniz hiç kimsenin derdi olmasın! Ülkede terör olmasın, huzurlu bir ülke olsun! Yönetimi halkı soymak üzerine inşaa ederseniz bu ülkeye huzur getirmez.

'FERİBOTLARI DA KALDIRACAKLAR' 

Osmangazi Köprüsü yaptık. Eyvallah çok mutluyuz. Hiç bir şikayetimiz yok. Köprü yap işlet devret modeliyle yapıldı. Devlet garanti verdi. 790 milyon dolara mal oldu. 2 milyar 355 milyon TL'ye mal oldu. Devlet bu köprüyü yapanlara garanti verdi. Yılda 40 bin araç geçecek geçmezse ben 511 milyon dolar para vereceğim. Geriye kalan 17 yılda 27 katrilyon parayı bu firmalar kazanacak.

Kim ödeyecek bunu? Buradaki gariban vatandaşlar ödeyecek! Şimdi ben esnaf kardeşime soruyorum, sanayici kardeşime soruyorum. Allah aşkına bir yatırıp bin kazandıran bir model size soruldu mu? Köprü yapıyorsunuz maliyeti 1.5 yılda çıkıyor. 17 yıl para kazandırıyorsunuz. İstanbul'da Boğaz Köprüsü var gidiş-geliş 4.75 kuruş. Osmangazi Köprüsü'nden geçerseniz 178 TL. Adam ne yapıyor feribotu kullanacağım. Bakın göreceksiniz feribotu da kaldıracaklar.

Darbe girişimi oldu. Meclis kendi tarihinde önemli bir gelişmeye imza attı. Grubu olan partiler bildiri hazırladık, imzaladık. TBMM Başkanı da imza attı. Okuyorum ki sağır sultanlar duysun: "Unutulmamalıdır ki TBMM Kurtuluş Savaşı'nı yöneten, Türkiye'nin demokrasiye geçişini gerçekleştiren, demokratik parlamenter sistemi yıllar içinde gerçekleştirmiş bir milleti yokluk ve yoksulluktan alıp muasır medeniyet seviyesine çıkarmanın mücadelesini vermiş bir Meclistir. Meclisimiz tek yürek ve tek vücut olarak, büyük bir cesaretle darbeye karşı haysiyetli bir duruş sergilemiştir. Darbecilere gereken cevabı dünyaya da gereken mesajı vermiştir."

'İMZANIZA SAHİP ÇIKMIYOR MUSUNUZ?' 

Demokratik parlamenter sisteme sahip çıkan TBMM var. TBMM Başkanı ve diğer siyasi parti liderlerine sesleniyorum. İmzanızı inkar mı ediyorsunuz, sahip mi çıkıyorsunuz. İmzaya sahip çıkacaksınız demokratik parlamenter sisteme de sahip çıkacaksınız. Sahip çıkmıyorsanız siz başkalarının teslim aldığı bir kişisinizdir. Bu imzayı attık bu imzalar unutulmuş. Bu metin BM'ye gönderildi. Bütün yabancı elçiliklere gönderildi. Bu imzayı attık. Unutulmuş. Yenikapı diyorlar. İmza yok orada imza burada. Bu metin BM'ye, yabancı elçiliklere gönderildi.

'REJİMİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN FIRSAT KOLLUYORLAR' 

Rejimi değiştirmek için fırsat kolluyorlar. OHAL'le sistemi değiştirmek istiyorlar. İşsizlik var, yoksulluk var. Hapishanelerde binlerce insan var. Eri var erbaşı var doktoru var mağduru var. Bunları bırakmışlar bir kişinin derdine düşmüşler. Ona koltuğu nasıl ikram edeceğiz diye.

ERDOĞAN'A TEPKİ

Siyasi partilerin genel başkanlarına sesleniyorum. Cumhurbaşkanı seçilen öngörülen TBMM'de yemin etmiştir. Namus ve şeref sözü vermiştir. Kuralın dışına çıktığı zaman bizim görevimiz kuralları hatırlatmaktır. Fiili durum var, yasal hale getirelim. Neden ona sen yasalara uymuyorsun diye bir hatırlatma ihtiyacı duymuyoruz. Onun isteğini yerine getireceksek o zaman parlamentonun iradesi ne oluyor. Bu metin ne oluyor. İmzamıza sahip çıkmak namuslu olmanın birinci şartı değil midir?

ASLI ERDOĞAN VE NECMİYE ALPAY'IN TUTUKLULUK HALİ

Hapishaneler tıka basa dolu. Öğretmeni, öğrencisi, gazetecisi hapiste. Böyle bir anlayışı doğru bulmuyoruz. Bilim insanı da hapiste. Necmiye Alpay dünya çapında bir dil bilimci. 12 Eylül'de yargılanan onurlu bir isimdir. Aslı Erdoğan. 21. yüzyılda edebiyat dünyasına damgasını vuracak 50 isim arasında gösterilen isim. Nerede bu? Hapishanede. Karşı darbeden dolayı hapishanede.

'TÜRKİYE'NİN MUSUL'DA MASANIN DIŞINDA TUTULMASI YENİLGİDİR'

Dış politika milli olmak zorundadır. Bir ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmesi gereken bir politikadır. İktidarıyla muhalefetiyle birlikte hareket etmek zorundasınızdır. Dış politikada esip gürleyemezsiniz. Akılla ve mantıkla hareket etmelisiniz. Eskiden Ortadoğu’da kuş uçsa Türkiye’ye sorarlardı.

Musul konusunda Türkiye’nin masanın dışında tutulması, en büyük yenilgilerimizden biridir. Sen benim milliyetçiliğimi sorguluyorsan, Kıbrıs’a bakacaksın. Kerkük’ü kime teslim ettiniz? Katliamlar yaşanırken sesiniz çıkmadı.

Eğerleri birileri kalkıp, istediği gibi bağırıp çağırırsa kimse onu dikkate almaz. Irak ve Suriye politikalarına bakın kaybeden tek ülke var Türkiye. Kaybeden tek grup da Türkmenler.