CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun MİT TIR'ları davası kapsamında 25 yıl hapis cezası alması ve tutuklanmasının ardından başlattığı Adalet Yürüyüşü'yle ilgili HDP'nin açıklamasını değerlendirdi.

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay'ın Adalet Yürüyüşü'ne önümüzdeki günlerde somut olarak destek vereceğini açıklamasıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Bu bir Adalet Yürüyüşü, parti yürüyüşü değil, dolayısıyla kim adalet istiyorsa, kim adaletsizlikten şikâyetçiyse katılabilir. Ama bir parti kimliğiyle katılmasını doğru bulmayız. Biz de parti kimliği, bayrağı taşımıyoruz" dedi.

İstanbul'a girişine de değinen Kılıçdaroğlu, "Gebze’den itibaren bir giriş olacak. Şarkılarla, türkülerle eğlenerek gireceğiz. Karamsar bir hava yaratmadan toplumun geniş kesimlerine umut vererek girmek istiyoruz. Bunu gerçekleştirebilirsek yürüyüş büyük ölçüde amacına ulaşmış olacaktır" diye konuştu.

Cumhuriyet gazetesinden İklim Öngel'in Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı söyleşinin bir bölümü şöyle: 

"AKP İÇİDE DE HAK VERENLER VAR” 

- Belki AKP kanadında ses çıkaramayan ama bu yürüyüşün iyi bir şey olduğunu düşünenler vardır...

Mutlaka var. Çünkü onlar da bazı haksızlıkları görüyorlar. Ama kendi partileri iktidar olduğu için seslerini çıkaramıyorlar. Belki kendi dar alanları içinde oturup bunu konuşuyorlardır. Büyük ihtimalle bizim yürüyüşümüze de hak veriyorlar ama sonuçta gönül isterki onlar da biraz daha seslerini gür çıkarsınlar. Kendi bulundukları aile toplantıları dışına da seslerini taşırabilsinler.

“ERDOĞAN ADALETİ İNŞA ETMEK İSTİYORSA BİZİMLE YÜRÜMELİ” 

-Erdoğan rahatsızlandı. Siz de geçmiş olsun dileğini ilettiniz. Bu kadar yürüyüşe rağmen sağlığınız gayet iyi. Sağlıkla ilgili bir tavsiyeniz olur mu?

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın rahatsızlığını bilmiyorum. Ama sonuçta sağlığına kavuşması bizim dileğimiz. Bir kişinin rahatsız olması hele yönetim kademesindeki bir kişinin rahatsızlığının giderilmesi gerekiyor.

-Yürüyüş iyi gelir mi acaba?

Sayın Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi diyorsa, şu anda partisinin adındaki adalet yok. Gerçek anlamda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adaletini yeniden inşa etmek istiyorsa bizimle birlikte yürümesi lazım. Vatandaşı dinlemesi lazım. Bu adaletten vatandaş ne anlıyor, kendisi ne anlıyor, adaletin ne kadar değerli olduğunu, toplum vicdanını tatmin etme açısından adaletin ne kadar vazgeçilmez olduğunu görmesi lazım.

Mağdur olan, haksız yere hapiste kalan binlerce kişi var. Siz bu birilerini aylardır hapiste tutuyorsunuz bunlara işkence yapıyorsunuz. Bunlar için adil yargılama yapmıyorsunuz, bunu da BM’ye verdiğiniz bir dilekçeyle itiraf ediyorsunuz. “Ben tutulanlara adil davranmayacağım. Tutulanlara insanca muamele yapmayacağım” diyorsunuz. Bir ülkenin yöneticisinin bu iki temel konuda BM’ye dilekçe vermesi akıl alacak şey değil. Ama bunlar şu an dünyanın gündeminde bilinen şeyler.

"TOPLUM PATLAYABİLİR” 

-Yürüyüş bittikten sonra ne olacak, düşünüz nedir?

Bu yürüyüşün amacı mutlu bir Türkiye yaratmak. Bunun temelini de adalet oluşturuyor. Hükümet adaletle ilgili toplumun beklentilerine yanıt verirse, OHAL’i, medya üzerindeki baskıları, üniversiteler üzerindeki baskıyı kaldırırsa yani yargıyı gerçek anlamda bağımsız ve tarafsız kılarsa adaletin gerçekleşeceğine inanıyorum. Aksi halde toplumdaki tepkilerin giderek sertleşeceğini de belirtmek isteriz.

Toplum tahammül edemez, bir noktaya gelir toplum patlayabilir. Adalet beklentimiz gerçekleşinceye kadar tepkilerimizi değişik şekillerde ortaya koyacağız. Bu yürüyüş bitecek ama adalet arayışı bitmeyecek.

"PARTİ KİMLİĞİYLE KATILMASINALR”

-Korteje ülkücülerden de destek olduğunu görüyoruz. HDP’nin de Kandıra’da korteji karşılayacağı söyleniyor. Bu iki zıt görüş bir arada yürüyebilir mi, etkileşim nasıl olur?

Bu bir Adalet Yürüyüşü, parti yürüyüşü değil, dolayısıyla kim adalet istiyorsa, kim adaletsizlikten şikâyetçiyse katılabilir. Ama bir parti kimliğiyle katılmasını doğru bulmayız. Biz de parti kimliği, bayrağı taşımıyoruz. Adaletsizlikten yakınanlar, siyasal atmosfer, insanların düşüncelerini rahat dile getirmemeleri gibi pek çok unsur adaletsizlikle özdeşleşiyor. Bunlardan rahatsızlık duyanlar katılabilirler. Adalet isteyen herkese açık.