CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak, "Kontrollü bir darbe girişimiydi" iddiasını sürdürerek "Kontrollü darbe girişiminin ipliğini yakında pazara çıkaracağız, bunu da herkes görecek" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesine yönelik başlatılan 'FETÖ' soruşturmasıyla ilgili de "Savcı kardeşim sen FETÖ'cü arıyorsan Bakanlar Kurulu'na, Saray'a bakacaksın" yorumunda bulundu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"BİZE SARAYIN DEĞİL, DEVLETİN VALİSİ LAZIM"

Bunun üzerine "Vay efendim sen toplumu tahrik edici ve kamu düzenini bozan ilan verdin" denerek belediye başkanımız hakkında soruşturma açtılar. Ya sen kim oluyorsun Vali Bey de, bizim geri adım atacağımızı düşünüyorsun. Asıl toplumun huzurunu bozan sensin. 19 Mayıs'ı kutlamak ne zaman suç olmaya başladı. Diğer belediyelere izin verirsin, Beşiktaş Belediyesi'ne neden izin vermezsin? Bize Saray'ın valisi değil, bize devletin valisi lazım.

"SÖZCÜ'YÜ  FETÖ İLE SUÇLAMAK AKLIN KABUL EDEBİLECEĞİ BİR ŞEY DEĞİL"

Sözcü gazetesine operasyon yapılıyor. Gazete çalışanları hakkında yapılan suçlamayı okuyorum; FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek. Yani herkesi FETÖ'yle suçlarsın da Sözcü'yü suçlamak aklın ve vicdanın kabul edebileceği bir şey değil. Peki Sözcü gazetesi nedir? Sözcü, halkın sözcüsüdür arkadaşlar. Halk adına yayın yapar. Halkın sesi, gözü ve kulağıdır Sözcü. Atatürkçülükten, demokrasiden ödün vermeyen bir gazetedir.
Sözcü'nün yazarları kalemini satmayan, dik duran onurlu yazarlardır. Sözcü'nün sürekli denetlendiğini biliyoruz. Sürekli denetlerler ama açık bulamazlar. Yazarlarına sansür uygulamayan ender gazetelerden biridir. Sözcü ihale peşinde koşmaz. "İktidara, hükümete biraz yalakalık yapalım da biraz malı götürelim"diyen bir kişiliği de yoktur Sözcü gazetesinin.

Burak Akbay diyor ki; "Tek suçum Türkiye'de gazetecilik yapmak". Türkiye'nin yarı açık cezaevi olduğunu biliyoruz zaten. Bakın kamu bankaları bütün gazetelere ilan verirler, ama Cumhuriyet'e, Sözcü'ye ilan vermezler. THY, bütün havuz medyasının okunmayan ne kadar gazetesi varsa verir. Ama Cumhuriyet'i, Sözcü'yü sokmazlar. Ne Cumhuriyet'i susturabilirsiniz, ne de Sözcü'yü susturabilirsiniz. Cumhuriyet için bir FETÖ'cü buldular, savcı, davayı ona açtırdılar. Savcı açamıyor, dosya boş. Savcı sonunda davayı açtı ve gözaltı kararlarını verdi. O savcıya seslenmek istiyorum; sen sarayın savcısısın, Cumhuriyet savcısı değilsin. Cumhuriyet savcısı emir almaz, yasalara bakar.

"SAVCI İKTİDARIN MAŞASI OLAMAZ"

Savcı iktidarın maşası olmaz, Saray'dan gelen talimata göre iddianame hazırlamaz. Onurludur, cumhuriyetin savcısı. Cumhuriyetin savcısı dik durur. Cumhuriyetin savcısı medya özgürlüğünden yanadır. Cumhuriyet savcısı evrensel hukuktan yanadır. Cumhuriyet savcısı iradesini saraya teslim etmişse o cumhuriyetin değil, sarayın savcısıdır. FETÖ'cü arıyorlar. Cumhuriyet'te bulamadılar, Sözcü'de bulur muyuz diye? Savcı kardeşim, sen FETÖ'cü arıyorsan bakanlar kuruluna bakacaksın, saraya bakacaksın. Bu savcı kardeşime bir küçük ipucu da vereyim, Star gazetesinden
24 Kasım 2013'te bir yazar, bakın şunları yazıyor:

“Başbakan Tayyip Erdoğan, Rusya’dan dönerken uçakta gündeme ilişkin konularda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ‘Cemaat üyeleri şimdiye kadar bizden ne talep ettiler de yapmadık? Cemaatin en ileri gelenleri, mensupları bugüne kadar acaba ne getirdiler de Tayyip Erdoğan bunu geri gönderdi? Yani üniversitelerin verilmesiyle alâkalı adımlardan tutun da birçok faaliyetlere yönelik yapabileceğimiz ne varsa bunları yaptık. Benden geri dönen hiçbir şey yoktur. Buna rabbim şahittir’ dedi.

"KONTROLLÜ DARBE GİRİŞİMİN İPLİĞİNİ YAKINDA PAZARA ÇIKARACAĞIZ" 

Gerçekten de ne istediler de vermediler? Arkadaşlarım bakın, kontrollü darbe girişiminin ipliğini yakında pazara çıkaracağız, herkes tanık olacak buna göreceksiniz.

Bugün bu kontrollü darbe girişiminin ağır ağır ipuçları ortaya çıkıyor. Kimin ne yaptığını gayet iyi biliyoruz. 15 Temmuz karşı darbe girişimidir arkadaşlar. Bugün Türkiye, karşı darbeyle karşı karşıya arkadaşlar. Binali Bey ne diyor; FETÖ'nün siyasi ayağı yok. Siyasi ayağı var kardeşim. Saraydan başlayarak AKP grubuna kadar ineceksin.

FETÖ'yü beslediler, büyüttüler. "Ne istediler de vermedik" dediler, Türkiye'yi teslim ettin. "Sözcü'de FETÖ'cü var mı" diye soruyorlar. Ya sensin FETÖ'cü, senden iyi FETÖ'cü mü var? Kendi suçlarını gizlemek için garibanların üzerine gidiyorlar.