CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TRT Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu Yenikapı mitingine ilişkin olarak, "HDP'nin olması gerekiyordu. Meclis’te grubu olan partiyi dışlarsanız ona oy veren 6 milyon insanı dışlarsınız. Siyaset meşru alanda yapılır. “Siyasetin görevi,  bütün partilerin görevi HDP'yi meşru alanın içine çekmektir.” ifadelerini kullandı.

TRT Haber'de canlı yayınlanan "Anadolu Soruyor" adlı programında soruları yanıtladı.

FETHULLAH GÜLEN GRUBU’NUN DEVLET İÇİNDEKİ YAPILANMASI  

Kılıçdaroğlu, gazetecilerin 15 Temmuz'dan sonra "Fethullah Gülen Grubu’nun devletin çeşitli  kademelerine bu denli sızmış olmasına" şaşırıp şaşırmadığını sorması üzerine şu  yanıtı verdi:  

"FETÖ terör örgütüne biz daha önce "F tipi yapılanma" diyorduk. Ama  sonra bu FETÖ terör örgütü olarak tanımlandı. Savcının da iddianameyi bu şekilde hazırladığı ifade ediliyor. Ama FETÖ üyeleri devlete sızmadılar,  yerleştirildiler.   “Vali, kaymakam, üniversite rektörlükleri, hepsi bizim  bildiğimiz olaydı. Bu konuda birçok araştırma önergesi verdik. Yargıtay'a 160  hakim atandığında, "Yapmayın 160 militan atıyorsunuz" demiştim.  

“Şimdi yapılanın yanlış olduğunun farkına varıldı ve ayıklanıyor. Ama nasıl? Olağanüstü hal ile  ayıklanıyor. Terör örgütü yapılanması, paralel yapılanmalı mı, bunu asla kabul etmeyiz. Devletin çatısı, organları vardır. Terör örgütünden Türkiye'yi arındırmak demokrasiyi savunan herkesin 'ama'sız, 'fakat'sız savunması gereken bir olaydır."  

Kılıçdaroğlu, ‘FETÖ’ üyelerinin siyasi partilere de sızdığına dair söylemlerin bulunduğu, CHP'de de diğer partiler gibi böyle bir sızmanın olup olmadığı sorusuna da şöyle cevap verdi:  

"Bizim bir istihbarat örgütümüz yok. Kim hangi cemaattendir bilme şansımız yok. Eğer devlet, hükümet bize 'şu cemaattendir, şu gerekçelerle' derse gereğini yaparız. Ama şimdilik böyle bir şey yok. Şu konuda çok dikkatli olmak lazım. Binlerce kişi kamudan çıkarıldı. Bunların tamamı acaba cemaat üyesi mi?  

‘BİR DERNEĞE YA DA CEMAATE ÜYE OLMAK SUÇ DEĞİL’

Bu  bir dernek olmadığı için kaydı yok. Bu cemaatin üyesi kim? Ben şahsen bilmiyorum,  sizler de bilmiyorsunuzdur. Belli yayın organları kendini öyle tanımlamış olabilir ya da cemaatçi dernekler ve üyeleri olabilir. Bir derneğe ya da cemaate üye olmak suç değildir.  

Cemaat bir inanç birlikteliği demektir. Bütün cemaatlere suçlu demek de doğru değil. Mücadeleyi hukukun üstünlüğü şeklinde yaparsanız problem yok zaten. Darbe girişimi içinde bulunmuşsa, cemaat olsun olmasın zaten gereğini yapmanız lazım, cezalandırılması lazım. Ama kurunun yanında yaşın da  yanmaması lazım. Bir suçluyu yakalayalım derken masum bir insanı mağdur ederseniz faturası ağır olur."  

HDP’NİN YENİKAPI MİTİNGİNE ÇAĞRILMAMASI  

Yenikapı'daki "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ne HDP'nin çağrılmamasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu şu karşılığı verdi:  

"HDP'nin olması gerekiyor. Meclisin bombalandığı geceye bakalım. 4  partinin de milletvekilleri vardı orada. Onlar da oradaydı ve darbeye, FETÖ terör örgütüne karşılar. Ertesi gün 4 partinin genel başkanları olarak çıktık, Meclis  kürsüsünde konuşma yaptık. Onlar da konuşma yaptılar.  

“4 parti demokrasi bildirisi yayımladık. Hepimizin imzaları vardı. Grubu olan partiyi dışlarsanız ona oy veren 6 milyon insanı dışlarsınız. Siyaset meşru alanda yapılır. Siyasetin görevi,  bütün partilerin görevi HDP'yi meşru alanın içine çekmektir ki gayri meşru alandan uzaklaştırma görevimiz de vardır. Sayın Cumhurbaşkanı davet ettiğinde de  "HDP de burada olmalı" dedim." Benim söylemek istediğim, darbeye karşı partilerin ortak deklerasyonu var. Benim, Meclis Başkanı’nın, Sayın  Binali Yıldırım Bey'in, HDP'nin imzası varsa ortak payda oluşturmuşuz  demektir. Bu ortak paydayı büyütmek zorundayız. Büyütürsek Türkiye kazanır.   

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI  

Kemal Kılıçdaroğlu, yeni anayasa için uzlaşma konusundaki soru üzerine yargıyla ilgili anayasal düzenlemenin yargının tarafsızlığını, bağımsızlığını bozduğunu savundu.  

Yargıya siyasetin buluşmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Son olaylar bize bunu göstermiştir. Yargıtay’a 160 hakim  atadıklarında "160 militan atıyorsunuz" demiştim. 'Gelin şu yargıyı düzeltelim'  demiştim. Kabul görmüştü.  

Sayın Cumhurbaşkanına, Başbakana, Bahçeli'ye yargıyı bağımsız kılmak için bir paket hazırlayalım dedik. 'Hakimlerden de görüş alırız,  dünya uygulamalarına bakarız' dedim. Kabul gördü. Yarından sonra ikinci, üçüncü görüşmelerle inşallah yol alırız.  19 Ağustos'ta Meclis tatile girerse  yetişmeyebilir. Ama üzerinde uzlaşılırsa niye olmasın? Tatilden çağrılır ve ikinci oylama yapılarak çözülür." şeklinde konuştu.  

(Kaynak: Milliyet)