CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda evet kampanyasını yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi, 'arkasında ciddi fireler olan üçlü' olarak tanımlarken, Türkiye'nin 16 Nisan'da 'Hayır' diyerek, 'Cumhuriyet tarihinin ikinci dönüm noktasına imza atacağını' savundu.

Referanduma dönük 'pozitif kampanya' kararı alan Kılıçdaroğlu'nun, Cumhuriyet'ten Ayşe Sayın'ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

- CHP tanıtım kampanyası yapacak mı, referandum kampanyasının yol haritası nasıl olacak?

Hayır kampanyasının temel özelliği çoğulcu olması. Evet diyen iki kesim var, ama hayır diyen geniş bir kitle var. Bunlar siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları... Çoğulcu bir kampanya yürüyor şu anda. Biz şu anda dominant olarak öne çıkıp o çoğulcu yapının dengesini bozmak istemiyoruz. Biz de ayrıca kendi kampanyamızı CHP olarak götüreceğiz tabii. O yüzden hazırlıklarını yapıyoruz, müziğini bulmaya çalışıyoruz. Güzel çalışmalar yapılıyor. Tek bir firmayla anlaşmamız da yok bu çoğulcu yapıya uygun olarak. Üreticiler de çoğulcu, onlar da değişik ürünler üretiyor, getiriyor.

- Bu işinizi zorlaştıran bir şey değil mi? Ortak paydada buluşturmak zor değil mi?

Hayır, ortak şarkı, ortak slogan, ortak amblem gibi bir arayışımız yok. Mesela, bugün gördük, kimisi avucuna hayır yazmış, mesela Meral Hanım ay yıldızlı kına yakıyor, hayır diyor. Kimisi “niyet hayır, akıbet hayır” diyor, onların kendi sloganları var. Bütün bunların hepsine saygı göstermek lazım. Bir demokrasi ortak paydasında, çoğulcu yapı birleşmiş durumda. Siyasi görüşler farklı ama “hayır” diyerek, demokrasiyi savunan geniş bir kitle var.

- Başbakan grup toplantısında “Bozkurt” işareti yaptı, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben değil de, onu Devlet bey değerlendirsin. Ne yaparlarsa yapsınlar hayır kazanacak. Türkiye Cumhuriyeti halkı bana göre, hayır diyerek, Cumhuriyetin ikinci dönüm noktasına, böyle önemli bir değişime imza atacak.

- “Evet” kampanyasını yürütenlere bakıldığında, Cumhurbaşkanı’nın belli bir popülaritesi, belirli kesimde karşılığı var, onun yanında Başbakan ve Devlet Bahçeli figürü var. Böyle baktığınızda hayır ihtimalini güçlü görüyor musunuz?

Tabii... Ben bu ülkede insanların sağduyusuna güveniyorum. Normal seçimlerde AKP’ye oy verecek pek çok vatandaş, tek adam rejimini istemiyor ve hayır verecek. MHP’den de demokrasiyi savunan çok ciddi bir kitle var, bunlar da hayır diyecek. Sizin üçü bir arada görünüyor dediğiniz, arkasında ciddi fireler veren bir üçlü. 21. yüzyılda tek adam rejimini savunmak asla doğru değil.

- Başbakan, Şili de referandum kampanyasını yürüten reklamcıyı getirmenize “Şili yerine Şile’ye gitseydiniz” dedi... Bizim gençlik kolları davet etmiş. Yani doğrudan partiyle ilgisi yok. Kaldı ki bir sanatçının Türkiye’ye gelmesi onları niye üzüyor ki?

Eğer gençler onun düşüncelerinden yararlanmak istiyorlarsa yararlanır. Ama CHP’nin refearndum kampanyasıyla bir ilgisi yok.

- Cumhurbaşkanı, hafta sonu HDP’lilerden de, CHP’lilerden de oy istedi, üslupta bir yumuşama mı var sizce?

Neden evet oyu kullanılsın bu anlatılmıyor vatandaşlara. İki konuyu anlattı teşekkür ettim, 18 yaş konusu ve bütün yetkileri tek elde topluyoruz açıklamasına teşekkür ettim. Milletvekilli sayısı niye 600’e çıkarılıyor, Meclis’i niye istediği zaman feshedecek? Bunları da anlatsın. Kendisi anlatınca daha etkili oluyor bizim açımızdan.

- “Evet” çıkarsa kendinizi yenilmiş hisseder misiniz?

Evet çıkmayacak ki... Biz bunu alandan görüyoruz.

- Cumhurbaşkanı’nın dünürünün darbe girişimine karşı halkı sokağa dökmek için özel örgütlenmeye gitmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tek bir şey söyleyeceğim: Paralel devletin ne olduğunu, bunun faturasının neye mal olduğunu millet gördü. Kimse yeni bir paralel devlet kurmaya teşebbüs etmesin.