CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referanduma götürülen yeni anayasa paketini Sovyetler Birliği’ndeki sisteme benzeterek, “Eski Rusya’yı düşünün, ne vardı komünist yönetim vardı. Cumhurbaşkanı komünist partinin üyesiydi. O rejim yürüdü mü? Yürümedi” diye konuştu.

İstanbul Beylikdüzü’nde iş dünyasından isimlerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu’nun gündeminde, iki hafta sonra gerçekleşecek referandum vardı.

Kılıçdaroğlu, AKP’nin ‘Evet’ tercihine bir türlü ikna edemediğini belirterek, “Afişleri görüyoruz ‘Yeni anayasa değişikliği daha güçlü bir Türkiye’nin doğmasına sebep olacak’ diyor, daha güçlü bir Türkiye olacaktır diyor. Ama bizi inandıramıyorlar bir türlü. Neden ‘Evet’ diyeceğimize bir türlü inandıramıyorlar” diye konuştu.

"150 GAZETECİ HAPİSTEYKEN İNANDIRAMAZSINIZ"

Türkiye’de özellikle olağanüstü hal ile gelen uygulamaları eleştiren Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Eğer bir ülkenin hapishaneleri doluysa ve yer yoksa, 10 kişilik koğuşta 50-60 kişi kalıyorsa hangi demokrasiden, hangi insan haklarından bahsedeceksin. Eğer bir ülkede medya özgürlüğü yoksa, o ülkede 150’nin üzerinde gazeteci hapisteyse hangi özgürlükten söz edeceksiniz. Sayın Binali Yıldırım’a söyledim ‘Demokrasiden söz ediyorsunuz, kimseyi inandırmıyor, inandıramıyorsunuz. Dünyada söylüyorsunuz, Avrupa’da söylüyorsunuz kimseyi inandıramıyorsunuz. Neden mi? 150’nin üzerinde gazeteci hapisteyse siz dünyayı inandıramazsınız.’ Bu kadar gazetecini hapiste olduğu dünyada başka bir örnek yok. Bugün için böyle bir örnek yoktur.”

SSCB ÖRNEĞİ 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yeni sistemin partili cumhurbaşkanıyla bir tür parti devleti yaratacağını belirtirken bunu da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) benzetti.

Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Ben size işin özetini sayayım. Bu anayasa değişikliği Türkiye’ye parti devletini getirmek istiyor. Ne demek parti devleti? Eski Rusya’yı düşünün, Romanya’yı, Bulgaristan’ı düşünün, ne vardı komünist yönetim vardı. Cumhurbaşkanı komünist partinin üyesiydi. Bakanlar komünist partisi üyesiydi, herkes, valisi, kaymakamı herkes partinin üyesiydi. O rejim yürüdü mü? Yürümedi. Değişim yaşandı. Bütün o rejimler demokrasiye doğru evrildi. İnsan haklarına doğru evrildi. Bu referandumda ne yapmak istiyorlar? Geçerse o rejimlerin bir benzerini Türkiye’ye getirmek istiyorlar.”