CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi, referandum ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Hükümeti darbe girişimi konusunda samimiyetsizlikle suçlayan Kılıçdaroğlu, Başta hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu darbe girişimini kapatmak istiyor” dedi.

“Darbe girişimini kapatmak, suç işlemek demektir. Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarmamak, suç işlemek demektir” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, “Siyasal iktidar darbe komisyonunu çalıştırmazsa, bizim arzu ettiğimiz kişileri komisyona davet ettirmezse, biz hükümetin samimiyetini sorgularız. Bu, başarısızlığa mahkum edilen bir darbe girişimi. Darbe komisyonu kuruldu, darbe raporu CHP ve diğer milletvekillerine verilmiyor. Neden? 16 Nisan'dan sonra verilecekmiş, hangi gerekçeyle? Darbe raporunun 16 Nisan ile ne ilgisi var?” değerlendirmesinde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV özel yayınına katıldı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

15 Temmuz'da bir darbe girişimi oldu mu? Oldu, 248 şehidimiz var. Darbeye karşı parlamentoda grubu olan 4 parti mücadele etti. İnsanlarımız sokağa çıktı. Üzerimize düşen bu darbeyi tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarmak, örtbas etmek değildi.

'KOMİSYONA İSTEDİĞİMİZ İSİMLER ÇAĞIRILMIYOR'

TBMM'ye bir önerge verdik. Darbeleri araştırma komisyonu kuralım dedik. O zamanki siyasi atmosfer nedeniyle (hükümet) dayanamadılar, buna evet dediler. Siyasal iktidar darbe komisyonunu çalıştırmazsa, bizim arzu ettiğimiz kişileri komisyona davet ettirmezse, biz hükümetin samimiyetini sorgularız.

Genelkurmay başkanı ısrarla komisyona çağırılmadı.

Bu, başarısızlığa mahkum edilen bir darbe girişimi.

Darbe komisyonu kuruldu, darbe raporu CHP ve diğer milletvekillerine verilmiyor. Neden? 16 Nisan'dan sonra verilecekmiş, hangi gerekçeyle? Darbe raporunun 16 Nisan ile ne ilgisi var?

Bizim bir dosyamız yok, birden fazla dosyamız var. Darbe komisyonuna vereceğiz. Tüm ayrıntılar bu dosyada var. Darbe komisyonu başkanı bize raporu vermiyor. Biz de dosyamıza son şeklini veremiyoruz.

Darbe komisyonu oturup kendi aralarında anlaştı. Yazım aşamasında CHP grup danışmanları, MHP, HDP ve AK Parti grup danışmanları beraber rapor yazacaktı. Vazgeçip bizi dahil etmediler. Hangi gerekçeyle? Biz de darbeye karşıyız. Darbeye karşı olduğunu söylüyorlar ama üstünü kapatmak istiyorlar.

ADİL ÖKSÜZ BU GÜCÜ NEREDEN ALIYOR?’

Adil Öksüz'ün ilk ismini kim telafuz etti? Ben dedim. 'Dikkat edilmesi gereken biri' dedim. Bir sürü saldırıya uğradım. Şimdi onlar da telafuz etmeye başladılar.

Kimdir Adil Öksüz? İki cep telefonu kullanır, bir GPS cihazı var. Gözaltına alınıp bırakıldı, herkesin telefonu bu durumda alınır ama onun alınmadı, neden?

Adil Öksüz'e neden kelepçe takılmadı? MİT yasasında değişiklik yapıldı. Başbakanın emri ve talimatıyla hiçbir MİT görevlisi gözaltına alınıp tutuklanamaz. Adil Öksüz neden gözaltına alınıp tutuklanmadı?

Darbeden önce iddianame hazırlayıp Adil Öksüz'ün Deniz Kuvvetleri imamı olduğu yazılıyor. Başka bir raporda Hava Kuvvetleri imamı olduğu yazılıyor. Kim bu Adil Öksüz, gücü nereden alıyor?

BYLOCK KULLANANLAR’

215 bin 92 kişi ByLock kullanıcısı olarak belgelenmiş. Hükümete göre bunların arasında tek bir siyasetçi yok. Neden isimlerini açıklamıyorsunuz? Bize gelip 'FETÖ'yü destekliyorsunuz' diyorlar. Açıklayın da kimin destekleyip desteklemediğini öğrenelim.

Başta hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu darbe girişimini kapatmak istiyorlar, ucu kendilerine dokunacağı için. Açık ve net bir çağrı yapıyorum hükümete. ByLock'çuları açıklayın, açıklamazsanız bunların büyük bir kısmı sizdendir.

AK Partili milletvekillerinin akrabaları var ByLock'çu olan, ama Kadri Gürsel ByLock suçlamasından içerideyken onlar dışarıda. Adalet bunun neresinde?

Darbe girişimini kapatmak, suç işlemek demektir. Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarmamak, suç işlemek demektir.

Sayın Cumhurbaşkanı, "Siyasi hayatımda ne aldanan ne de aldatan oldum" diyor. Bu cümleyi acaba başka yerden mi aldı, gazeteci arkadaşlar soruştursun. 19 Temmuz 2015'te, darbeden 4 gün sonra Harp akademisinde konuşan Sayın Cumhurbaşkanı, "Şahsım başta olmak üzere tüm ülke ve şahsım yanlış yönlendirildi ve aldatıldı" demişti.

'EVET' ÇADIRINA ZİYARET

Yetkileri alınan bir meclisin güçlü olamayacağını, gücün sayıyla değil yetkilerle ölçülebileceğini ifade ettim. Güzel bir sohbet oldu. Onları tahrik eden ifadelerde hiç bulunmadım. Sayın Cumhurbaşkanı, Hayır çadırını ziyaret ederken kullandığı bir ifade var. Kılıçdaroğlu yalan söylüyor diye bir ifade kullanmış. Ben böyle bir şey söylemedim, tersine Evet oyu kullananların da Hayır oyu kullananların da başımızın üstünde yeri var dedim.

O gençlerle herhangi bir ortamda bir arada olmayı, bana soru sormalarını isterdim. Çünkü, bizi pek dinlemediklerini gördüm. Neden hayır dediğimizi pek iyi bilmiyorlar.

'KOŞULLAR EŞİT DEĞİL'

TRT'ye çıkmak için araya bakanları koyduk, Numan Kurtulmuş'a söyledik. Sonunda TRT Haber ve TRT Radyo'dan yayınlanabilir dediler. Böyle dar bir alandan yapılabilir dediler. Bir adaletsizlik var, koşullar eşit değil.

Kararsızların çoğu Hayır'a yakın seçmenler.

Sabah, öğle, akşam koro halinde beni eleştiriyorlar. Beni eleştirebilirsiniz. Televizyona çıkalım, kim doğru söylüyor, kim yanlış söylüyor çıksın ortaya. Bunu yapmıyorlar.