CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, eski Başbakan Necmettin Erbakan’ın vefatının 6. yılında düzenlenen anma programına katıldı.

Düşünce ve yöntemlerin farklı olabileceğini ama güçlü, saygın ve barış içinde bir Türkiye’nin herkesin ortak hayali olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Erbakan’ın hiçbir zaman kendi şahsi çıkarlarını, ülkenin çıkarlarının üzerine koymadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, “Bu cumhuriyet ve demokrasi neden değerlidir diye sorarsanız, işte söylüyorum, bu yüzdendir, Erbakan Hocamızın Sinop’ta doğup, çalışıp yeteneklerini gücünü kullanarak başbakanlık koltuğuna kendisini taşımasıdır. Bu halkın bütün çocuklarına bu ülkenin bütün makamları açıktır, açık olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, kendisini değil Türkiye’yi zenginleştirmek, büyütmek amacıyla hareket eden Erbakan’ın bu hassasiyetinin bütün siyasetçilere örnek olması gerektiğini ifade etti.

‘ERBAKAN DEVLETLE MİLLETİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEMEYE ÖZEN GÖSTERDİ’

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün ülkemizin barışa ve diyaloğa ihtiyacı var. Her geçen gün şehit haberleri hepimizin içini yakıyor, şehirlerimizde patlayan bombalar, insanlarımızı tehdit eden terör ve ortaya çıkan güvenlik açığı hepimizi huzursuz ediyor.

Nefrete, ötekileştirmeye ve düşmanlığa dayanan bir dil toplumsal barışımızı bozuyor. Kutuplaşmadan çıkar sağlamaya çalışan siyaset anlayışı, ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunları çözme gücümüzü azaltıyor. Öyle bir ortamda tekrar akılla, mantıkla hareket etmek zorundayız. Yaşadığımız sorunları çözmenin tek yolu daha fazla demokrasidir.

Dış politikada, ekonomide, adalet ve güvenlik alanında yaşanan sorunlar ancak ortak akılla çözülebilir. Siyasette de ortak aklın elzem olduğu yerlerin başında da Türkiye Büyük Millet Meclisi gelir. O nedenledir ki biz diyoruz ki yüzde 1’in üzerinde oy alan bütün siyasi partilerin Meclis’te temsil edilmesi bu açıdan gereklidir. Bu adım ile ortak akıl güçlenecek, sorunlarımızın çözümü içinde önemli bir kapı açılacaktır. Hiç kimse unutmamalıdır ki yüzde 10 seçim barajı darbecilerin darbe hukukundan kaynaklanmaktadır. Darbe hukukuna karşı çıkmak da demokrasiyi savunan herkesin ortak görevidir.”

‘CUMHURİYET HEPİMİZİN ÜSTÜNE TİTREMESİ GEREKEN TEMEL BİR DEĞERDİR’

Özgürlüğün ve adaletin hakim olduğu bir Türkiye’de her görüşten, her inançtan, her yaşama biçiminden insanın özgürce kendini ifade edeceğini, toplumsal çatışma ve kutuplaşmaların azalacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, darbelere karşı en büyük kalkanın gücü tek elde toplamak değil, demokrasi olduğunu anlattı.

Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet hepimizin üstüne titremesi gereken temel bir değerdir. 80 milyon vatandaşımızın geleceğinin sigortası cumhuriyettir” değerlendirmesinde bulundu.

Erbakan’ın öğrencilik ve siyasi hayatını anlatan Kılıçdaroğlu, Sinop’ta mütevazı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Erbakan’ın cumhuriyet ve demokrasi sayesinde çalışarak, çabalayarak başbakanlık koltuğuna oturduğunu aktardı.

Kılıçdaroğlu, “Bu cumhuriyet ve demokrasi neden değerlidir diye sorarsanız, işte söylüyorum, bu yüzdendir, Erbakan Hocamızın Sinop’ta doğup, çalışıp yeteneklerini gücünü kullanarak başbakanlık koltuğuna kendisini taşımasıdır. Bu halkın bütün çocuklarına bu ülkenin bütün makamları açıktır, açık olmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘MİLLETİN MECLİSİ’Nİ GÜÇLENDİRECEK ADIMLAR ATMALIYIZ’

Dünyada ‘Gazi Meclis’ ünvanı taşıyan tek Meclis’in TBMM olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Gazi Meclis’in, Milli Mücadele’yi, Kıbrıs Barış Harekatı’nı yönettiğini, 15 Temmuz darbe girişimine karşı bombaların altında parlamenter demokrasiyi savunduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Milli olmanın önemine inanıyorsak her şeyden önce TBMM’yi zayıflatacak tutumlardan kesinlikle uzak durulmalı, tam tersine milletin Meclisini güçlendirecek adımlar atmalıyız. Bugünlerde şahit olduğumuz Meclisin yetkilerini kısıtlamaya dönük girişimler aslında milli gücümüzü yok etme sonucunu doğuracak talihsiz adımlardır. Eksikliklerimiz olabilir, yanlışlarımız da olabilir, önemli olan eksikliklerimizi tamamlamak, yanlışlardan da ders çıkarmaktır. Bütün bunları ortak akılla parlamenter sistem içinde hep birlikte giderebiliriz. Rahmetli Erbakan da başkanlık sistemine bu anlayışla karşı çıktı. Bütün yetkilerin tek elde toplanmasına karşı çıktı. Cumhuriyet ve parlamenter rejimden yana tavır aldı. 1996’da Başbakan sıfatıyla başkanlık sistemi tartışmasını değerlendirirken şunları söylüyordu Başbakan Erbakan: ‘Sen hem istikrardan bahsediyorsun, hem şimdi işimizi gücümüzü bırakalım Türkiye’nin bütün rejimini değiştirelim diyorsun, kendine gel.’ Bu sözlerin altına aynen imza atıyorum.”

‘ÇATIŞMADAN DEĞİL BİRLİKTEN YANA OLANLARA YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM’

Geleceğe bırakılacak en büyük mirasın demokrasi ve cumhuriyet olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, cumhuriyet demokrasiyle taçlandırıldığında bütün dünyanın saygınlığının kazanılacağını ifade etti.

“Yeni paylaşım, hırs ve hesapların dünyayı ve özellikle bölgemizi kan gölüne çevirdiğini üzüntüyle izliyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, içinde bulunulan coğrafyanın şartlarının her geçen gün çatışma, savaş ve kıyımı artıracak yeni yapay gerekçeler ürettiğini dile getirdi.

Millet olarak kirli ortama karşı, güçlü bir şekilde ayakta durabilmenin tek yolunun ortak değerlere daha fazla sahip çıkmak olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, milletlerin parçalanması üzerine kurulan hesapların güçlü bir milli duruşla boşa çıkarılabileceğini savundu.

Siyaset kurumunun çatışma ve kutuplaşma dilinden uzak, toplumsal uzlaşmayı teşvik eden kucaklayıcı bir tutum içinde olmasının şart olduğunu dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Unutmayalım ki dünyevi hırsların esiri olan siyaset dünyevi felaketlerin de sebebi olur. Savaş değil barış iklimine çatışma değil diyalog diline ihtiyacımız var bu duygu ve düşüncelerle 54. hükümetin Başbakanı aynı zamanda bürokratken benim de Başbakanlığımı yaptı, Prof. Dr Necmettin Erbakan’ı rahmetle anıyorum. Barış ve diyalog kapısını açık tutan çatışmadan değil birlikten yana olanlara yürekten teşekkür ediyorum.”

(Kaynak: Sputnik)