Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi toplantısı öncesinde düzenlediği basın toplantısında konuştu.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlatılan soruşturma ve görevden almalara değinen Kılıçdaroğlu, "Cadı avı başlatırsanız bunu sonu felaket olur dedim. Devlet kinle öfkeyle yönetilemez. Devlet akıl ve bilgiyle yönetilir. Devlet sağduyuyla yönetilir. Bugün geldiğimiz nokta bu tam bir cadı avı başlatıldı" dedi.

"At izi it izine karşıtı diyorlar ya, bunu yapan kim?" diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

'CADI AVI BAŞLATILDI'

"İktidar hiç suçlu değil! Böyle bir hükümet anlayışı yoktur. Bir şey yapıyorsanız sorumluluğunu üstleneceksiniz. Sorumlu olan, vicdan sahibi olan bu görevden ayrılmalı.

"Cadı avının birinci ayağı medya. 11 gazetecimiz tutuklu. Bu süreçte 2 bin 308 gazeteci işsiz kaldı. TV'ler, gazeteler kapatıldı. Yeniçağ gazetesinin yazarları saatlerce sorgulandı. Bu yazarlar hayatları boyunca F tipinin karşısında olmuşlar. Darbe fırsatçılığı yapıyorsunuz. Türkiye, gittikçe otoriterleşen bir sürece kayıyor. Sözcü gazetesi ve yazarlarına da. Fezlekeler düzenleniyor, ihbarlar dikkate alınıyor. Yazarların çoğu F tipine karşı mücadeleyle ömürleri geçmiş. Hem demokrasiyi, medya özgürlüğünü savunuyoruz diyeceksiniz, köşeyi dönünce gazeteleri kapatıp, gazetecileri hapse atacaksınız. Biz hiçbir gazetecinin hapse atılmasını istemiyoruz. Bunu dünyaya anlatamazsınız. Gazetecilere uygulanan cadı avı en önemlisidir.

"İkinci ayağı bilimadamları, akademisyenler. Siz kalkıyorsunuz üniversite hocalarını bildiriye imza atmışlar diye hapse atıyorsunuz. Bildiriye 15 Temmuz öncesi imza atmışlar. 15 Temmuz'dan sonra darbe ile hiç ilgisi olmayan olayda hapse atıyorsunuz, üniversite ile ilişkisini kesiyorsunuz. Bunun ahlaki, hukuki yönü nedir? Aslı Erdoğan, yazdığı eserler onlarca dile çevrilmiş bir biliminsanı, niye hapse atarsınız? Kaçacak yeri yok, ülkesinde yaşıyor. Siz böyle devam ederseniz, Türkiye'nin aydınlığa çıkma şansı yoktur. Bunu dillendirmek de bizim namus borcumuz. Tek tip üniversite Nazi kafasıdır.

"Cadı avının üçüncü ayağı öğretmenler. İlk işaret Diyarbakır'dan verildi. 11 bin 285 öğretmenin açığa alınmasıyla karşı karşıya kaldık. Neymiş bunlar terör örgütleriyle ilişkiliymiş. Bu kadar öğretmen terör örgütleriyle ilişkisi varsa siz 14 yıldır neredeydiniz? Bunları siz atamadınız mı? Tek nedeni var, bu öğretmenler sendikalı. Sendikalı olmak ne zamandır bir suç oldu?"

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle:

'4 SİYASİ PARTİ DARBEYE KARŞIYDI'

"Cumhuriyet tarihinde ilk kez darbe girişimine karşı ortak payda oluşturuldu. 14 yıldır Türkiye bu noktaya niçin ve hangi koşullarda geldi? Bu ülkede güçlü bi demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgür basın, adil yargılama olsaydı böyle bir tabloyla karşılaşmayacaktık. En önemlisi devlette liyakat olsaydı bunlar olmayacaktı.

“Darbe girişim oldu, 4 siyasi parti karşı çıktı. Peki bundan siyasetçiler olarak gerekli dersi çıkardık mı? Dediler ki biz bu süreci tek başımıza götüreceğiz, mücadele edeceğiz. Sayın Binali Yıldırım, OHAL'in görüşüldüğü gün beni aradı. OHAL yasa tasarısına destek istedi. Kendisine, bu parlamentoda demorkasiyi savunacak bir partiye ihtiyaç olduğunu söyledim. Biz OHAL'e karşı çıktık, neden? 4 siyasi parti darbeye karşıydı.

“Bu 4 siyasi partinin bildirisini hükümet BM'ye gönderdi. 4 siyasi parti yasal düzenlemeleri yapabilirdi. Hayır dediler, biz bunu yapmayacağız, kendi istediğimizi gerçekleştireceğiz.

“Örnek, Suriye konusunu kimseye danışmadılar. Dış politikayı istediğimiz gibi yaparız dediler. 3.5 milyon Suriyeli Türiye'ye geldi. 12 saatte Şam'a gideceklerdi, Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmak zorunda kaldılar. Rusya konusunda uçağı düşürme talimatını ben verdim yarışına girdiler. Sonra özür üstüne özür, Türkiye'nin itibarını yok ettiler.

ÇÖZÜM SÜRECİ

“Terörü biz önleyeceğiz dediler, siz anlamazsınız dediler. Bugün Türkiye tam bir terör batağının ortasındadır. Çukurca ile ilgili yapılan açıklamalara bakın, dehşet açıklamalar. 2012'de Türkiye'yi terörsüz devraldılar.

MAVİ MARMARA

“Gazze'ye ablukayı biz kaldıracağız dediler. Yapmayın demek bile suçtu. Sonra ne oldu? Abluka kalktı mı kalkmadı mı? Özür dileyeceklerdi, yazılı özür dilemediler. Tazminatı kurulacak vakfa vereceklerini söylediler. Türkiye tarihinde bu kadar ağır yeri olmamıştır. Türkiye'nin itibarını 20 milyona pazarladılar. Bunların yatacak yeri yok. Bu cadı avı nereye kadar gidecek, nasıl olacak bu tablo?

CAN DÜNDAR

“Kişiyi yargılıyorsunuz, eşine de ceza veriyorsunuz. Sevgili Can Dündar'ın eşinin pasaportuna el konuldu. Devlet suçsuz vatandaşı rehin tutar mı? Fransa'da uygulanan OHAL ile hiçbir ilgisi yok. OHAL'in kendi hukuku vardır."