CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP’de krize yol açan Atatürk posteri tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Aylin Nazlıaka’nın MYK sevkedilmesine değinen Kılıçdaroğlu,” Bu olay ortaya çıktıktan sonra yazıldı çizildi, bunların hepsini bir tarafta sessiz sakin izlerken olayı araştırmak istedik. Duyarlılık gösteren vekillerimiz vardı. Önce baştan söyleyeyim, CHP’ye ve Atatürk bağlamında gösterilen duyarlılık için teşekkür ediyoruz. Biz olayı sessiz sakin iç hukukumuzun çerçevesinde çözmek istedik” ifadelerini kullandı.

CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın programına konuk olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Zeyrek ve Hande Fırat'ın sorularını yanıtlıyor.

AKP'nin kurucularından, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Erdoğan'ın Dolmabahçe mutabakatından haberi vardı" sözleri nedeniyle başlayan tartışmayı yorumlayan Kılıçdaroğlu,“Bunları rahatlıkla konuşabilseler iktidarın gerçek yüzünü görme imkanına kavuşmuş olacağız” dedi.

Kılıçdaroğlu, Arınç ve Erdoğan arasındaki tartışmayı değerlendirirken "Arınç gerçekleri fazlasıyla biliyor ama söylemiyor. Arınç’ı vicdanen rahatsız eden birçok şey var. Yolsuzluklar gibi. Bu çıkışlar bir yerde kalıyor" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu sözlerine "Arınç gün yüzü görmemiş hakikatleri söylemeyecekse hiç konuşmasın" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun CNN Türk'te yaptığı açıklamaların satırbaşları şöyle:

AKP’nin kendi içerisinde derin bir vicdan sorgulaması var. Acaba, İmralı, Oslo ve diğer görüşmeler mi? Bizim bilmediğimiz başka ayrıntılar mı? Emin olun rahatlıkla konuşulabilse bunlar, iktidarın gerçek yüzünü görme imkanına kavuşmuş olacağız.

 Bu açıdan bakılınca Arınç’ın yaptığı açıklamayı, Erdoğan’ın rahatsız edici uslubuyla yansıması günlük bir tartışma. Mümkün olsaydı daha farklı bir ortamda bunları tartışabilseydik. Sayın Arınç da burada olsaydı tartışabilseydik.

Tartışma bize bazı gerçekleri gösteriyor. Şu veya bu şekilde bildiğimiz ve kanıtlayamadığımız, düşünce olarak kapalı kapılar ardında baız gerçekler var. Arınç, kimsenin bilmediği bir gerçeği ortaya koymuş değil. Bunun ötesinde çok daha ağırlıklı hakikatlerden bahsediyor ki asıl merakımız o güneş yüzü görmeyen hakikatler nelerdir. 17-25 Aralık olaylarıyla mı ilgili? Başka aktörlerle mi ilgili?

Sayın Gül, iç politikayla ilgilenmemesi mümkün değil. Gül’le AKP içindeki politikaları görüşmem doğru değil sadece geçmiş olsun dileklerimi ilettim.

Arınç’ın bir ağırlığı var parti içinde. Hepimiz de biliyoruz bunu zaten. Öyle bir noktaya geliyor ki Arınç Bey patlama noktasına gelmiş durumda. Kendisini değil sadece, bir grup biliyor de rahatsız ettiği anlaşılıyor.

Ben örgütlü bir kalkışma görmüyorum. Eski tas eski hamam devam eder, Arınç ve arkadaşları bir köşede otururlar. Yeni bir siyasi parti çıkacağını düşünmüyorum. Böyle bir yeni hareketin ortaya çıkacağını sanmıyorum. AKP bir rant partisidir, rant dağıttığı sürece ihaleleri dağıttığı sürece bir ayrışma falan beklemek mümkün değil.

Eleştirdiğim nokta, Arınç çok şey biliyor. Çınarın gölgesinde hakikatleri kendisi biliyor. Ankara için de bütün gerçekleri biliyor. Diyor ki ben bakanlık yönettim elim harama uzanmadı, çıkar peşinde koşmadım, görevimi yaptım diye vurgu yapıyor. Bu vurguyu yapmasının nedeni sizin etrafınızdaki insanlar besleniyor. Bu gerçeğe dikkat çekiyor. Bunların hepsini görebiliyorsunuz.

Arınç’ı vicdanen rahatsız eden birçok şey var. Yolsuzluklar gibi. Bu çıkışlar bir yerde kalıyor. Ben ilk çıkışından sonra ikinci bir yanıt vermez diye düşünüyordum. Özel bir tanımlama yaparak Arınç’ı, Erdoğan’ı hedef alması, ben bunun cevabını vereceğim deyip 17.25 cevap vermesi elbette anlamlıdır.

Bu olay ortaya çıktıktan sonra yazıldı çizildi, bunların hepsini bir tarafta sessiz sakin izlerken olayı araştırmak istedik. Duyarlılık gösteren vekillerimiz vardı. Önce baştan söyleyeyim, CHP’ye ve Atatürk bağlamında gösterilen duyarlılık için teşekkür ediyoruz. Biz olayı sessiz sakin iç hukukumuzun çerçevesinde çözmek istedik.

Arkadaşlarımızın raporu çıktı ortaya, görüştük bugün. Aylin hanım PM üyesi olduğunu için i yüksek disiplin kuruluna sevki için PM’yi de toplayacağız, MYK talebini aktaracağız. Bu saatten sonra benim yapacağım herhangi bir yorum disiplin kurulunun alanına girmek olur. Onlar asıl işi götürecekler.

Biz bize gelen ön raporu aldık, kanaati de değerlendirdik. PM’den geçip geçmeyeceğini bilmiyoruz.

PM, önemli bir karar kurumudur. PM gerek yoktur derse onu da gerekçelendirmek zorundadır. Hangi gerekçeyle yok diyor, tartışacağız. Disiplin kuruluna sevki gerekiyorsa gerekçeyi yazacaktır.

Aylin Nazlıaka'nın bana isim  söyleyip söylememenin çok daha ötesinde ilgili komisyona söylemesi lazım. Şu kişidir demesi lazım, bunu yaparsa zaten bir sorun yok. Bu yapılmadığı içindir ki bütün milletvekilleri töhmet altında. Yazık günah.

Atatürk posteri indirilmedi mi, indirildi. Bugüne kadar odalarda böcek araması falan yapıldı ve bu işlem sırasında posterler indirildi. Ama tabi bu taramayı yapan biz değiliz, uzmanları var. Daha önce Atatürk tablosunun arkasında dinleme cihazı çıkmıştı. Bir CHP milletvekilinin Atatürk resmini indirmesi mümkün değil.  Aylin Hanım'ın açıklaması doğrultusunda tüm vekiller töhmet altında. Ya çıkar Aylin hanım der ki 'şu kişi indirdi' biz de o kişiyi çağırırız, 'kardeşim sen niye indirdin' deriz.