HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, referandum sürecindeki yol haritalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bilgen,  “Kampanyamız Milliyetçi Erdoğan ve Bahçeli ittifakına karşı bir cevap niteliği taşıyacak. Sadece ret üzerine kurulu bir hayır değil umut içeren bir hayır kampanyası yürüteceğiz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütüme Kurulu (MYK) da referandum sürecinde politika ve kampanyasını belirlemek üzere toplandı.

Eş başkanları, milletvekilleri, parti üye ve yöneticileri tutuklu bulunan HDP, önce bileşenleri ile toplanarak görüş ve önerilerini aldı.

MYK toplantısında da anayasa değişiklik teklifi sürecinde hem  komisyon hem de genel kurul süreci kapsamlı olarak değerlendirildi.

HDP kaynaklarından alınan bilgilere göre, toplantıda MYK üyeleri ve milletvekilleri referandum sürecine ilişkin görüş ve önerilerini sundu.

Ayrıca toplantıda yürütülecek olan kampanyaya, kampanyada üretilecek olan argümanlara ilişkin tartışmalar yürütüldü.

Bu toplantıda yapılan öneriler bugün yapılacak Parti Meclisi toplantısında da ele alınacak daha sonra ise bir kez daha MYK gündemine gelecek.

MYK toplantısının ardından Dihaber’e konuşan Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, referandum sürecinde yürütecekleri kampanyada kullanılacak dili ele aldıklarını söyledi.

Toplantıda farklı bölgelerin özgünlükleri dikkate alınarak bir kampanya yürütülmesi eğiliminin ağırlık kazandığını belirten Bilgen, kampanya boyunca daha çok ev ziyaretleri ve yüz yüze görüşmeler gerçekleştireceklerini söyledi.

Sadece ret üzerine kurulu olmayan aynı zamanda umudu içeren bir “hayır” kampanyası yürüteceklerini ifade eden Bilgen, “Sadece ret üzerine kurulu bir hayır değil daha umut içeren bir hayır kampanyasının yürütülmesi ve hayır demenin neleri kazandıracağının kamuoyu ile paylaşan bir söylem geliştirilecek. Engelleme, seçim hilesi, baskı yoluyla hayır oyunun mümkün olduğu kadar düşürülmeye çalışılacak. Kampanyamız Milliyetçi Erdoğan ve Bahçeli ittifakına karşı bir cevap niteliği taşıyacak” şeklinde konuştu.

Bilgen şöyle konuştu: 

“Şüphesiz ki ‘hayır’ diyeceklerin içinde bizim dışımızda olan, barış, adalet ve demokrasi isteyen kesimlerin dışında olan, hesap yapanlar da var. Aynı şekilde ‘evet’ hesabı yapanlar içerisinde de farklılıklar var. Yapıların durdukları yerlerle, söyledikleri sözler arasında çelişkilerin olduğu bir süreçten geçiyoruz. Kimle yan yanayız, kim karşı tarafta, kimin sözü bizimkiyle örtüşüyor, kimin hesapları halkın çıkarları ile örtüşüyor sorularına net cevaplar vermek gerekiyor. Böyle karmaşık dönemlerde sözü net söyleyebilmek, safı netleştirebilmek siyaset açısından bir başarı ölçüsüdür.

Bizler en aktif biçimde, güçlü bir ‘hayır’ çıkmasının yöntemini zorlayacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bir seferberlik atmosferinde yeni çevrelere ulaşmamız; bizim geleneksel kitlelerimizi kararlı biçimde sandığa gitmeye ve ‘hayır’ çıkacağına inanarak çalışmaya teşvik etmemiz gerekiyor. Bu hem mümkün, hem de zorunlu. Bu, Erdoğan’ı demokratik bir biçimde durdurmak için de zorunludur.”

Bilgen ayrıca, önümüzdeki günlerde, ekoloji ve emek hareketi, inanç grupları, kadın ve gençlik kurumları ile buluşacaklarını dile getirerek, hafta ortasından itibaren halk buluşmalarına başlayacaklarını söyledi.