Özellikle İslami camia tarafından ilgiyle takip edilen sempozyumda canlı tartışmalar yaşandı.

İlk olarak konuşan Ahmet Örs, Ortadoğu’yu yakından ilgilendiren Kürt sorununun çözümünde İslamcı politikaların geliştirilmesinin ciddi anlamda tartışılması gerektiğini belirterek, “Türkiye’de İslamcıların Kürt sorunu konusunda devlete ciddi anlamda tavır almadığı söylenebilir” dedi.

Örs, emperyalizmin muhalifleri sisteme entegre etmeye çabaladığına vurgu yaparak, "Kürt sorunundan özelleştirme politikalarına kadar tüm saldırılara karşı muhalifler de kendi aralarında dayanışma içine girip kendi içinde entegre olmalıdır" ifadelerini kullandı.

‘KÜRT SORUNU İÇ SORUN DEĞİLDİR’

Ayhan Bilgen, Kürt sorununu sadece bir iç sorun olarak görmenin ve bu neticede sadece İslami açıdan sorunu çözmeye çalışmanın da yanlış olduğunu ifade etti. Bilgen, “Kürt sorununa İslamcı politikalarla yanaşıp çözmeye çalışmak tamamen yanlıştır. Ayrıca Kürt sorunu bir iç sorun değildir, Ortadoğu sorunudur. Hiç kimse bu sorunu bir iç sorun olarak ele almasın” diye konuştu.

BU TOPLANTI ÇOK TEHLİKELİ

Bilgen'den sonra ‘bugüne kadar pek çok etkinliğe katıldım ama şunu söyleyebilirim ki bu toplantı çok tehlikeli bir toplantı’ diyen Metin Yeğin Ortadoğu'daki hareketlenmelere ve yaşanan iç çatışmalara değindi. Kürt sorununun sadece bir kimlik sorunu olmadığına aynı zamanda bir sınıf sorunu olduğuna dikkat çeken Yeğin, "Sorun sadece kağıt üzerinden imzalanan barış antlaşmasıyla bitmeyecektir. Çünkü esas olarak zulüm ortadan kaldırılmaya çalışılırken yoksulluk kaldırılmıyorsa orada adalet yoktur, adaletin olmadığı yerde de zulüm bitmez orada savaş devam eder" ifadelerini kullandı.

İSLAM DİYE FAŞİZMİN SUNULDU

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Kürtlere yıllarca İslam diye faşizmin sunulduğunu kaydederken, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise Kürtlerin sistemi reddettiği için egemenlerin Kürtlere tahammül etmediğini ifade etti.

İstanbul Fatih Renk Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyumun ikinci oturumunda BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile İslamcı Yazar Yıldız Ramazanoğlu konuştu. Konuşmasında Türkiye'de İslam politikaları üzerinden geliştirilen tartışmalarda Kürt Müslümanlar ile Türk Müslümanlar şeklinde yapılan ayrıştırmaların yanlış olduğunu belirten Altan Tan, "İslam kitabında böyle bir şey yoktur. Bu ayrışmayı yapan da zaten mümin değildir. Müslüman kardeşliği de bir palavradır diyemeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

TÜRK-İSLAM DİYE FAŞİZMDEN YANA BİR ŞEY TÜRETTİLER

Türkiye'de bulunan Türk İslam sentezi realitesine dikkat çeken Tan, Kürtlerin bu realite karşısında mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini ifade ederek, "Türkiye'de Türk-İslam diye otoriteden, faşizmden, zulümden yana bir şey türettiler. Ne yaparsak yapalım cemaatler bundan vazgeçmiyor; ama Kürtler de, inanç ve hak arayışından vazgeçmedi" dedi. Yıllarca Kürtlere İslam diye faşizmin sunulduğunu söyleyen Tan, "Kürtlere, İslam diye faşizmi sunarsan kendi ayağına balta vurursun" diye konuştu. Son olarak Kürt sorununun çözümü noktasında İslam'ın referans alınması gerektiğine vurgu yapan Tan, "Sorunun çözümü konusunda, Müslüman toplum olduğumuz için İslam'ı mutlaka referans almalıyız" dedi.

ÖNDER: KÜRTLER SİSTEMİN NORMLARIYLA YAŞAMAYI REDDEDİYOR

Sırrı Süreyya Önder ise, çocukluk yıllarından siyasete girdiği döneme kadar İslami pratikler açısından yürütülen politikalarda gördüğü çelişkileri anlattı. Önder, AKP hükümeti dönemine kadar Kürtlere zor da olsa Müslüman denildiği; ancak AKP hükümeti dönemiyle birlikte Kürtlere hakaret niteliğinde 'Zerdüşt' denildiğini belirterek, "Başörtüsü konusunda Meclise verdiğim önerge sonrasında aldığım cevap 'Senin ne haddine sen Zerdüşt'sün' şeklinde oldu. Bunun ne manaya geldiğini bilseler korkudan düşüp bayılırlar" diye konuştu. Kürtlerin sistemin dışında durduğu için sürekli hedef olduğunu vurgulayan Önder, "Kürtler, sistemin oluşturduğu normlarla yaşamayı reddettiği için egemenler, Kürtleri hedef alıyor, Kürtlere tahammül edemiyor" dedi.

‘BU NASIL BİR BARIŞ SÜRECİDİR’

Önder'in ardından söz alan İslamcı Yazar Yıldız Ramazanoğlu, hak arayışının tek yönlü değil bütünlüklü ele alınması gerektiğini belirterek, "Hak ve adalet arayışı sadece Kürt hareketine verilecek destekle değil, eğer hak arayışı gelişmişse sermayeyi emeği hep birlikte sorgularsınız. Kürt davasına da sahip çıkarsınız, bütün ezilen tarafların, mazlumların yanında da yer alırsınız" dedi.

Aktivist-Yazar Hüda Kaya ise 2013’ün başından beri iki hafta içinde 500’den fazla gözaltı, 70’den fazla tutuklama ve 23 PKK’linin öldürülmesini hatırlatarak ‘bu nasıl bir barış sürecidir’ dedi.

Sempozyumun son oturumunda İlahiyatçı Yazar Hidayet Şefkatli Tuksal, Yazar Yavuz Delal ve Tutuklu Öğrenciler ile Dayanışma İnisiyatifi Sözcüsü Ahmet Saymadi konuştu. Konuşmacılar Ortadoğu'da yaşanan siyasi gelişmeleri, Kürt sorununun çözümü konusunda gelinen noktayı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri değerlendirdi. (Yüksekovahaber/Evrensel)