Zaman gazetesi yazarı Prof. Dr. İskender Pala, AKP ve Fethullah Gülen cemaati arasında yaşanan gerginliğin sona ermesi için öneride bulunarak, “Fetullah Hocaefendi bir haftalığına bile olsa Türkiye’ye gelmeli. O bir hafta içerisinde Başbakan Tayip Erdoğan’la bir kahvaltı yapmalı. Kameralar o kahvaltıda birbirlerine gülümsediklerini, aynı sofrada veya bir masanın iki tarafında oturabildiklerini görmeli. Benim çözümüm veyahutta benim gördüğüm bu ayrıca olması gereken bu” dedi.
Pala, Tuluhan Tekelioğlu’nun artı 1 TV’de sunduğu Gece Masası programında yaptığı açıklamada, “AKP ve Gülen cemaati tabanında yahutta onların adına birbirlerini kıran geçiren, birbirlerine kötü şeyler söyleyen insanlar, Erdoğan ve Gülen’in bir araya gelip birbirlerine kardeşçe gülümsediklerini gördükleri vakit bu olumsuz tavırlarını ona göre yeniden şekillendireceklerdir” ifadelerini kullandı.
İskender Pala’nın Tuluhan Tekelioğlu’nun sunduğu Gece Masası programında yaptığı konuşmadan (20 Ocak 2014) ilgili kısımlar şöyle:
Tuluhan Tekelioğlu: 17 Aralık sürecinden sonra tüm bu gördüklerimiz, karşılaştıklarımız, kardeş kavgası sizi nasıl etkiledi?
İskender Pala: Beni olumsuz etkileyen tek tarafı şu; kavga yapılacaksa, kardeşçe de kavga yapılabilir. Söylediklerimiz, yaptıklarımız, daha sonra tekrar yüz yüze baktığımızda, yine bizi birbirimize gülümsetecek şekilde olmalıdır. Bunu eğer rayından çıkarırssak, o zaman düşmanlarımız dostlarımız arasında, dostlarımız düşmanlarımız içinde olur. Düşmanlarımızdan dostlar seçmeye başladığımızda, kendi dostlarımızda biz düşman olmak durumunda kalır.
T.T: Mü'minler iyi mü'minlikten şaştı mı?
İ.P: Tabi bunu din adamlarının herhalde böyle söylemesi lazım, söylerlerse onlar buna karar verirler. Ama ben şunu söylüyorum; 17 Aralık'tan sonra Trkiye'deki herkesin durduğu yerde kendi nefsine dönüp, bunda benim dahlim, benim payım, benim sorumluluğum ne kadar diye sorması lazımdır. Ben başka birşey altında seziyorum. Biz kul hakkını biraz zedeledik. O zedelemekten dolayı şimdi böyle kendimize çeki düzen verilmesi için Allah bazen kullara şöyle diyor galiba ‘’Hadi piş piş yola girin bakıyım.’’
T.T: Yola geleceğini düşünüyor musunuz?
İ.P: Ben düşünüyorum yani.
T.T: Bu nasıl olacak peki?
İ.P: Gayet kolay, çok basit birbirine gülümseyecek insanlar. Ben mesela burdan teklif yapabilirim. Fethullah Hocaefendi bir haftalığına bile olsa Türkiye’ye gelmeli. O bir hafta içerisinde Başbakanla bir kahvaltı yapmalı. Kameralar o kahvaltıda birbirlerine gülümsediklerini, aynı sofrada veya bir masanın iki tarafında oturabildiklerini görmeli. Bu altta, tabanda yahutta onların adına birbirlerini kıran geçiren, birbirlerine kötü şeyler söyleyen insanların en azından tavırlarını belirleyici olacaktır. Bir de burada asıl problem şudur; el ovuşturup ‘’oh olsun’’ modunda olan insanlar vardır. Mesele burada biraz düğümleniyor. İçeride ve dışarıda bu kavgadan kimlerin sevindiğine bakıldığında mutlaka ikisinin birbirine gülümsemesi ve kardeş gibi olması gerekiyor. Benim çözümüm veyahutta benim gördüğüm bu; ayrıca olması gereken de bu. (T24)
