Cihatçı IŞİD militanlarının yaptıkları eylemlerden dolayı yargılanabilmesi için Türkiye’nin hukuk mevzuatında BM Güvenlik Konseyi kararı doğrultusunda daha kurumsal ve sistematik bir yola girilmesi gerektiği dile getirildi.

Hakim Süleyman Özar, Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı Adalet Dergisi’nde “Yabancı terörist savaşçılara ilişkin BM Güvenlik Konseyi kararının kavram ve kapsamı” konulu bir makale yazdı.

‘HAZIRLIKSIZ YAKALANDI'

Makalede “Yabancı terörist savaşçıların (YTS)” uluslararası kamuoyunu tedirgin ettiği ve devletleri işbirliğine dayalı etkili önlemler almaya sevk ettiği kaydedildi. Bu önlemlerin kilometre taşını BM Güvenlik Konseyi’nin 2178 sayılı kararının oluşturduğu ifade edilerek, özetle şu görüşlere yer verildi:

“Türkiye’de uygulamacıların büyük dertlerinden biri de yeni bir düzenlemeye hazırlıksız yakalanmaları ve temel kodlarda yapılan her değişikliğin adeta kötü bir sürpriz gibi önlerine gelmesidir. Yabancı terörist savaşçılar bakımından da yeni bir normun doğumuna tanıklık edeceksek, bunun öncüsü BM Güvenlik Konseyi Kararı olacaktır. Bir taraftan devletlere yüklediği misyon ve mükellefiyetler, öbür taraftan Batı Avrupa’dan Suriye’ye önlenemeyen YTS akışı nedenleriyle önümüzdeki süreçte gündemimizde daha çok yer bulacak gibi görünen 2178 sayılı kararın hangi parametreleri içerdiğini eksiksiz bir şekilde görmek ve bunların yansımalarını takip etmek kaçınılmaz bir hal almış durumdadır.”

‘SAYI ARTIYOR'

Yabancı savaşçılar sorununa kapsamlı bir uluslararası yaklaşımda bulunmayı öneren fikirler yükselmesine karşın bir armoni sağlanamadığına da değinilen makalede, “Pasaporta el koymak ve vatandaşlık koşullarının ağırlaştırması gibi sert politikalardan, gidenlerin aile ve arkadaşlarıyla yakın ilişki içine girmek gibi ılımlı yaklaşımlara kadar bir dizi önlemi devletler münferiden hayata geçirmiş durumdalar. Bütün bunlara rağmen YTS sayısı her geçen gün artmakta ve bunların ülkelerine geri döndüklerinde taşıyacakları tehdit şimdiden zihinleri meşgul etmektedir” denildi.

‘BM ÇITASININ ÜSTÜNE ÇIKILMALI’

Türkiye’nin diğer ülkelerden farklı olarak IŞİD gerçeği ile zaten birlikte yaşadığının belirtildiği makalede, sorun Türkiye hukuk mevzuatı açısından şöyle değerlendirildi:

“Yapılacak yasa değişikliğinde BM’nin ceza hukuku ilkeleri açısından koyduğu çıtanın üzerine çıkılarak, açık, net esas ve usul kuralları koymak ve konunun kapsamına giren diğer suç tipleriyle (adam öldürme, savaş suçları, insanlığa karşı suç ve insan kaçakçılığı vs) uyumlu bir şekilde ve tarafı olduğumuz uluslararası metinleri göz önünde tutarak bu kuralları ihdas etmek gerekmektedir.”

(Nurcan Gökdemir / BirGün)