İngiltere'de yayınlanan Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, Türkiye'nin Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) yönelik başlattığı operasyonu yazdı.

Türkiye'nin ABD öncülüğündeki koalisyona destek vermemesini hatırlatan Cockburn, "Türk hükümetinin tavrındaki değişimin öne çıkan sebebi, IŞİD ile değil Türkiye ve Suriye içindeki Kürtlerle olan ilişkileri ile bağlantılı" ifadelerini kullandı.

Pattrick Cockburn, Suruç’ta 32 gencin bombalı saldırıda ölmesinde IŞİD izlerinin olduğunu yazısına taşıyarak, Türkiye’nin IŞİD’e yönelik operasyonu ile bu tür bombalı saldırıların sayısının artabileceğini ileri sürdü.

Türkiye’ye tatile gelen İngiliz vatandaşlarını da uyaran Cockburn, “IŞİD intihar bombası saldırılarını Türkiye’ye genişletebilir. Ve Türklere ve yabancılara karşı Irak ve Suriye’de yaptığı gibi kitlesel katliamlar gerçekleştirebilir” dedi.

Independent gazetesi Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn’ün yazısı şöyle:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hava kuvvetleri Türkiye topraklarına yönelik saldırılara yanıt olarak Suriye’deki cihatçı hedeflere yönelik ilk bombardımanı başlattı. Peki ama çatışmaya girmeleri neden bu kadar uzun sürdü? Patrick Cockburn bildiriyor.

Bu hafta, ABD uçaklarının Irak ve Suriye’deki IŞİD konumlarına saldırmak için İncirlik’teki hava üslerini kullanmasına izin vereceğini söyleyen Türkiye, ciddi bir dış politika değişikliğine gitmiş oldu. Ayrıca, Türk uçakları kuzey Suriye sınırı boyunca ilk kez IŞİD’e karşı operasyondaydı.

Ankara’nın IŞİD’le çatışması, IŞİD’in geçtiğimiz pazartesi günü Suruç sınır kasabasında Türkiyeli 32 sosyalist gencin hayatını kaybettiği ve 104’ünün de yaralandığı intihar bombasının yanı sıra ABD ile görüşmelerin sonrasına da denk geliyor. Gençler, IŞİD’in 4,5 aylık başarısız kuşatmasında harabeye dönen Suriye’nin Kobani kasabasına çocuk parkı yapmaya gidiyorlardı.

Türkiye, IŞİD’e karşı ABD öncülüğündeki koalisyonun isteksiz bir üyesiydi daha önce. O kadar isteksizdi ki onu eleştirenler IŞİD’le ve El Kaide bağlaşığı Nusra Cephesi ile el altından işbirliği yaptığını iddia ediyorlardı. Türk liderler güvenlik güçlerinin mevzu cihatçılar olduğunda yumruklarını geri çektiklerine dair suçlamaları öfkeli bir şekilde reddetmesine rağmen, yabancı gönüllüler, silahlar ve mühimmat Türkiye’den Suriye’ye şaşırtıcı bir kolaylıkla geçebiliyordu. Türk güvenlik güçleri şimdi Türkiye’deki yüzlerce IŞİD militanını ve sempatizanını gözaltına almış durumda.

Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk hükümeti, 900 kilometrelik Suriye sınırının etkili bir şekilde denetim için çok uzun olduğunu iddia ediyordu. Ancak bugün Türk askerlerince salı günkü bir çatışmada beş IŞİD üyesinin öldürüldüğü doğrulandı. Bir Türk askeri de çatışmada hayatını kaybetti.

Türkiye çapında düzenlenen operasyonlarda yüzlerce IŞİD üyesi ve Kürt tutuklandı, üç F-16 savaş jeti Türkiye’nin güney doğusundaki Diyarbakır’daki bir üsten havalandı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun söylediğine göre iki IŞİD üssünü ve dönüş öncesinde bir “toplanma noktası”nı vurdu.

Üst düzey bir resmi görevlinin, Türkiye’nin “pasif savunmadan aktif savunmaya” geçtiğini iddia ettiği söylendi.

Gelecekte, Türkiye Suriye keşmekeşine daha da fazla dahil olacak ve ABD’nin IŞİD’e karşı hava saldırıları, uçakları Suriye-Türkiye sınırının yalnızca 100 kilometre uzağındaki İncirlik’ten operasyon düzenleyeceği için daha etkili olacak.

Türkiye’nin yeni rolü ile ilgili kararsızlığı tamamen ortadan kalkmış değil. “Bunun bir askeri kampanyanın başlangıcı olduğunu söyleyemeyiz fakat kesinlikle daha müdahaleci, aktif ve angaje bir politika izlenecek” diyor bir Türk hükümet yetkilisi Reuters’e. “Ancak kendiliğinden de eyleme geçilmeyecek.”

Türk hükümetinin tavrındaki değişimin öne çıkan sebebi, IŞİD ile değil Türkiye ve Suriye içindeki Kürtlerle olan ilişkileri ile bağlantılı.

Suriye Kürtleri, 2,2 milyon ile Suriye nüfusunun yüzde 10’unu oluşturuyor. Kantonlar adını verdikleri ve Türk sınırının hemen güneyindeki üç bölgede yoğunlaşmış durumdalar. Suriye Kürtlerinin askeri gücü olan YPG’nin, 700 ABD hava saldırısı ile desteklendiği Kobani’deki zaferinden bu yana, YPG Telabyad’da IŞİD’in elindeki sınır geçişini ele geçirmiş ve Koban, ve Kamışlı merkezli iki bölgesini birbirine bağlamış durumda.

Bunun anlamı 400 kilometrenin (veya Türkiye’nin Suriye ile sınırının yarısının) YPG’nin ve onun sivil karşılığı ve aynı zamanda da Türkiye’deki Kürt hareketi PKK’nin Suriye kolu olan PYD’nin elinde olması demek. 2013’ten bu yana süren bir ateşkese büyük oranda uymasına rağmen, PKK, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “terörist” olarak kınanıyor. Erdoğan “IŞİD terörist olabilir ama PYD ve Başkan Beşar Esad yönetimi de terörist” diyor.

ABD’nin IŞİD’e karşı kampanyasına katılmaya isteksizliği ile Türkiye YPG’nin Amerika’nın Suriye savaşındaki en önemli askeri müttefiki olmasını sağladı. Erdoğan Türk parlamentosunun 2003’te ABD askerlerinin güneyden Irak’ı işgaline izin vermeyi reddetmesinin, Iraklı Kürtlerin ABD ile yakın ittifak yapmasına ve bağımsızlığına yakın bir özerklik kazanmasına kapıyı araladığını biliyor.

Türk hükümetinin IŞİD’e karşı savaş istekliliğinin, yakın zamanda Suriye ordusuna karşı İdlib’de toprak kazanan El Kaide bağlaşığı Nusra Cephesi ile ilişkilerini ne derece etkileyeceği belli değil. Nusra 2012’de IŞİD tarafından kuruldu ancak sonrasında ondan koptu ve Türk güvenlik güçleri ile daha yakın işbirliği içinde olduğu iddia ediliyor.

Bu gelişmeler Suriye ve Irak’taki savaşta IŞİD’e karşı askeri dengeyi ne ölçüde etkiler? ABD uçaklarının halifelik ilan edilmiş topraklar üzerinde İncirlik üssünü kullanarak daha uzun süre uçabilmesi IŞİD zayiatını artıracaktır. Ancak ABD’nin Ağustos’ta hava kampanyasını başlattığından bu yana geçen aylarda, IŞİD hava bombardımanına karşı ayakta kalabileceğini ve hatta Irak’ta 17 Mayıs’ta Ramadi’yi ve dört gün sonra da Suriye’de Palmira’yı ele geçirerek buna rağmen ilerleme kaydedebileceğini gösterdi.

IŞİD intihar bombası saldırılarını Türkiye’ye genişletebilir. Ve Türklere ve yabancılara karşı Irak ve Suriye’de yaptığı gibi kitlesel katliamlar gerçekleştirebilir. Tunus’ta olduğu gibi, pek çok hassas hedef mevcut olduğundan (örneğin her yıl gelen 2,5 milyon İngiliz ziyaretçi), yabancı turistlere karşı saldırılar da düzenleyebilir. Kamuoyu anketleri Türklerin yüzde 80’inin IŞİD’in bir terör örgütü olduğuna inandığını gösteriyor ancak IŞİD’in Türkiye’de, Suruç bombalamasını gerçekleştiren 20 yaşındaki Türkiyeli Kürt Şeyh Abdurrahman Alagöz gibi bir sürü destekçisi var. IŞİD büyük olasılıkla normal olarak düşman görüldüğü bir toplumda bile kendisine bağlı takipçileri olduğunu göstermek niyetindeydi. Mesajı, buna benzer saldırıları engellemenin imkansız olacağı. (ZETE)

Not: Bu yazıyı, dunyadanceviri.wordpress.com sitesinden Serap Güneş Türkçe’ye çevirmiştir.