İngiltere 4.Alevi Festivali etkinlikleri ‘Aleviler ve Siyaset’ konulu bir panelle devam etti.

Cemevi binasında düzenlenen panele konuşmacı olarak CHP Milletvekili Müslim Sarı, yazar  Turan Eser ve Abbas Tan katıldılar. 

Panelin açılışında söz alan İAKM-Cemevi Başkanı Yaşar Demiralay, Antep’te bulunan Cemevi binasına yapılan saldırıya dikkat çekmek için Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği önünde toplandıklarını belirtirken, dernek üyeleri ve Londra’da yaşayan toplumun bu tür etkinliklere ilgilerinin düşük olmasından yakındı. Demiralay daha sonra Wood Green’deki binanın yapılması için de destek çağrısında bulundu.

Panelde ilk sözü alan yazar Abbas Tan, Türkiye’deki Alevilerin, siyaset kurumları ve siyasetçiler tarafından ciddiye alınmadığını belirterek, Alevilerin kendi sorunlarının çözümü için örgütlenmek zorunda olduğunu söyledi. Halen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunan 28 Alevi kökenli milletvekilinin hiçbirisinin kimliğinden dolayı seçilmediğine dikkat çeken Tan, “Alevilerin kabuk değiştirmesi, daha farklı örgütlenme modelleri oluşturması gerekiyor” dedi.

Tayyip Erdoğan ve AKP döneminde Alevilerin daha çok hedef gösterildiğini ileri süren Abbas Tan, “Devletin yayından fışkıran kurşun Aleviliğe saplanmıştır” dedi.

ALEVİ TALEPLERİNE SESSİZ KALINIYOR

Toplantının ikinci konuşmacısı olan yazar Turan Eser de konuşmasında AKP ve Erdoğan Hükümeti’ne sert eleştiriler yöneltti. Son yıllarda yaşanan gelişmelerin Türkiye’deki baskı ortamını giderek arttırdığını söyleyen Eser, Alevilerin farklı noktalardan kuşatma altında olduklarını savundu. Diyanetin Sünni anlayışının ve devletin güvenlik konseptinin yanısıra kültürel ve ekonomik bir kuşatmanın da söz konusu olduğunu kaydeden Eser, “ Bayrak için bağıran kesimler Alevilerin talepleri gündeme gelince seslerini çıkarmıyorlar” dedi.

Cemevi’nde düzenlenen toplantının son konuşmacısı olan CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı ise Türkiye’nin giderek sertleşen faşizan bir yönetim modeline doğru evrildiğinin altını çizdi. Çıraklık dönemi olarak nitelendirilen ilk dönemlerinde AKP’nin daha çok demokrasi ve reform talebi ile siyaseten meşrulaşmaya çalıştığını söyleyen Sarı sözlerini şöyle sürdürdü: “AB üyeliği gibi alanlarda çok istekli görünen AKP, iktidara ilk geldiği dönemlerde, liberallerin de desteğini alarak kendini meşrulaştırmayı hedefledi. Kalfalık dönemlerinde niyetleri ortaya çıkmaya başlayan AKP’nin gerçek yüzü ustalık döneminde belirdi. Yaldızlar döküldü ve gerçek yüzleri ortaya çıktı. Bugün Türkiye’de faşizme doğru gidiş dönemindeyiz. Sendikalar ve sivil toplum örgütleri işlevsizleştirildi. 1 Mayıs kutlamaları Taksim’den Yenikapı’ya kaydırıldı. İçki yasakları ile bireysel özgürlükler kısıtlandı; sosyal Alana direk müdahalelerde bulunuldu. Bugün artık herkesi ötekileştiren bir anlayış hüküm sürüyor.”

MUHALİF HAREKETLERİN MERKEZİNDE ALEVİLER VAR

AKP iktidarı döneminde parlamentonun da işlevini yitirdiğini savunan CHP Milletvekili, “Kanun düzenlemeleri ve uygulamalar sadece Başbakan ve çevresindeki bir avuç insan tarafından belirleniyor.AKP milletvekilleri dahi neye ‘evet’ neye ‘hayır’ dediklerini bilmiyor. Muhalefete söz ve siyaset hakkı tanınmıyor” dedi. Gezi olaylarının böyle bir süreçte ortaya çıktığını ve vatandaşların, sokakta siyaset ve temsil hakklarını kullandığını belirten Müslim Sarı, Alevilerin muhalefet sürecinin merkezinde yer aldığını ifade etti. “Alevilerle AKP arasında bir DNA, kan uyuşmazlığı var” diyen Sarı şunları söyledi: “Olaylarda yaşamını yitirenlerin tamamının Alevi olması tesadüf değil. Hükümete yönelik muhalif hareketlere en çok destek verenlerin Sarıgazi, Gülsuyu, Tuzluçayır gibi Alevilerin yoğun yaşadığı mahallelerden gelmesi tesadüf değil. Bugünkü iktidar için bir Alevi sorunu yok; onlar için Aleviliğin kendisi bir sorun olarak bulunuyor.”

Bir Alevi partisi veya bağımsız Alevi adaylarla siyaset yapma seçeneklerini doğru bulmadığını da kaydeden Müslim Sarı, yeni bir örgütlenme modelinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. (londragazete.com)