İHD İstanbul Şubesi, Adana'da bir kız çocuğunun öldürülmesinin ardından idam cezasının Başbakan Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam tarafından gündeme getirilmesine tepki gösterdi.

Yazılı bir açıklama yapan İHD İstanbul Şubesi, "Gelişmiş insani değerlerin uygulanmasını imkansız kıldığı coğrafyalarda artık tarihin çöplüğüne atılan idam cezasının tartışılıyor olması açıktır ki, insan haklarına yönelik en büyük tehditlerden biridir" dedi.

İdamın bir ülkenin başbakanı ve bakanı tarafından dile getirilmesinin o ülke ve tüm dünya insanları için büyük bir tehdit olduğunun altını çizen İHD İstanbul Şubesi, "Başbakan Erdoğan'ın bir yandan Mısır'daki idam cezalarına karşı çıkarken bir yandan kendisiyle 'barış görüşmeleri' yürüttüğü Abdullah Öcalan'ın ve bazı adli suçların faillerinin idamını savunması açık bir tutarsızlık, insan haklarına yönelik bir samimiyetsizliktir" diye belirtti.

İHD İstanbul Şubesi, açıklamasında şunları kaydetti:

"Hükümet kanadından politik hasımlar cephesinde görülen küçük evlatlarımız Berkin Elvan, Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol ve daha yüzlercesi için en küçük bir üzüntü emaresi gösterilmez, onların failleri destan yarattılar diye bağırlara basılır, işkence zanlıları ve suçluları hala devletin en üst kademelerinde cezasızlığın verdiği güvencelerle kendilerine yer bulur ve Suriye’de işkencelerle insanları yok eden suç çetelerine silah ve para akıtılırken vahşi cinayetlere yönelik üzüntü açıklamaları, duygu aktarımları bizlere dürüst gelmemektedir.

Her suçlunun ardında mutlaka toplumsal haksızlıklar, insanlığı hastalandıran adaletsiz sistem bulunmaktadır. Hepimizin az ya da çok sorumlu olduğu insanı sömüren, bireycileştiren, bir diğerini öteki, hasım gibi gösteren bu düzen sona ermeden suçların bitmesi mümkün değildir."

İdam için, "Hakkaniyet ilkelerine bağlı kalmadan, güç terazisine göre her zaman bir diğerini kurban ve cellat yapabilen bir yok etme aracı" olduğunu hatırlatan İHD İstanbul Şubesi, "Devlet yargısız infazlarla, haksız savaşlarla ülkemizde ve gücünün ulaştığı yerde fiilen idam cezasını uygulamaktadır. Bu cezayı her fırsatta mahkeme sıralarına taşımak istemesi, hele ki sağ ve sol politik kanatlardan, adli hükümlülerden çok acı idam öykülerinin olduğu bir ülkede bunu yapmak istemesi anlayış ve insani yaklaşımdaki sakatlığı bir kez daha gözler önüne sermektedir" dedi.

İHD İstanbul Şubesi, idamın bir insanlık suçu olduğunun altını çizdi, "Haksız, adaletsiz, suç ve suçlu üreten sistemin daha da canileşerek kullandığı bir yok etme aracıdır. Hakkaniyeti ve adalet ilkelerini tanımayan politik çıkarların peşine düşmeden, çifte standartlı olmadan, sistemdeki ve onun parçası olan kendimizdeki sorumluluğu görmeden, içimizdeki insanlığı öldürmeden idam cezasını savunmak mümkün değildir. İdam yasalarda değil zihinlerde de yok edilmelidir" diye kaydetti. (ANF)