İçişleri eski Bakanı Şahin, 28 Aralık 2011 tarihinde yaşanan Roboski katliamı ve Başbakanlık’ta böcek bulunması operasyonunun tezgah ve kumpas olduğunu iddia etti. MİT tarafından Başbakanlık’ta bulunan dinleme cihazları ile Emniyet’e, Roboski katliamı ile TSK’ya kumpas kurulduğunu savundu.

Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Millet ve Adalet Partisi (MİLAD) Genel Başkanı İdris Naim Şahin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Şahin, Türkiye’nin içinden geçtiği vahim süreçte kişiler, kurumlar, siyasi partiler ve STK’ları hedef alan açık veya örtülü operasyonlar karşısında açıklama yapmak zorunda kaldığını savundu.

OSLO’YU ÖRGÜT SIZDIRDI”

13 Eylül 2011 tarihinde Oslo’daki PKK-Devlet görüşmesinin kayıtlarının düşmesini  değerlendiren Şahin, “MİT içindeki bir derin yapının dönemin Başbakanı’nı günümüz Cumhurbaşkanı’nı ikna ederek bölücü örgütün ele başları ile müzakere masasına oturduğu anlaşılmaktadır. Bugün çok daha net şekilde görülmektedir ki bu ses kayıtları yapılan müzakerelerin alenileşmesi bu müzakerelerden habersiz, millet için vatan için istihbarat ve operasyon yapan güvenlik güçlerinin durdurulması ve örgüte meşruiyet kazandıracak sürecin başlatacak örgütü elebaşları tarafından kasten yayınlanmıştır. Müzakere masasında örgüte verilen sözleri yerine getirmek zorunda kalan bu klik, 27-28 Aralık 2011 günleri üç tezgahın eş zamanlı gerçekleştirildiği çok önemli bir tarihtir” diye konuştu.

“ULUDERE’DE MİT İSTİHBARATI”

27 Aralık tarihinde İçişleri Bakanlığı görevinden alınmasına yönelik yazılar yayınlandığını söyleyen Şahin, “28 Aralık akşamı MİT kanalıyla ısrarla teyit edilen tuzak istihbarata bağlı olarak gerçekleştirilen operasyon sonucu çok üzücü bir olay yaşanmış 34 sivil vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. MİT’ten gelen resmi istihbarat raporları ve telefon bilgileri nedeniyle maalesef Uludere olayı gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.

“TÜBİTAK’I HESABA KATMADILAR”

28 ve 29 Aralık 2011 tarihinde Başbakanlık’ta iki yerde MİT ekibi tarafından Emniyet İstihbarat personelinin yerleştirdiği iddia edilen böcekler bulunduğunu söyleyen Şahin, “TÜBİTAK raporunda dinleme cihazının 4-5 Aralık tarihinde konulduğu ortaya çıkmıştır. Emniyet teknik istihbarat personeli ise 24-25 Kasım’da böcek taraması yapmıştır. TÜBİTAK’ın verdiği tarih böceklerin emniyet taramasından çok sonraki bir günde oraya yerleştirildiğini göstermektedir. Öyle anlaşılmaktadır ki, böceği koyan ve bulduran ekip, TÜBİTAK’ın böceklerin konulma tarihi hakkında bu kadar net bir rapor sunabileceğini hesaba katmamıştır” dedi.

Şahin, tesadüf olamayacak şekilde 28 Aralık günü yapılan operasyonların amacını şöyle yorumladı: “Uludere olayı vasıtasıyla TSK’nın terörle mücadelede operasyon yapmasının nisbi olarak önüne geçilmiş, bulunan böcekler üzerinden iftira atılan Emniyet’in istihbarat sağlaması ve operasyon yapması peyderpey sınırlandırılmıştır. 28 Aralık 2011 tarihi; TSK, Emniyet ve şahsıma kurulan tezgâhla, ülkenin teröre teslim edilme sürecinin dönüm noktası, adeta başlangıcı olmuştur.”

“BİZANS ENTRİKALARI”

Şahin, “Bizans entrikalarıyla devleti yönetmek için 34 vatandaşımızı vurdurtan zihniyet ve aktörler ile Türkiye’yi Suriye’de savaşa sokmak için türlü entrikalar çeviren zihniyet ve aktörler aynıdır” diyerek bu zihniyetin Türkiye’yi ağır sorunlar batağına sürüklediğini söyledi.

“MUHABERAT DEVLETİ”

Kurumlara, kişilere, siyasete, millete tuzak kurularak devlet yönetilmeyeceğini söyleyen Şahin, “Türkiye, maalesef ülkeyi yönetenlerle istihbarat örgütünün ortaklaşa kendi devlet kurumlarına, siyasete ve vatandaşlarına kumpaslar kurulan, siyaset kurumuna operasyon yapılan bir muhaberat devletine dönüşmüştür” dedi.

“KUMPASÇI SİYASET DEĞİL”

İktidar ve istihbarat örgütü ortaklığında kurulan kirli tezgahların, millete ve demokrasiye ağır darbeler vurduğunu söyleyen Şahin, “Adeta iktidar ve istihbarat teşkilatı, ülkemizi kumpaslar ve tezgahlar sarmalı içine hapsetmiştir. Bu vesileyle Millet ve Adalet Partisi (MİLAD) olarak tezgahçı ve kumpasçı siyaset anlayışını değil, siyasette insanı merkeze alan, şeffaf, hukukun üstünlüğüne inanan yeni bir anlayışı getirecek bir miladı temsil ediyoruz” şeklinde konuştu.

“2,5 YIL SONRA RAFTAN İNDİRDİLER”

“Böcek, özellikle ve suçlama yapabilmek için Emniyet İstihbarat Teknik personelinin kontrol yaptığı odaya konulmuştur. Eğer bu personel, bir başka ofisi veya konutu kontrol etmiş olsaydı, anlaşılıyor ki cihaz oraya konacaktı” diyen Şahin, 28 Aralık 2011’de bulunan böceklerle ilgili dosyanın savcılığa intikal ettirilmediğini, konuyu öğrenen savcının açtığı dosyanın kapatılması için Adalet Bakanlığı üzerinden baskı yapıldığını söyledi. Şahin, “TÜBİTAK’ın verdiği rapor işleme konulmamıştır. Ne zaman, uygun savcı ve bilirkişi ayarlandıktan sonra tozlanmış dosya ancak 2,5 yıl sonra raftan indirilmiştir. Bugün böceği önce koyup sonra bulanlar, böcek konusunu sürekli ve sadece siyasi rant malzemesi olarak kullanmaktadırlar” diye konuştu.

Kaynak: Bugün