TİKKO örgütü tarafından kaçırılan ve 23 gün sonra yakınları tarafından cansız bedeni bulunan İşçi Partisi Ovacık İlçe Başkanı Cemal Beyazgül’ün ölümü ile ilgili CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün bir yazı yayınladı.

45 yaşındaki taksi şoförlüğü yapan Cemal Beyazgül otopsinin ardından ailesine teslim edilmiş ve 2 bini aşkın yurttaşın katıldığı bir törenle toprağa verilmişti.

Cemal Beyazgül'ün ailesine taziyeye giden Hüseyin Aygün aldığı bilgileri internet üzerinden paylaştı.

Hüseyin Aygün’ün aktardığı bilgilere göre Cemal Beyazgül’ün ajan olduğu iddiaları gerçek değil.

İşte o açıklama:

Cemal Beyazgül'ün Öl(dürül)mesine Dair Notlar:

Cemal Beyazgül 21 Haziran günü yalnız başına iken TKP/ML TİKKO adlı örgüt tarafından kaçırılır, ailesi kendisinden haber alamayınca bir süre araştırır, sonunda örgütün elinde olduğunu dolaylı yollardan öğrenir, örgüt, kaçırılmasından ölüsünü bir uyku tulumu içinde elleri, kolları ve çenesi bağlanmış halde teslim ettiği 16 Temmuz akşamına kadar hiçbir açıklama yapmaz, aile tam 24 gün örgütün peşini kovalar, üç şey isterler:

Bir: Onu görmek, iki: Kalp hastası olduğundan düzenli kullandığı ilaçlarını vermek, üç: Hakkındaki iddiaları öğrenmek, gerekirse örgüte bilgi vermek, işkence yapılmaması başta olmak üzere bir takım insani güvenceler talep etmek.

Bu isteklerin tümü doğaldır, polis bir yakınınızı alsa tıbbi yardım alma, avukat ile görüşme ve soruşturmasına hukuki yardımda bulunma gibi temel haklara sahipsinizdir, şimdi şöyle düşünülebilir: Bu bir 'dağ örgütü', silahlı bir teşkilat, bu imkânlar olamaz, bu düşünce isabetsizdir, zira silahlı bir örgüt bile olsa gitmek, görüşmek, eleştirmek mümkündür, hasta olduğundan ilaç götürmek de olanaklıdır, neyse, devam ediyorum, 24 gün boyunca dağ, köy, mezra, vadi, dergi, kültür merkezi, eski cezaevi hükümlüsü, Almanya'da örgüt temsilcisi gibi tüm yolları aşındıran aileye hiçbir yanıt verilmez, bu arada saydam bir ortam olmayınca hep olduğu gibi 'fiskos medyası' harekete geçer, dedikodulara göre '1998'de Mercan'da vurulan 7 TİKKO'cuyu ihbar eden Cemal Beyazgül imiş', ancak aile bu dedikoduyu da boşa çıkaran adımları meğerse ta geçen yıl atmış, geçtiğimiz sene Cemal'in küçük oğlu aynı örgütçe kaçırılmış ve 'Karakollara ekmek veriyor' diye 7 gün sorgulanıp bırakılmış, aile geçen yıl dağ ile dolaylı görüşmüş ve 1998 olayıyla ilgili 'Aklanmak istediklerini' bildirmiş, örgütün verdiği cevap 'O olayla bir ilginiz yok' şeklinde olmuş, düşünün normalde bir insanın suçlu olduğunu iddia eden bunu kanıtlar, ama bizim örneğimizde aile 'aklanmak' istiyor!

Cemal'i tam 24 gün bekleyen aile gelen bir haberle, 16 Temmuz günü 'Cemal'i sağ almak üzere' Ovacık'ın uzak bir köyüne doğru yola çıkmış, buluştukları yerde 6 TİKKO'cu onları karşılamış, Cemal'in uyku tulumu içindeki ölüsünü acılı eşe, kardeşine ve babasına teslim etmişler, 'Kalp krizi geçirdi' demişler, ailenin öfkeli soruları karşısında 'Bir suçu yok, 7-8 soruya tutarsız yanıtlar verdi, kalp krizinden öldü, üzgünüz, aileye daha sonra açıklama yapılacak ve özür dilenecek' demişler, ilaçlarını vermek istemişler ama aile fertleri öfkeden almamış, aile ölüyü alıp Ovacık'a getirmiş, burada yapılan ilk incelemede sağ kolunun ana damarı üstünde bir yara, iki dizinin altında sıyrık izleri gibi hafif bulgular tespit edilmiş, 17 Temmuz'da Malatya'da yapılan otopsinin kesin raporu ise önümüzdeki günlerde belli olacak.

Sonuçlar:

1) Cemal Beyazgül'ün TKP/ML TİKKO örgütü tarafından kaçırıldığı ve 20 günü aşkın bir sorgulama sürecinden sonra öldüğü kesinleşti,

2) Cemal'i kaçırdıkları yer ile ölüsünü teslim ettikleri yer birbirinden çok uzak, kalp hastası bir insanın uzun yürüyüşler yapmak zorunda kaldığı anlaşılıyor, 3) Cemal'e dönük 'ajan' vb. herhangi bir suç isnadı yok,

4) Cemal'in bazı ilaçları alınmış ve dağda tutulduğu süre içinde ilaç verilmiş,

5) Cemal'in beslenme ihtiyaçlarının da karşılandığı örgüt üyelerince ailesine bildirilmiş, 'Her yemeği yemiyordu, ona uygun yemek veriyorduk, kamera görüntülerimiz var' denilmiş,

6) Aileye Cemal'in ölüsünü teslim eden örgüt üyeleri 'Otopsi yaptırın, kalp krizi olduğunu göreceksiniz' demişler, Cemal Beyazgül'ün öl(dürü)ümünün hikâyesi kısaca böyle, geride ev hanımı bir anne, iki genç erkek çocuk ve öfkeli akrabalar kaldı..

(Demokrat Haber)