HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, 25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında düzenlenmesi planlanan 15. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü için Beyoğlu’nda toplanan kitleye polis müdahale etmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başbakan Binali Yıldırım'ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi veren Paylan, "Hükümet, Onur Yürüyüşü'ne karşı tavrını 2015’ten bu yana neden değiştirmiştir?" diye sordu.

Paylan'ın verdiği soru önergesi şöyle:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na,

Aşağıdaki sorularımın, Başbakan Sayın Binali YILDIRIM tarafından Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 96’ıncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Bu yıl yirmi beşincisi kutlanan İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında, 15. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü geçmiş yıllarda olduğu gibi Haziran ayının son pazarı olan 25 Haziran 2017 günü Taksim’de gerçekleşecekti.

25. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi’nin İstanbul Valiliği’ne yaptığı bildirim ve görüşme talebine yanıt verilmemiş, yürüyüşten 1 gün önce ise yürüyüşe izin verilmeyeceği Valilik tarafından açıklanmıştır. Valilik, yürüyüşün yasaklanma gerekçesini şöyle belirtmiştir: “Valiliğimizce yapılan değerlendirme sonucunda, düzenlenmek istenen yürüyüşün başta katılımcılar olmak üzere vatandaşlarımızın ve gezi amacıyla bölgede bulunacak olan turistlerin güvenliği ve kamu düzeni gözetilerek anılan gün ve öncesi ve sonrasında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesine izin verilmeyecektir.”

Öte yandan, LGBTİ’leri tehdit ettiği için davası süren ve 6 yıl 1 ay hapis istemiyle yargılanan Alperen Ocakları İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican, Onur Yürüyüşü’ne “izin vermeyeceklerini” açıklamış, “Onlar hangi bölgede yürüyecekse gideriz o bölgeye o caddeyi kapatırız onlar gelemez zaten oraya” ifadesini kullanmıştır. LGBTİ+ bireyler bu ve benzeri birçok tehdit ve nefret söylemine maruz kalmışlardır.

Taksim Meydanı’nda toplanıp yürüyüşün daha önceki yıllarda olduğu gibi barışçıl bir biçimde geçmesini isteyenlere, kolluk kuvvetlerinin yanı sıra Alperen Ocakları mensubu kişiler de saldırmışlardır.

Müdahalenin ardından avukatlar dahil birçok kişi gözaltına alınmıştır. Kolluk güçlerince gözaltına alınan kişilere kötü muamelede bulunulmuştur. Alperen Ocakları mensubu kişiler kimlik tesbitinin ardından bırakılırken, yürüyüşe katılmak için gelenler ise gözaltına alınmışlardır.

Bu bağlamda;

1-Türkiye’de yıllarca barışçıl bir biçimde gerçekleşen, herhangi bir “güvenlik tehdidi” oluşturmadığı gibi adli vakaların da yaşanmadığı LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün Valilik tarafından yasaklanmasının asıl gerekçesi nedir?

2-Hükümet, daha önceki yıllarda engel olmadığı Onur Yürüyüşü’ne karşı tavrını 2015’ten bu yana neden değiştirmiştir?

3-LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nü gerçekleştirmek için gelen vatandaşlara kolluk kuvvetlerinin sert müdahalesinin gerekçesi nedir?

4-Yürüyüşe katılmak isteyen vatandaşlara saldıran Alperen Ocakları mensubu kişiler kimlik tesbiti ile serbest bırakılırken, LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’ne katılmak için gelenler hangi sebeple gözaltına alınmışlardır?

5-Gözaltına alınan vatandaşlara yardımcı olmak için müdahil olan avukatların gözaltına alınma gerekçesi nedir?

6-LGBTİ+ bireylere karşı, kolluk kuvvetlerinin nefret söylemleriyle ilgili soruşturma açılmış mıdır?

7-Yürüyüşün engellenmesinin, LGBTİ+ bireylerin maruz kaldığı nefret suçlarının artmasına neden olabileceğini düşünüyor musunuz?

(Kaynak: T24)