Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Cezaevleri Alt Komisyonu Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Milletvekili İdris Baluken'in de olduğu bazı vekiller açlık grevleri konusunda açıklamalarda bulundu.

Cezaevlerinde on bin tutuklunun açlık grevi 58.gününü geride bırakırken, BDP’nin 'Meclis Genel Kurulu’nda açlık grevleri görüşülsün önerisi' ise kabul edilmedi.

'İnsan Hakları Komisyonu' üyesi Yıldırım, "Bu insanlar her ne kadar terör suçundan hükümlü ya da tutuklu olsalar da insanlardır" dedi.

Yıldırım, hiçbir siyasi talebin, kişinin sağlığından, can güvenliğinden öte olamayacağını belirterek, "Siyasi talepler, silahla, açlık grevi gibi can pazarlığıyla değil, konuşarak, anlaşarak, bu çatı altında çözülmelidir," dedi.

'TAKVİYE BESİNLERE 30 EKİM'DEN İTİBAREN SON VERİLDİ'

Yıldırım, komisyonun Bolu Cezaevi'nde incelemelerde bulunduğunu anımsatarak, her koğuşta en az 1 kişinin eylemde olduğunu anlattı. Yıldırım, 30 Ekim'den sonra muayene kabul edilmediğini, bu tarihten sonra kontrollerin ancak gözle yapılabildiğini ifade etti. İaşe almayı kabul etmeyen eylemcilere, meyve suyu, şeker, su, limon gibi takviye besinler verilmesine de 30 Ekim tarihi itibariye son verildiğini belirten Yıldırım, komisyon olarak, milletin temsilcisi ve insan olarak, hiç kimsenin zarar görmesini istemediklerini kaydetti.

'SİYASİ TALEPLER AÇLIK GREVİ GİBİ CAN PAZARLIĞIYLA DEĞİL, KONUŞARAK ÇÖZÜLMELİDİR'

Yıldırım, "Bu insanlar her ne kadar terör suçundan hükümlü ya da tutuklu olsalar da insanlardır. Siyasi talepleri var. Hiçbir siyasi talep, insanın sağlığından, can güvenliğinden öte olamaz. Bu nedenle cezaeevlerinde açlık grevi yapanlara, bir an önce eylemlerine son vermeye çağırıyorum. Siyasi talepler, silahla, açlık grevi gibi can pazarlığıyla değil, konuşarak, anlaşarak, bu çatı altında çözülmelidir"

'EYLEMCİLERDE HALSİZLİK EMARESİ GÖRÜLMEDİĞİNİ SÖYLEDİLER'

İncelemelerde doktorların da bulunduğunu dile getiren Yıldırım, doktorların, eylemcilerin genel durumlarının iyi olduğunu söylediklerini aktardı.

Yıldırım, doktorların 1 kişinin günde 2 bin kaloriye ihtiyacı olduğunu anlattıklarını belirterek, "Eylemcilerin aldıkları sıvı gıdaların 500 kalori civarında bir enerji vereceği, buna bağlı olarak ciddi bir halsizlik içinde olmaları gerekirken görüşülen eylemcilerde böyle bir halsizlik emaresi görülmediğini söylediler," diye konuştu.

'KANTİN ALIŞVERİŞ LİSTESİNDE YAPILAN İNCELEMEDE DOMATES, BİSKÜVİ, ÇİKOLATA ALDIKLARI GÖRÜLMÜŞTÜR'

Yıldırım, kilo kaybı olup olmadığı, kantin alışverişi yapılıp yapılmadığını da incelediklerini belirterek, "F tipi cezaevi infaz kurumunda birincisi 22 Ekim, ikincisi 30 Ekim'de yapılan kilo-nabız kontrol tutanaklarındaki incelemelerimizden 19 eylemciden 12'sinin 1 ile 7 kilo arasında değişen kilo kaybına uğradıklarını, 1 eylemcinin 2 kilo aldığı, 6'sının aynı kiloda kaldığı tespit edildi. Kantin alışveriş listesinde yapılan incelemelerde ise açlık grevindeki bazı hükümlülerin, domates, salatalık, kuru kayısı, çikolata, meyve, yoğurt, peynir, balık, bisküvi gibi katı gıda aldıkları görülmüştür. Komisyon olarak gördüklerimi söylüyorum. Heyetin amacı, eylemcilerin samimi olup olmadığını sorgulamak olmasa da konunun gündeme gelmesi nedeniyle bu iddiayı araştırdık" dedi.

'KONU PARTİLER ARASI BİRBİRİNİ YIPRATMA KONUSU EDİLECEK BİR KONU DEĞİL'

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise, açlık grevleriyle ilgili duyarlılıklarını sürdüreceklerini dile getirerek, konunun partiler arası birbirini yıpratmaya konu edilecek bir sorun olmadığını belirtti. Meclis’teki partilerin de insan yaşamının söz konusu olduğu bu konuya duyarlılık göstermelerini istedi. Baluken şunları söyledi:

“Birbirimizi eleştirelim, birbirimizi yerden yere vuralım, gerekirse birbirimize hakaret de edelim ama ortada insan hayatı varken, ortada ölümle yüz yüze gelmiş insanların durumu söz konusuyken bu yaklaşımdan artık vazgeçelim. Binlerce insanın canıyla ilgili bir durum ortada ve bu insanlar sadece bir müzakere ve diyalog sürecinin önü açılsın diye, savaşla ilgili süreçler artık bitsin diye, bu ülkeye demokrasiyle ilgili, özgürlükle ilgili, barışla ilgili bir kapı açılsın diye böylesi bir eyleme başvurmuşlar. Bizim yapmamız gereken bu sese kulak verip bir an önce bu sorunun çözümüyle beraber Kürt sorununda bir müzakere ve diyalog sürecinin önünü açmak, akan kanın artık durmasını önlemek olmalıdır.”

BALUKEN IRA DENEYİMİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ

Baluken, açlık grevi sürecinin yaşandığı IRA deneyimini örnek gösterdi:

“Bugün gelinen aşamada açlık grevine yatan Bobby Sands'lerin, efsanevi IRA direnişçilerinin ortaya koymuş olduğu çözümün gerçek çözüm olduğunu bütün insanlık kabul etti. Bugün, açlık grevinde IRA'lı direnişçileri ölüme götürenleri tarih lanetliyor ama Bobby Sands'leri ve o direnişi ortaya koyanları tarih müzakere, diyalog ve barış adına bütün halklara örnek gösteriyor” dedi.

"Bu ülkenin bütünlüğü içerisinde, demokratik özerklik projesi çerçevesinde bir çözüm önerisi, bir çözüm projesi" diyoruz. Bütün siyasi partilere de, çözümle ilgili bir an önce projenizi ortaya koyun. Bu sürecin, açlık grevlerinin can kaybına neden olmayacak şekilde biran önce hayata getirilmesi çağrısını tekrar yineliyorum” şeklinde sonlandırdı.

CHP'Lİ ÇETİN: DOKTOR SAĞLAM RAPOR VERDİ DİYİP HAKARET ETMEYİN, İNSANA SAYGILI OLUN

CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, olayın insani ve siyasi açıdan ele alınması gerektiğini ifade etti.

Çetin, "Başbakan da İçişleri Bakanı da benim sağlığımı bozuyor. Kurt, eşkıya gece çıkar ininden, gece 3'de kanun getirerek benim sağlığımla oynuyorsunuz. Halkın sağlığı, kamu düzeni, cumhuriyet, demokrasi, insan haklarıyla oynuyorsunuz, insanlar ölüm orucuna yatmış burada aşağılıyorsunuz, insanlar ölüyor, alay ediyorsunuz, duyarsız kalıyorsunuz. İnsana insan olduğu için saygılı olun, 'yiyor, içiyor, doktor sağlam raporu verdi' diye hakaret etmeyin" diye konuştu.

AKP'Lİ VEKİL: ÖLÜMLERİN SORUMLUSU BDP'DİR, BİZ DEĞİLİZ

AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin de BDP'ye yönelik, "Ölümler olacaksa, sorumlusu biz değil, sizlersiniz. Sizi uyarmak istiyoruz. Uyku uyuyan insanı uyandırmak kolay, iki tokat atarsınız kendine gelir, uyku uyuma rolü yapanlara ne yapacaksın? Siz rol yapıyorsunuz, ülke gerçekleriyle yüz yüze gelin" dedi.

Konuşmaların ardından grup önerisi kabul edilmedi. (cnn/anf)